DHA'nın haberine göre, Gebze’deki bir GSM firmasının çağrı merkezinde çalışan, Marmara Üniversitesi mezunu Mehtap Civelek, 5 yıl önce kaçarak evlendiği, ilkokul mezunu, bir yemek fabrikasında dağıtım şoförü Volkan Civelek’ten şiddet gördüğünü, aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu belirterek geçen Temmuz ayında boşanma davası açtı. Çiftin 4 yaşındaki kız çocukları da annenin yanında kalmaya başladı. Volkan Civelek’in eve dönmesini istediği Mehtap Civelek ve ailesini tehdit ettiği öne sürüldü. Bu konuda polise birkaç kez başvuru yapılırken Mehtap Civelek için koruma isteminde bulunuldu. Bunun üzerine Mehtap Civelek geçen Temmuz ayından itibaren çağrılı sistemle koruma altına alındı.

"Gel kardeşinin cesedini al"
Evinde tabancalarla çekilmiş fotoğrafları bulunan Volkan Civelek, geçen Cumartesi günü öğle saatlerinde Mehtap Civelek’in ağabeyi İbrahim Bülbül’e telefon açarak, "Dilovası’ndaki ormanlık alandan arıyorum. Gel kardeşinin cesedini al" dedikten sonra telefonu kapattı. İbrahim Bülbül bunun üzerine polisi, daha sonra davayı takip eden avukatlarını arayarak olanlar hakkında bilgi verdi.

Eşini vurdu hastaneye giderek 'ceset var' dedi!
Çalıştığı GSM firmasındaki işinden 17 Ocak Perşembe günü "Avukatımla görüşeceğim" diyerek izin alıp erken ayrılan Mehtap Civelek, aynı gün boşanma davası açtığı eşi ile buluştuğu belirlendi. Volkan Civelek iki gün alıkoyduğu eşi Mehtap Civelek’in başına, tabanca ile 2 el ateş ettikten sonra, onu bir otomobille Gebze’deki özel bir hastaneye getirip, görevlilere "Ceset var" diyerek teslim ederek araçla uzaklaştı.

Doktorların henüz ölmediği belirlediği Mehtap Civelek, Gebze’de bulunan daha geniş imkanlar sahip hastaneye sevkedildi. Ancak, genç kadın kurtarılamadı. Polis daha önce yapılan ihbarlar üzerine harekete geçerek Volkan Civelek’i yakaladı. Cinayeti itiraf eden Civelek tutuklandı.

Abla: 'Karakol karakol gezdik kimse ilgilenmedi'
İstanbul Ümraniye’de oturan Mehtap Civelek’in ailesi, Volkan Civelek’in kızlarını sürekli tehdit ettiğini, bu durumu polisin ve savcıların da çok iyi bildiğini söyledi. Abla Meryem Bülbül, şöyle dedi: "Kardeşim severek, kaçarak evlendi. En son kardeşim 14-15 Temmuz’da bize geldi. Eşinin kendisine sürekli dayak atıp işkence yaptığını söyledi. Bunun üzerine hukuksal süreç başlattık. Mahkeme kararı ile koruma verildi. Bu sürede hep tehdit etti. Birçok rezillik yaptı. En son 17 Ocak perşembe akşamı saat 19.30 sıralarında annemi aradı. Mehtap’ın yanında olduğunu söyledi. Annem inanamadı. ’Mehtap’ı telefona ver’ dedi. Kardeşim Mehtap telefonda ağlayarak anneme ’Beni götürüyor, ne olur kurtarın beni’ diyor. Biz de bunun üzerine karakola giderek durumu anlattık. Sahrayı Cedit Karakolu’nda bizimla ilgilenmediler ve boşu boşuna 2 saatimizi çaldılar. Oradan oraya, oradan oraya yolladılar. Biz bu sırada durumu anlattık. Can güvenliği olmadığını, boşanmak üzere olduklarını ve koruma verildiğini anlattık. Hiçbir fayda etmedi. ’Olay yeri Ümraniye, Ümraniye’ye gideceksiniz’ dediler. Ümraniye'ye giderek burada polis merkezinde durumu anlattık. Orada da kimse ilgilenmedi. Bizi başka polis merkezine yönlendirdiler. Yine orada da herşeyi başından itibaren anlattık, kardeşimizin can güvenliğini olmadığını söyledik. Adamın psikolojik rahatsızlığı olduğunu söyledik. ’Elinizden geleni yapın öldürmeden kardeşimi bulun’ dedik. Bunlar bir şey yapmadı, sadece ’İlgileneceğiz’ dediler. ’Siz fazla Arka Sokaklar dizisi izliyorsunuz’ dediler. Hiç bir şekilde ilgilenmediler."

Meryem Bülbül, 19 Ocak Cumartesi günü saat 11.50’de Volkan Civelek’in, ağabeyi İbrahim Bülbül’ü aradığını belirtirken, "Dilovası’nda ormanlık bir bölgedeyim. Kardeşini öldürdüm gel cenazesini al" dediğini belirterek, "Benim asıl vurgulamak istediğim Adalet sistemi neden bu kadar yavaş ilerlediği. Savcıya gittiğimiz zaman olaya el koyabilirlerdi. Ama yapmadılar. Bir insanın hayatı bu kadar basit olmamalı. Herşey ortada, ben sadece bunun açıklanmasını istiyorum. Amaç İnsanları göz göre göre öldürmek mi? Bunun sonuna kadar her anlamda, hukuksal anlamda arkasında takipçisi olacağız" diye konuştu.

'Organları bağışlandı'
Mehtap Civelek’in beyin ölümünün gerçekleştiği Gebze’deki hastanede anne, ağabey ve ablasına yapılan organ bağışı önerisini de aile kabul etti. Eşi tarafından öldürülen Mehtap Civelek’in bazı organları süratle alınarak ihtiyaç olan hastanelerdeki hastalara nakledilmek üzere gönderildi.