‘Kötü koşullarda yaşıyoruz’

TÜİK, 2007 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı. Gelir dağılımındaki uçurumda sadece bir adımlık bir iyileşmeye işaret eden çalışma, içinde yaşanılan koşulların durumunu da ortaya koyuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2007 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Ülke nüfusunun beşte birinden fazlasının yoksulluk sınırlarının altında yaşadığını ortaya koyan araştırma, halkın büyük bölümünün borç ve diğer olumsuz etkenlerden ötürü belinin büküldüğünü de ortaya koyuyor.

Halkın yarısından fazlası borçlu
Araştırmaya göre nüfusun yüzde 55,5’inin taksit ödemeleri ve borçları bulunmakta, bu borç ödemeleri, % 23,3’ünün hanesine çok yük getiriyor. Araştırmaya konut alımı ve konut masraflarının dahil edilmemiş olması, bu oranların daha da yüksek olduğunun işaretçisi.

Araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucuysa, halkın yüzde 70’ten fazlasının, ekonomik nedenlerle “evden uzakta bir haftalık tatili”, “beklenmedik harcamalarını” ve “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” karşılayamadığı yönünde.

Bu nasıl barınma?
Araştırma, halkın önemli bir bölümünün temel insani barınma koşullarından da uzak olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre, nüfusun yüzde 39,1’inin oturduğu konutta “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar söz konusu. Yine halkın yüzde 39,8’inin oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşanıyor.

Araştırmaya göre, halkın yüzde 68’i yaşadığı konutun büyüklüğünü yetersiz bulurken, halkın yüzde 61’i “iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren bir yemek” yiyemiyor.

Gelir dağılımında düzelme(cik)
Halkın içinde bulunduğu içler acısı durumu ortaya seren çalışma, bir önceki yıla göre gelir dağılımında düzelme olduğuna işaret ediyor. Buna göre, en zengin beşte birlik nüfusla en yoksul beşte birlik nüfus arasındaki gelir farkı 9,5’ten 8,1’e gerilemiş bulunuyor.

İki gelir grubu arasında “inmiş” haliyle bile bir uçuruma işaret eden fark, temel yaşam göstergelerindeki olumsuz durumla birleşince, düzelme iddiaları temelsiz kalıyor.

Çalışmaya ilişkin dikkat edilmesi gereken bir diğer noktaysa çalışmanın 2007 yılına ait göstergeleri sunması. Krizin başladığı 2008 ve sonuna geldiğimiz 2009 yılında bu göstergelerin daha da bozulmuş olması bekleniyor.

(soL - Haber Merkezi)