Adana Özel Fen Bilimleri Lisesi'nde sendika üyesi oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan tarih öğretmeni Gülbahar Gök ve edebiyat öğretmeni Duygu Yılmaz, karşılaştıkları haksızlıkları soL'a anlattı.
Özel eğitim sektörünün çalışma koşulları ve eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunları aktaran öğretmenler özel okullarda yaşanan sömürünün boyutlarını gözler önüne serdi.
Ne zamandır özel okullarda öğretmenlik yapmaktasınız?
Duygu: 16 yıldır özel okullarda çalışıyorum.
Gülbahar: 4 yıldır özel okullarda çalışıyorum.
Peki bu kurumda ne zamandır görev yapmaktasınız?
Duygu: Ağustos ayından itibaren Gülbahar hoca ile birlikte bu kurumda çalışmaya başladık. Çalışma başlangıcı Ağustos ayı olmasına rağmen SGK girişi Eylül ayında yapıldı. Ağustos ayının da maaşını alamadık. Fakat sözleşme 1 yıllık olmasına rağmen geçen ay içerisinde işimize sendikalı olmamız gerekçe gösterilerek son verildi.
Bu süreçte yaşadıklarınızı anlatır mısınız?
Duygu: 3 Ocak 2019 tarihinde DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikasına yaşadığımız sıkıntılar ve haksızlıklar sebebiyle üye olmaya karar verdim. Sonrasında kurum yetkilisine Ağustos ayında alamadığımız maaşı almak istediğimizi söyledim. Bunun dışında işyerinde yaşanan sıkıntıları ilettim. Bu konuşmalarımız işyerinde kurum yetkilisi tarafından tepkiyle karşılandı. Hakkımız olanı isterken kurum tarafından işten çıkarıldık. Kurum yetkilileri işten çıkarılmamızın açıkça sendika üyesi olmamızdan kaynaklandığını söyledi. Ancak başka bahaneler sundular. Sundukları bahaneler gerçekliği olmayan şeylerdi. Asıl sebep sendikalı olmamızdı.
'SORUNLARI DİLE GETİRDİĞİM İÇİN DEFALARCA İSTİFAYA ZORLANDIM'
Kurumda yaşadığınız sıkıntılar nelerdi?
Duygu: Öncelikle haftalık 35-40 saat derse girmemize rağmen haftalık 20 saat derse girmiş gibi gösterildik ve ek ders ücretimiz bu şekilde ödenmedi. Ağustos ayında çalışmamıza karşılık 1 aylık ücretin ödemesi yapılmadı. Gelecek dönemde de kayıt yaptırmaları için derslere gelen öğrencilerin velileri ile temasa geçmemiz istendi. Ticari kaygı güdülerek okulda 18 yaşındaki öğrencilere havalandırma adı altında sigara mola saatleri uygulanarak başlarında gözetmen olarak görevlendirildik. Hasta olduğum bir gün tam gün sağlık raporu almama ve kuruma vermeme rağmen işleme konulmadı ve çalışmadığım gün için benden günlük aldığımız paranın iki katı para kesildi. Bakanlıkça verilen kırtasiye parası gibi sosyal yardımların da ödemesi yapılmadı.
Gülbahar: Kurumda tam zamanlı çalışmama rağmen SGK girişimin aylık 19 gün olarak yapıldığını farkettim. Nöbet görevini yerine getirmemize rağmen kanunda gösterildiği halde nöbet ücretleri ödenmedi. Hamile olduğu gerekçe gösterilerek işten çıkarılan arkadaşlarımız oldu. Bunları dile getirdikten sonra kurum yetkilisi odasına defalarca çağırarak önüme istifa dilekçesi koyarak üzerimde baskı oluşturdu.
'SENDİKA İDARE ETMEM GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ'
Bu konuda sendikanın size desteği oldu mu?
Duygu: İşten çıkarılmadan önce yaşadığımız sıkıntılar ile ilgili sendika ile görüştüğümüzde, sendika kurum yetkilisi ile görüştükten sonra yanlış örgütlendiğimizi, bu konuda pek bir şey yapılamayacağını söyledi. Hatta Sosyal-İş Sendikasındaki bir yetkili bize basın açıklaması yapılırsa Adana'da bir daha iş bulamayacağımızı, diğer kurumlarda çalışan öğretmenlerin de benzer şeyler yaşadığını, benim iki çocuğumu düşünerek idare etmem gerektiğini söyledi. Hatta bir konuda başka bir haber ajansına röportaj verdiğimizde bu röportajın sendika yetkilisi ile konuşulduktan sonra yayına sokulmadığını öğrendim.
Başka kurumlarda yaşanan sıkıntılara dair bilginiz var mı?
Duygu: Evet başka kurumlarda da benzer sıkıntılar var. Örneğin başka bir kurumda çalışan öğretmen arkadaşım beş aydır maaşını alamıyor. Aynı kurumda çalıştığımız bir öğretmen arkadaşımız aylık 1000 TL ücretle çalıştırılıyor.
Gülbahar: Bazı özel okulda çalışan öğretmenler kurum broşürleri ile yeni öğrenci kaydı almak için gezdirilerek çalıştırılıyor.
'PATRONLARIN PERVASIZLIĞININ SEBEBİ BİZLERİN YALNIZ OLMASI'
Sizce bu sorunlara nasıl eğilmeli?
Duygu: Bireysel olarak hiçbir şey elde edemediğimizi ve haksızlıkların her defasında üstünün örtüldüğünü farkettik. Özel okul patronlarının bu pervasızlığının sebebi bizlerin yalnız oluşudur. Bu yüzden örgütlenerek mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Patronların Ensesindeyiz platformuna bu yüzden yazmaya karar verdik.
Gülbahar: Bir araya gelmezsek bu sorunların üstesinden gelemeyeceğiz. Her girdiğimiz kurumda da benzer sıkıntılarla karşılaşacağız, bunun farkındayız.
Peki sizi “patronların ensesindeyiz” çalışması ile buluşturan ne oldu?
Duygu: Bir süredir takip etmekteydim. Flormar direnişi, Cargıll işçileri ile dayanışmalarını yakından takip ettim. Bu şekilde örgütlü olunamazsa bir karşılığını alamadığımızı yaşadığımız deneyimlerle de görmüş oldum. Bu sebeple Patronların Ensesindeyiz sayfasına durumumuzu anlatan bir mesaj ilettim.
Röportaj için çok teşekkür ederiz.
Duygu ve Gülbahar: Biz teşekkür ederiz.
