Yunanistan seçimlerinin galibi Syriza, seçim döneminde süregelen kemer sıkma politikalarını sonlandırmayı ve Avrupa Birliği anlaşmalarının yeniden müzakereye açılmasını vaat etmişti. Syriza'nın hükümet ortağı Bağımsız Yunanlar'ın de kemer sıkma politikaları karşıtlığı biliniyor.
Yunanistan seçimlerinin sonuçlanmasından sonra avro-dolar paritesi son on bir yılın en düşük seviyesine gerileyince, bu durum Syriza'nın vaatlerinin piyasalarda yarattığı gerginlikle açıklanmaya başlandı. İki saatlik süren bu dipten sonra avro-dolar paritesi, Avrupa hisse senetleri ve bonoları yükselişe geçti.
Gerçekten Syriza'nın yüzde 36'lık oyu, Avrupa ekonomisini bu kadar korkutmuş olabilir mi? Her şeyden önce, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) umulmadık büyüklükte bir parasal genişleme politikası sürdüreceğini açıklaması, paritedeki düşüşün başlangıç noktasıydı. Bu karar Avrupa ekonomilerinin büyümelerinin durma noktasına gelmesi ve borçların faiz artışlarıyla da beslenerek hızlı artışlarını sürdürmesine karşı alınmış bir tutum.
ECB'nin bu parasal genişleme ile büyümeyi tetikleme politikasının, İspanya, Portekiz gibi kemer sıkma politikaları uygulayan ülkelerin Yunanistan'dan cesaret alarak sıkı politika karşıtlığını benimsemesini engellemek, 'çok çile çektik ama kara yakında' demek için uygulanmaya başlandığı da söyleniyor.
Syriza ile ECB arasında kısa dönemde bir restleşme bekleniyor ama bu sürtüşmenin uzun vadede sürmeyeceği, yeni hükümetin bir süre sert durup sonra uzlaşıya yaklaşması en olası senaryo olarak görülüyor. Yunanistan'ın Eurozone'dan (Avro Bölgesi) ayrılma (Grexit) ihtimali ise çizilen tabloda gerçek durmuyor.
Reuters'e konuşan LNG Capital'in başstratejisti, Merkel'in Tsipras'ın tüm avro bölgesinin ekonomi politikasını yönetmesindense, Yunanistan'ın Eurozone'dan çıkmasını tercih edeceğini söylüyor. Fakat buna ihtimal vermediğini, uzun süren görüşmeler sonucunda yeni hükümetin programdan yararlanmayı tercih edeceğini öngördüğünü de ekliyor, Çünkü ona göre Yunanistan, hem kemer sıkma politikalarına karşı hem de avrodan çıkmaya. Buna, Almanya ve Finlandiya'nın kemer sıkma politikalarının sürdürülmesi konusundaki netliği de eklenince uzun süreli müzakereler kaçınılmaz görünüyor.
Bir AB yetkilisi, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, Yunanistanla görüşmekten kaçınmayacaklarını, borçlarının ödeme takvimini genişletmeye ve borçların faiz oranlarını aşağı çekmeye hazır olduklarını söylüyor. ECB Başkanı Draghi ise geçtiğimiz hafta, Yunanistan'ın kemer sıkma politikalarını sürdürdüğü takdirde borç faizlerini mümkün olan en düşük seviyeye çekileceğini, bu sayede ülkenin uluslarası saygınlığını tekrar kazanacağını söylemişti.