Fatih Yaşlı: Boş tencereyle kapağı birbirine vuran bir siyasete ihtiyaç var

TKP'nin Konya adaylarıyla bir araya gelen Fatih Yaşlı, "Boş tencerenin iktidarı götürmesi için tencere ve kapağı birbirine vuran bir siyasete ihtiyaç var" dedi.

Haber Merkezi

31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken Türkiye Komünist Partisi Konya İl Örgütü, ''Seçimler ve seçim sonrasına Türkiye'yi" konuştu. Akademisyen Fatih Yaşlı’nın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte derinleşmesi beklenen ekonomik krizin siyasi sonuçları ele alındı.

Etkinlikte açılış konuşması yapan TKP Konya İl Örgütü adına Cem Buksur yaptı. Konya belediye başkan adaylarını tanıtan Buksur, ilkeli siyaset için mücadele verdiklerinin altını çizdi.

“Komünist belediyeciliğin ilkelerini Konya'da duyurmak için Konya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Damla Çarmızol, Selçuklu adayı Refika Polat, Meram adayı Lütfi Dilek, Karatay adayı Mehmet Demirayak, Ereğli adayı Cenk Samet Er, Seydişehir adayı Zehra Filiz Demirayak, Akşehir adayı Çağdaş Übeyit Büyükdalda ve tüm ilçelerdeki meclis üyesi adaylarımızla mücadelemizi sürdüreceğiz.”

'Boş tencerenin iktidarı götürmesi için boş tencere ve kapağı birbirine vuran bir siyasete ihtiyaç var'

Buksur’un ardından söz alan Akademisyen Fatih Yaşlı, geçtiğimiz yıl gerçekleşen genel seçimlerden bu yana ekonomide yaşanan değişimlere dikkat çekti, "toplumun ses çıkarmasına olanak sağlayan bir siyaset gerek" dedi.

“14-28 Mayıs seçimlerine doğru giderken Türkiye’de enflasyon artıyordu, hayat pahalılığı artıyordu ama iktidar faizleri düşük tutarak çarkların dönmesini sağlıyordu. Yani işsizliğin artışını kısmen de olsa engelliyordu. Faizler düşük olunca patronlar krediyi daha kolay buluyorlar daha ucuz krediye ulaşıyorlar böyle olunca da çıkarılan işçi sayısı sınırlı oluyordu. Faizler yüksek olduğunda ekonomi yavaşlar, bunun sonucunda da işçiler işten atılırlar ve işsizlik artar. 14 Mayıs seçiminden önce Erdoğan’ın planı buydu. Enflasyon ne kadar artarsa artsın önemli olan çarkların dönmesini sağlamak, istihdamı bir seviyede tutmak ve işçi sınıfının oyunu almak. Bunu başardı ve seçimi böyle aldı.

Boş tencere iktidarı götürür mü diye soruluyordu. Boş tencerenin iktidarı götürmesi için boş tencere ve kapağı birbirine vuran bir siyasete ihtiyaç var. Yani toplumun ses çıkarması gerekiyordu fakat seçim öncesinde ülkede yaprak kıpırdamadı. Herkes sandığa gidip oy verdiğinde iktidarın gideceğini düşünüyordu fakat öyle olmadı. Şimdi durum ne? Faiz politikası tam tersine döndü.

Mehmet Şimşek’i geri getirdiler, Şimşek gibiler için enflasyonla mücadelenin tek bir yöntemi vardır o da talebi düşürmek. Yani tüketimi kısarsanız enflasyon düşer, neoliberal iktisatçılar buna inanır. Bunun için de ilk yaptıkları şey faizleri olabildiğince yükseltmek oldu. Seçim bittiğinde Türkiye’de Merkez Bankası’nın belirlediği faiz yüzde 9’du şu an yüzde 49. Bu şu anlama geliyor; patronlar ucuz krediye kolay ulaşmıyor, yurttaş ucuz tüketici kredisine ulaşamıyor, konut-araba kredisi almak olanaksız hale geldi ve son bir iki gün önce yapılan hamleyle kredi kartlarının nakit çekim faizi arttı.”

'Seçimden sonra yoksulluk giderek artacak'

Yerel seçimler sonrasına dair beklentilerini anlatan Yaşlı, ekonomik krizin derinleşeceğine işaret etti:

“Türkiye’de 1940'lardan beri süregelen sadece seçime yönelik gidip oy kullanmaktan ibaret olan bir siyasi tutuma alıştırıldı. Örgütlü mücadelenin güçlü olmadığı yerlerde bu tür alışkanlıkların olması gayet doğaldır. Özellikle sermaye sınıfının yükseldiği emek siyasetinin bir kenara itildiği bu düzen sadece kapitalist bir sisteme hizmet etmekte. 

Peki seçimden sonra ne olacak? Bu sorunun cevabı aslında iktisadi olarak saptanan, beklenen şeyler. Türkiye kapitalizmi yüksek faiz, yüksek enflasyon, yüksek kur, yüksek işsizlik çıkmazına girdi. Yakın zamanda buradan çıkabileceğine dair en ufak bir işaret yok. Yıl sonu enflasyon hedeflerinin tutmayacağını herkes biliyor. Dolayısıyla özellikle seçimlerden sonra ekonomik anlamda yavaşlamayla beraber artan yakıt fiyatları direkt olarak halkın alım gücüne yansıyacağı için yoksulluk bu yönde giderek artacaktır.”