Düzce’de faaliyet gösteren Tekno Maccaferri fabrikası patronları ile DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi görüşmeleri Mart 2017’de başladı. Mayıs 2017’de görüşmeler ücret maddelerinde tıkandı. Prosedür gereği arabulucu süreci işletildi. Sonuç alınamadı. Adım adım grev uygulama aşamasına doğru yol alındı.

Toplu sözleşme masasında işçilerin taleplerine kulak tıkayan Tekno Maccaferri yönetimi, işçilerin greve çıkmasını engellemek için kolları sıvadı. Beş kişinin çalıştığı Ankara ofiste çalışan sayısını SGK kayıtları ile oynayarak haziran ve temmuz ayında kademeli olarak önce 36’ya sonra 42’ye çıkarttı. Sendika bunu fark eder etmez, Ankara İş Mahkemesi ile bu adreste keşif yaptırdı. Ofise gidildiğinde üç oda bir salon olan ofiste sadece üç masa ve iki kişinin olduğu, kalan 39 işçinin bulunmadığı görüldü. Geriye dönük Tekno Maccaferri’nin tüm şirketlerine bakıldığında, normalde görünen beş işçinin haricinde geriye kalan 37 işçinin izlerine ise haziran ayı öncesi diğer şirketlerin çalışanı olarak rastlandı.

Sendika 12 Temmuz 2017’de grev kararı alıp 31 Temmuz 2017 tarihinde grevin başlayacağını iş yerinde ilan edince, hileli duruma güvenen Tekno Maccaferri yönetimi, iş yerlerinde grev oylaması talebi organize etti. 21 Temmuz’da grev oylaması yapıldı ve doğal olarak bu hileli ortamda “greve hayır” çıktı.

Ancak bu yasalara aykırı ve hileli durumu tespit ettiren Birleşik Metal-İş Sendikası, birçok hilenin döndürüldüğü grev oylamasına ve sonucuna itiraz etti. Yasalara aykırı ve hileli duruma itiraz, Düzce İş Mahkemesi tarafından 25 Temmuz’da kabul edildi. Grev oylaması iptal edildi.

Maccaferri yönetiminin, işçilerin grev hakkına müdahalesinin boşa çıkmasının ardından dün (31 Temmuz 2017) Tekno Maccafferi işçileri, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve şube yöneticileriyle birlikte Düzce’deki fabrikanın önünde grev pankartı asarak grevi başlattılar.