Samsung’da çocuk emeği sömürüsü belgelendi

Geçtiğimiz günlerde Güney Kore menşeli Samsung firmasının tedarikçisi olan HEG Electronics’in fabrikasında yapılan bir araştırma, uluslararası tekellerinin yüksek kârlarında büyük rol oynayan çocuk emeği sömürüsünün boyutlarını gözler önüne seriyor.

Çin’de işçi hakları üzerine çalışmalar yürüten New York menşeli sivil toplum kuruluşu China Labor Watch’un (Çin İşgücü İzleme / CLW), Güney Kore’li elektronik devi Samsung’un önemli tedarikçilerinden ve ortaklarından olan HEG Electronics (Huizhou) Co., Ltd firmasının Guangzhou’daki fabrikasında Haziran ve Temmuz aylarında yaptığı üç incelemeye dayanan “Çocuk Emeği Sömüren Samsung Fabrikası” başlıklı raporunda, çocuk emeği ve öğrenci emeği sömürüsünün fabrikada oldukça ciddi bir sorun olduğu vurgulandı. HEG firması Samsung için cep telefonu, DVD, stereo ekipmanı ve MP3 çalar üretiyor. HEG Electronics’in web sayfasında şirketin Motorola ve LG firmaları için de imalat yaptığı bilgisi yer alıyor.

Şirket, yine kendi web sayfasında Intertek adlı bir uluslararası denetim firması tarafından teftiş edildiğini ve bu firmanın güvenilir bir denetim kuruluşu olduğunu öne sürüyor. Ancak CLW raporu bunun aksini iddia ediyor. Zira yapılan incelemeler Intertek’in bazı denetimcilerinin, şirketlerden olumlu teftiş raporları yazmaları karşılığında rüşvet aldıkları, hatta Intertek’in raporlarından birinin bu nedenle feshedildiğini gösteriyor.

Çocuk işçi sayısı 50 ila 100 olarak tahmin edildi
CLW raporunda, yaklaşık 2000 kişinin çalıştığı fabrikada, kış ve yaz tatilleri dışında kalan zamanlarda fabrikada çalışan işçilerin %60’ının öğrenci olduğu, kış ve yaz tatillerinde ise bu oranın %80’lere ulaştığı belirtiliyor. Araştırmada bu öğrencilerin çoğunluğunun 18 yaşının altında olduğu ve fabrikada en ufak bir özel koruma uygulamasına tabi olmadıkları belirtiliyor.

Raporda, araştırmanın yapıldığı paketleme bölümde 7 çocuğun çalıştığı tespit edilirken, diğer departmanlardaki işçilerle yeterli temas kurulamaması nedeniyle çocuk işçilerin tam sayısının tespit edilemediği ifade edildi. Öte yandan, daha sonraki incelemelerden elde edilen ipuçları, fabrikanın diğer bölümlerinde çok sayıda çocuk işçinin çalıştığı gözlemlenirken, çocuk işçi sayısının 50 ila 100 arasında olabileceği tahmininde bulunuldu. Bu tespitler fabrikada çocuk emeğinin “olağanlaşmış” bir uygulama haline geldiğini gösteriyor.

Sakatlanan çocuk işçiye tedavi de yok, izin de
Paketleme departmanında çalışan 7 çocuktan biri olan ve kendisinden Wu Xiaofang kod adıyla bahsedilen 14 yaşındaki bir kız çocuğu, kendisiyle yapılan mülakatta, kaldığı yurttan fabrikaya giderken yanlışlıkla merdivenlerden düştüğünü ve çalışamamasına sebep olacak şekilde sakatlandığını anlatıyor. Ancak şirket kız çocuğunu hem tedavi için hastaneye götürmeyi reddediyor, hem de ona hastalık izni vermiyor. Bu yetmiyormuş gibi, hastalık nedeniyle çalışamadığı 6 günün ücretini de aylığından kesiyor. Benzer bir durum Mayıs ayında da yaşanıyor. Wu hasta olduğu için yönetimden izin istiyor ama kendisine izin verilmiyor. Buna rağmen, çalışamayacak kadar hasta olan Wu 3 gün yurt odasında yatıyor ve şirket bu 3 günün ücretini de kesiyor. Daha da kötüsü, şirket Haziran sonu-Temmuz başı itibariyle hiçbir sebep göstermeksizin Wu’nun işine son veriyor. Fabrika yönetiminin sonradan açıkladığı işten çıkarma gerekçesi ise akıl dışı: Yönetim Wu’ya yakın zaman içerisinde fabrikada bir teftiş yapılacağını ve yaşını fabrikaya yanlış bildiren çocuk işçilerin müfettişler tarafından fark edilmesi halinde şirketin 100 bin yuanın (16 bin dolara yakın) üzerinde cezaya çarptırıldığını söylüyor. Raporda Wu’nun bunları anlatırken gözyaşlarını tutamadığı belirtiliyor.

