Bugün toplanacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun (PPK) bir kez daha faiz artırıp artırmayacağı tartışılıyor. 

PPK'nin faiz artıracağını düşününlerin en önemli dayanak noktası Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın geçen hafta yaptıkları Londra ziyaretinde 300 baz puanlık bir artışa işaret etmiş olmaları. Aynı zamanda Pazartesi günü açıklanan enflasyon verisinin beklentilerin üzerinde gelmesine rağmen dolar/TL'de önemli bir hareketlilik olmaması da faiz artışı beklentisine bağlandı. Enflasyon verisinin ardından Merkez Bankası tarafından yayımlanan Fiyat İstikrarı raporunda maliyetlerdeki artışın tüketici fiyatlarına yayılması eğiliminin güçlendiği tesbit edildi. Bu saptamanın da Merkez Bankası'nın enflasyonu kontrol altına almak için faiz artırma eğiliminde olduğunu gösterdiği düşünülüyor. 

Faiz artışı olmayacağını düşünenler bir önceki artırım ve ardından verilen sadeleştirme kararıyla tek bir politika faizine dayalı uygulamanın bir süre izleneceğini, etkilerinden emin olduktan sonra ikinci bir adım atılacağını öne sürüyor. Sadece Mayıs, Haziran enflasyonu değil orta-uzun vadeli enflasyon beklentisine göre hareket edileceğini düşünenler var. Büyümedeki yavaşlama beklentisiyle birlikte enflasyonun da düşüş eğilimine gireceğini ileri sürerek yeni bir faiz artırımının söz konusu olmayacağı iddia ediliyor. 

FAİZLER HER YERDE YÜKSELİYOR AMA DÜŞÜK ORANLARLA

Türkiye, Arjantin'in ardından en fazla faiz artışı yapan ülke oldu. Arjantin parası dolar karşısında en çok değer yitiren ülke olarak Mayıs başında 675 baz puanlık artışla nominal faizi yüzde 33,25'ten yüzde 40'a çıkardı. Ancak "gelişmekte olan ülkeler"in büyük bölümünde ABD tahvil faizinin artışı ve doların değer kazanmasına paralel olarak faizler artıyor. 

Hindistan 25 baz puanlık artışla nominal faizi yüzde 6,25'e, Endonezya 25 baz puanlık artışla yüzde 4,50'ye, Malezya 25 baz puanlık artışla yüzde 3,25'e, Çekya 25 baz puanlık artışla yüzde 0,75'e, Meksika yüzde 7,5'e çıkaran ülkeler.