Fidan: KYB'nin PKK ile ilişkileri bizim için ulusal güvenlik tehdidi

Dışişleri Bakanı Fidan "Bizim arzumuz Süleymaniye'deki arkadaşlarımızın yol yakınken hatalarından geri dönmesi" ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Süleymaniye’deki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) liderliği ve onu oluşturan ekibin PKK ile olan ilişkileri, samimiyeti bizim için bir problem olmanın ötesinde artık ulusal bir güvenlik tehdidi olmuştur" dedi.

CNN Türk'te Hande Fırat'ın sorularını yanıtlayan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'la birlikte düzenledikleri Irak ziyaretindeki temaslarına ilişkin de konuştu.

Fidan "Bizim arzumuz Süleymaniye'deki arkadaşlarımızın yol yakınken hatalarından geri dönmesi, Türkiye'yle dostluklarını, tarihte olduğu gibi bugün de perçinlemeleri ve ortak geleceğe bizim beraber hareket etmemiz" ifadelerini kullandı.

Erbil, Süleymaniye, Bağdat, Kerkük ve Musul'da "geleceği hep beraber" kuracaklarını savunan Fidan, "Bunları artık bizim sistem dışına atmamız lazım. Bunlar kullanım ömrü tamamlanmış örgütler. Sözünü ettiğim şehirler, kültürler kadim kültürler ve daha önce bu türden tehditlerin üstesinden geldiler, inşallah bundan sonra da gelecekler" diye konuştu.

"İleri tedbirlerin gündemde olup olmadığı"nın sorulması üzerine Fidan, şöyle yanıt verdi:

"Siz benim düşmanıma destek verdiğiniz sürece ne yapmamı bekliyorsunuz? Bu konuda açığız. Bu düşmanın senden istifade etmesinin yolunu engellemek benim görevim. Ben bunu yapacağım. Bunu yaparken de sana hile tuzak kurmuyorum, yüzüne söylüyorum. Bundan vazgeç, çünkü bu senin lehine değil, kimsenin lehine değil. Süleymaniye'deki halk Türkiye'nin dostu olan bir halk. Terör örgütüyle işi olabilecek bir halk değil."

Bakan Fidan, "Süleymaniye’deki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) liderliği ve onu oluşturan ekibin PKK ile olan ilişkileri, samimiyeti bizim için bir problem olmanın ötesinde artık ulusal bir güvenlik tehdidi olmuştur" dedi.

Fidan, "Türkiye bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli bir şekilde kullanma konusunda kararlı" şeklinde konuştu.

'Belki bir süre sonra Irak, Türkiye, İran olarak bölgesel kalkınma konularını konuşabiliriz'

Fidan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"- Irak'ta aslında son yıllarda geliştirdiğimiz bir sistematik temas trafiği var. Özellikle güvenlik alanlarında ve diğer alanlarda.

- Muhammed Şiya es-Sudani hükümetiyle de elimizden geldiğince uyumlu çalışmaya gayret ediyoruz. Onun özellikle Irak'a yönelik kalkınma hamlelerine, hizmet çabalarına destek veriyoruz.

- (Irak'ta) Hem silahlı kuvvetler hem istihbarat olarak yapılan çalışmalar var. Bunun bir de stratejik ve diplomatik çerçevesini çizerek aslında Iraklıları da buna ortak etmenin bir yolunu bulmak gerekiyordu.

- PKK her ne kadar kendisini Türkiye'nin ve Türk bütünlüğünün düşmanı olarak ilan etse de Türkiye'de bir santimetrekare bile çok şükür toprak kontrol edemiyor ama buna mukabil Irak'ta ve Suriye'de çok büyük geniş yerleri işgal ediyor, başkalarının desteğiyle. Şimdi bu şunu gösteriyor; aslında tırnak içinde kendilerini misafir eden ülkelerin düşmanı olmuş durumdalar.

