Trabzon'da açıklanamayacak gece: Taraftar futbolcuya saldırdı

Trabzon deplasmanında facianın eşiğinden dönen Fenerbahçe kafilesi İstanbul'a döndü. 12 kişi gözaltında. Kulüpler, TFF ve Bakanlıklar “Kınıyoruz, şüphe olmasın, takip ediyoruz, kabul edilemez” diyor.

Haber Merkezi

Her iki takımın da kazanma hırsıyla çıktığı maçta ipi göğüsleyen Fenerbahçe oldu. Süper Lig'in 30'uncu haftasında Fenerbahçe, Trabzonspor'u deplasmanda 3-2 mağlup etti. Maç pozisyonların, gollerin yani futbolun konuşulabileceği bir düzlemden çıkmaya top sahadayken de adaydı.

Karşılaşma sırasında taraftarlar sahaya yabancı cisimler attı.

Sahaya yağan su şişeleri, yabancı maddeler ve meşaleler defalarca oyunu durdursa da hakem Halil Umut Meler maçın oynanmasında ısrarcı oldu. Meler zaten yakın bir zamanda Ankaragücü Kulüp Başkanı Faruk Koca tarafından maç bitiminde yumruklanmış, lig bir süreliğine ertelenmiş, futbol askıya alınmıştı.

İsmail Yüksek kale önüne atılan meşaleyi saha dışına taşıyor. 

Meler'in ligin her zaman en gergin maçı olacağı bilinen Trabzon ev sahipliğindeki Fenerbahçe maçına hakem olarak atanmasıysa eleştiriye açık bir karar. Zira maç boyunca defalarca futbolculara isabet eden yabancı maddeler, İsmail Yüksek’in kale önüne atılan meşaleyi alıp oyundan çıkarması, atılan maddelerin Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal’a denk gelmesiyle yaralanması gibi olaylar yaşanırken belki de alınması gereken kararlar alınamadı.

İsmail Kartal'ın başına yabancı maddelerin isabet etme anı. 

Taraftarın yüksek tansiyonuna rağmen her iki takımın oyuncuları da sakin kalmak için çaba harcadı. 2-0 Fenerbahçe üstünlüğüyle başlayan ikinci yarıda Trabzonspor’un geriden gelerek beraberliği yakalaması ve Batshuayi’nin Trabzon kalesine Fenerbahçe’nin 3. golünü atmasıyla galibiyet sarı-lacivertlilerin oldu.

Maçın bitiminde şampiyonluk yarışı için çok kritik olan 3 puanı alan Fenerbahçeliler, tıpkı bu sene Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yendikten sonra saha ortasında sevinen Trabzonspor oyuncuları gibi yeşil sahada zaferi kutladı. Ancak kutlama taraftarın sahaya girmesiyle kutlama yarıda kaldı. Köşe bayrağı elinde futbolculara saldıranlar, ellerinde kesici alet olduğu sonradan fark edilen maskeli kişiler…

Ortalık böylece bir anda meydan muharebesine döndü. Futbolcular da kendilerine doğru koşan saldırganlara karşılık verdi. Daha önce Trabzonspor maçı dönüşünde takım otobüsü kurşunlanan ve kimin kurşunlandığı asla bulunmayan, Trabzon deplasmanından neredeyse olaysız dönmeyen gelen Fenerbahçeliler bu sefer saha içinde taraftarla karşı karşıya kaldı.

Fener’in antrenör kadrosunda kendisi dahil çoğunluğun yaralı olduğunu açıkladı Kartal. Öte yandan görüntülerde sporculardan da yaralananlar olduğu ortada. Olaylar bir şekilde durulduktan ve takımlar soyunma odalarına girdikten sonra bu sefer takımın nasıl stattan çıkarılacağı büyük bir soru işareti oldu.

Sosyal medyadan tehdit videoları, silahlar ve mermiler paylaşılmaya başlandı. Takım 2 saatten uzun süre stadyumda bekledi. Kararı Trabzon emniyeti aldı, güvenlik alabilmek için çalışma yaptılar. O sırada peşi sıra açıklamalar geldi; İçişleri Bakanı, Spor Bakanı, Türkiye Futbol Federasyonu. “Kınıyoruz, şüphe olmasın, takip ediyoruz, kabul edilemez” açıklamalarını sıraladılar, tıpkı Halil Umut Meler’e atılan yumruktan sonra söylendiği gibi ya da Fenerbahçe otobüsü kurşunlandıktan sonra olduğu gibi.

Dün sarı-lacivertli takımın kalecisi Dominik Livakovic önce maç sırasında tedavi edilirken atılan çakmakla yaralandı, sonra da taraftardan yumruk yedi. Trabzonspor oyuncularıysa lig böyle oldukça başlarına gelmesi çok muhtemel olan bu şiddete gerekçe sunup, maç sonu sevincini “provokasyon” diye tarifledi.

Olayla ilgili 12 kişi gözaltına alındı. Sahaya girenlerlerden birinin Passolig sahibi olmadığı da ortaya çıktı.

Tıpkı hakeme yumruk mevzuunda olduğu gibi bu olay da yine dünya basınına yansıdı. En çarpıcı manşetlerden birini İspanya’dan Marca attı: “Bu ne ilk ne de son olacak”. İspanya'dan da görülebildiği üzere bu kaosun son bulması kısa vadede mümkün olmayacak gibi duruyor. Daha önce Ankaragücü maçında taraftar saldırısına maruz kalıp karşılık verdiği için ceza alan Josef de Souza, atılan kurşunların nereden geldiğini bulunmaması, hakem Halil Umut Meler’e yumruk atan kulüp başkanı için yapılan “aslında öyle biri değil” savunmaları ve dün olanlar “ne ilk ne de son” ifadesini bir kez daha gözler önüne serdi.

Tüm bu kaosun ardından Saray’dan yapılan açıklama da dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum "Sorumlular gereken değerlendirmeyi yapmak zorundalar. Hiç kimse 'Bağımsız ve Güçlü Türkiye’yi test etmeye kalkışmasın" dedi.

Uçum şunları söyledi:

 “Hiç kimse kendi özerk alanında “tek iktidarım” diye düşünmesin, Devlet her özerk alanı takip eder.Herkes bunun farkına varsın. Konu hangi mecra olursa olsun, ister siyaset, ister ekonomi, ister hukuk, ister futbol fark etmez Devlet, Türkiye’ye bilerek ya da bilmeyerek yahut örtülü ya da açık Türkiye düşmanlığı üzerinden iş ve işlem içinde olanlara her zemini kaos üretmek için kullananlara karşı her türlü tedbiri alır. Bu gece futbolda yaşananlar sadece kendi mecrasında kalmaz. Sorumlular gereken değerlendirmeyi yapmak zorundalar. Hiç kimse hiç bir alanda ve hiç bir mecrada Bağımsız ve Güçlü Türkiye’yi test etmeye kalkışmasın.”

Uçum'un sözleri de, maçta yaşananlar da uzun süre konuşulacak.

Sarı-lacivertli kafileyi, havalimanında yaklaşık 2 bin taraftar tezahüratlarla karşıladı