JCR Eurasia Rating: Türkiye ekonomisinde daralma kaçınılmaz

Türkiye’deki etkin kredi derecelendirme kuruluşlarından JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen geçen hafta yaptığı basın açıklamasında Türkiye’nin mevcut büyüme modelinin dünya konjonktürüyle uyumlu olmadığını belirterek ekonomide yavaşlamanın kaçınılmaz olduğunu söyledi. Ökmen, AB ile ilişkilerin restore edilmesinin daralmayı yumuşatabileceğine dikkat çekti.

Haber Merkezi

Kredi derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen ekonomide yavaşlamanın kaçınılmaz olduğuna, Türkiye’nin mevcut büyüme modelinin bugünün dünya konjonktürüyle uyumlu olmadığına dikkat çekerek ABD’deki ekonomik canlanmadan yararlanılması ve AB ile ilişkilerin restore edilmesinin daralmayı yumuşatabileceğini öne sürdü.

Para Analiz’in haberine göre Türkiye’deki en etkin kredi derecelendirme kuruluşlarından biri olan JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen Çarşamba günü yaptığı basın açıklamasında ekonomide yavaşlamanın kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. 

Açıklamadan bölümler şu şekilde:

Para politikasının kontrol kaybına dayalı olarak, Türkiye ekonomisi, 2018 Mayıs ayı içerisinde ortaya çıkan döviz krizi eşiğinden dönerek yeniden dengelenme sürecine girmiştir. Yüksek döviz borcu olan özel sektörün zayıflayan likidite olanaklarını yeniden düzeltmek için yapılan faiz artışı, ekonomide devam eden yavaşlamayı daha da hızlandıracaktır.

FAİZ ARTIŞI ÇÖZÜM OLMAZSA İMALAT SANAYİ DARALACAK

Yeniden dengelenme süreci, ekonominin döviz ihtiyacını çözemez ise ikinci yarıdan sonra yüksek enflasyona rağmen, imalat sanayi başta olmak üzere genel ekonomik döngü daralmaya dönüşecektir.

Faiz artışı ve mali disiplin eş zamanlı yürütülemeyecekse yeniden dengelenme başarılı olamayacaktır.

Mevcut konjonktürün temel zorluğu, siyasi risklere dayalı olarak, finansal istikrar ve fiyat istikrarının birbirlerini aksi istikametlere doğru itmesidir.

BÜYÜME POLİTİKASI GLOBAL KONJONKTÜRE UYGUN DEĞİL

Uygulamada bulunan büyüme politikası mevcut konjonktürün dinamiklerine uygun değildir: Nominal faizlerin düşük, TL’nin değerli kalabildiği 2002 ve 2013 yılları arasındaki küresel konjonktüre yönelik dizayn edilen ekonomi politikaları mevcut konjonktüre yanıt veremeyecektir.

Global işbirliğindeki bozulmaların ve abartılı teşvik sistemlerinin etkisiyle Türkiye ekonomisi ilave zorluklar içerisine girmiş durumdadır.

YENİDEN YAPILANDIRMA BANKALAR İÇİN RİSK

Yeniden yapılandırma talepleri bankacılık sektörünün istikrarı için önemli bir risktir: Güncel konjonktürün en temel özelliği, özel sektörün döviz borçlarının çevrimlerinde karşılaştığı sorunların bankacılık sistemine yansıması önemli bir risk unsuru olarak öne çıkmış olmasıdır.

AB ÇIPASI YUMUŞATABİLİR

Türkiye ekonomisinde artan faiz oranlarının sebep olacağı yavaşlama ve daralma, ABD ekonomisinin canlılığı ve Türkiye’nin Avrupa Birliği ile kuracağı ilişkileri tarafından yumuşatılabilir.

FİYAT SÜBVANSİYONLARI YARARSIZ

Kullanım yaygınlığı geniş olan bazı mal ve hizmetlerin fiyatlarının suni olarak düşük tutulması fiyat istikrarına makro düzeyde kalıcı olarak bir yarar sağlamayacağı gibi mevduat ve kredilerin yeniden fiyatlanmasının geciktirilmesi de ekonomik daralmayı önlemekte anlamsız bir çaba olmaktadır.

(soL’un notu: Özellikle elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki sübvansiyon kastedilmektedir.)