Türkiye'nin de üyesi olduğu ve halen dönem başkanlığını yürüttüğü Avrupa Konseyi'nin karar organı Bakanlar Komitesi tarafından Kadına Şiddet Sözleşmesi Strasbourg'da kabul edildi. Sözleşme, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 10-11 Mayıs tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek dönem toplantısında 47 Avrupa ülkesinin de imzasına açılacak.

Fiziksel ve cinsel şiddet, zorla evlendirme, tecavüz, kadın sünneti ve namus cinayetleri konularında hükümler içeren sözleşme, bir denetim mekanizması öngörüyor. Bu denetim mekanizmasında, merkezi Strasburg olan bir kurulun sözleşmeye imza atan devletlere düzenli denetim ziyaretleri gerçekleştirmesi, aile içi ve kadına yönelik şiddet ile ilgili yükümlülüklerin uygulanışı hakkında raporlar hazırlaması yer alıyor. Ayrıca, sözleşmeye taraf olan ülkeler, Avrupa Konseyi’nin diğer denetim mekanizmalarında olduğu gibi, bu raporlarda yer alan tavsiyeleri yerine getirmekle yükümlü olacaklar.

Sözleşmenin hazırlanmasında Nahide Opuz davası ışık tuttu
Çeşitli kaynaklar tarafından, Avrupa Konseyi’ nin, kadına yönelik şiddet konusunu bir “insan hakkı” konusu olarak algıladığına işaret edilirken, AİHM'in, aile içi şiddetle ilgili ilk önemli içtihadı olan Nahide Opuz davasında aldığı kararın, sözleşmenin hazırlanışına ışık tuttuğu belirtiliyor.

Strasbourg Mahkemesi, tarihinin kadına yönelik şiddetle ilgili ilk somut kararını Nahide Opuz davasında açıklamış ve davacıyı kocasının şiddetine karşı koruyamayan Türkiye’nin, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yaşam hakkı, kötü muamelenin önlenmesi ve ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili maddelerini ihlal ettiği” sonucuna varmıştı.

Kadına yönelik fiziksel ve cinsel şiddet, zorla ve çocuk yaşta evlendirme, tecavüz, namus cinayetleri, aile içi taciz ve istismar başlıklarında dünya ülkeleri arasında kendine üst sıralarda yer bulan Türkiye'nin, öncülük ettiği bu sözleşmeyi ilk imzalayan Avrupa ülkelerinden biri olması bekleniyor.

(soL - Kadın)