- Biz sadece güvenlik eksenli değil ekonominin de enerjinin de ve kalkınma yolunun da içinde bulunduğu büyük bir Irak ilişkisinden bahsediyoruz. Irak ve Türkiye'nin büyük bir stratejik ortaklık geliştirdiği, ekonomik kalkınmayı, öncelediği bir gelecekten söz ediyoruz. Şimdi ekonomik kalkınmayı bölgesel entegrasyona esas alan bir ilişki türüne girdiğiniz zaman güvenlikle ilgili sorunların ortadan kalkması gerekiyor.

- Aslında belli bir süre sonra belki Irak, Türkiye, İran olarak da bölgesel kalkınma konularını konuşabiliriz diye düşünüyorum.

- Bölgesel kalkınmanın olmadığı bir yerde, refahın olmadığı yerde çok ciddi miktarda toplu göçler var, kriminal faaliyetler var, terörün zemin bulduğunu görüyoruz, ciddi istikrarsızlık var. Yani Türkiye, bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki bütün dış politika araçlarını, milli güvenlik araçlarını koordineli şekilde kullanma konusunda kararlı. Bizim vizyonumuz bu."

'Erdoğan'ın Irak ziyaretinde çerçeve anlaşması imzalanması için çalışılıyor'

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Nisan'da Irak'a düzenleyeceği ziyarete değinen Fidan, bu ziyarete kadar belli çerçevede anlaşmaları ve anlaşma taslaklarının hayata geçirilmek istendiğini söyledi.

Fidan, üzerinde çalışılan çerçeve anlaşmasının, "sadece güvenlik alanında değil enerji, su, tarım, sınır kapılarının işletilmesinin dahil olmak üzere çok çeşitli alanlarda, bölgesel işbirliğini de içeren bir anlaşma olduğunu" aktardı.

AA'nın aktardığına göre "güvenliğin" anlaşmanın bir ayağı olduğunu söyleyen Fidan, çerçeve anlaşmasının Erdoğan'ın ziyaretinde imzalanması için çalışıldığını söyledi. Fidan, "Bir mutabakat muhtırası olacak, çabamız o yönde." değerlendirmesinde bulundu.

"Irak ve Türkiye arasında yürüyen istihbari işbirliği olduğunu" da kaydeden Fidan, "güvenlik ve terörle mücadele eksenli, bölgesel yönetimle ve merkezi hükümetle yürüyen işbirliği alanları" olduğunu söyledi.

'Haşdi Şabi yöneticileriyle görüş alışverişimiz oldu'

Fidan "Haşdi Şabi yöneticileriyle özellikle Sincar'a yönelik ne yapılabilir?' o konu etrafında çok yoğun görüş alışverişimiz oldu. Merkezi hükümetle sınırda açık bulunan birtakım yerlerin kapatılması konusunda çalıştık. Hatta bazılarının finansmanını biz yaptık, sınırda tedbir alınması için" diye konuştu.

Fidan, "Kuzeyden Türkiye sınırına kadar atılması gereken adımlar var. Bizim amacımız; Irak'la Suriye arasındaki sınır emniyetini tam olarak mümkün kılıp örgütün aradaki boşluğu kullanmaması" ifadesini kullandı.

Hakan Fidan, "Terör örgütünün kendisini içine gömdüğü diğer şehirler, köyler, onun yaşamasına, nefes almasına göz yuman sistemler, idareler, ülkeler, burada problemimiz var. Yoksa örgütün kendi kapasitesi bizim için problem değil" dedi

Irak'ın PKK konusunda "büyük bir adım attığını" öne süren Fidan, Irak'ın petrol kaynakları itibarıyla zengin bir ülke olduğunu hatırlatıp "Artık Irak'taki politikacılar, siyasi partiler bölgede kalkınmaya odaklanmak istiyorlar. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak, bölgede bizden daha iyi bu konuda orada ortak olamaz. Biz zaten kendi sanayimizle, ekonomimizle, endüstrimizle ayakta durmayı başaran, bu konularda ciddi mesafeler katetmiş bir ülkeyiz. En önemlisi de bizim dış politika vizyonumuz" ifadelerini kullandı.