Çocuklar düşük ücretler ve kölelik koşulları altında çalışıyor
Rapor, çocuk işçilerin yetişkin işçilerle aynı ağır koşullarda çalıştığını, ancak çocuk işçilere yapılan ödemelerin yetişkinlerle kıyaslandığında yüzde 30 daha düşük olduğu belirtiliyor. Ayrıca çocuk işçiler çoğu zaman yaralanma ve sakatlanmalarla sonuçlanan tehlikeli işleri yapmaya zorlanıyorlar.
Fabrikada çalışma saatlerinin de akıl dışı sürelere ulaştığı, işçilerin günde 11 saat çalıştığı, bu sürenin içerisinde 3 ila 5 saatlik zorunlu fazla mesainin bulunduğu da aktarılıyor. İşçiler haftada 6, ayda 26-28 gün çalışıyorlar. Ayrıca devam sisteminin hatalı ve adaletsiz olduğu, bu durumun çocuk ve öğrenci işçilerin fiziksel ve ruhsal sağlığını olumsuz etkilediği de raporda verilen bilgiler arasında.

Öğrenci işçilere iş sözleşmesi bile yapılmıyor
Raporda HEG’nin öğrenci işçilerle bir iş sözleşmesi bile yapmadığı, sözleşmenin yalnızca öğrencilerin öğretmenleriyle yapıldığı ve şirketin işe alım sürecinde öğrencilerin kimlik kontrolünü bile yapmadığı belirtiliyor. Kimlikler, sahte kimlikler ve aile kayıtları öğretmenler tarafından ibraz ediliyor. Öğretmenler, öğrenci işçilerin şirketle olan tüm ilişkilerini organize etmekle görevliler. 2 ya da 3 aylık zorunlu stajın ardından öğrencilerin ödemeleri işi tamamlamalarından ve okula geri dönmelerinden sonra yapılıyor. Tüm ulaşım ve sağlık kontrolü masrafları öğrencilerin ücretlerinden kesiliyor. Ancak Haziran 2012’den önce şirket, işe alınması için öğrenciye dayatılan 30 yuan (4,76 dolar) tutarındaki sağlık kontrol ücretinin, 1 ay tam süre çalışmadan sonra öğrencinin banka hesabına geri ödeneceği sözünü vermiş.

Hukuksuzluk ve ayrımcılık had safhada
CLW raporu ayrıca iş sözleşmelerine, ödeme sistemine ve şirket içi ödül-ceza sistemine ilişkin hukuksal problemlerin var olduğunu aktarıyor. Aşırı ağır cezaların uygulandığı ve işçilerin ücretlerinden sıklıkla ceza kesintisi yapıldığı belirtiliyor.

Fabrikada yaş, cinsiyet ve bireysel özelliklere dayalı çok sayıda ayrımcılığın da yapıldığı görülüyor. CLW raporunda HEG’in kurallarına göre işe alınan kadın çalışanların yaşlarının 16-30 arasında olması gerektiği, ancak çocuk işçilerin sayısına bakıldığında bu kurallara pek de uyulmadığının ortaya çıktığı ifade ediliyor. Erkek işçiler için ise vücudunda dövme olan, uzun saçlı veya engellilerin işe alınmaması gibi yazılı olmayan kurallar işliyor.

(soL – Ekonomi)