soL (HABER MERKEZİ) Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile yeni bir anlaşmanın gündemde olduğunu doğruladı. NTV'ye katıldığı bir programda ekonomi ile ilgili soruları yanıtlayan Şimşek, IMF ile yeni stand-by anlaşması konusundaki takvime ilişkin de bilgi verdi. Teknik çalışmaların ağustos ayı içerisinde tamamlanacağını ifade eden Şimşek, önümüzdeki aylarda ihtiyati stand-by anlaşmasının gerçekleşeceğini söyledi. Önceki gün katıldığı bir toplantıda Şimşek, cari işlemler açığının IMF ile uygulanan programın bir yan ürünü olduğunu açıklamış buna rağmen teknik görüşmelere devam ettiklerini de vurgulamıştı.

İhtiyati stand-by mı, yoksa normal stand-by'dan yana mı olduğu konusundaki görüşünün sorulması üzerine Şimşek, "Aslında ikisinin arasında çok büyük bir fark yok. Stand-by'da her gözden geçirmeden sonra IMF'den kaynak kullanıyorsunuz, ihtiyati stand-by'da kaynak kullanabilirsiniz, yani kullanmak zorunda değilsiniz" şeklinde konuştu.

Her iki programın da içerik olarak çok büyük bir farklılık içermediğini vurgulayan Şimşek, genelde ihtiyati stand-by süresinin daha kısa süreli, 12-18 ay arasında olabildiğini söyledi.

Kamu sektörünün dış finansman ihtiyacı IMF'ye gereksinim duyulamayacak kadar düşük düzeyde diyen Şimşek, bu koşullarda niye bir anlaşmaya gerek duyulduğunu açıklamadı.

Şimşek'ten önce IMF doğrulamıştı
Türkiye ile IMF arasındaki, ihtiyati stand-by seçeneğine ilişkin karşılıklı çalışmalar başlayacağı önceki gün basına duyurulmuş, Türkiye'nin, ihtiyati stand-by seçeneğine ilişkin teknik çalışmaları hemen hemen tamamladığı açıklanmıştı. Eylül ayına kadar, karşılıklı olarak uzmanların yürüteceği teknik çalışmalar, daha sonra üst düzey ziyaretlerle tamamlanacak.

IMF, Türkiye tarafından hazırlanacak olan ihtiyati stand-by taslağının uygulanabilirliği konusunda da görüş bildirecek. IMF uzmanları, Türkiye'nin ekonomik istikrarını sağlamlaştırma ve bazı alanlarda halen devam eden ekonomik kırılganlıklarını gidermek için etkili bir rol oynamaya devam edebileceğini ifade ediyor.

Şimşek'in aksine IMF yetkilileri, IMF'nin, Türkiye açısından halen en uygun koşullu finansman imkanı yaratan bir kuruluş olduğuna vurgu yaparken, böyle bir anlaşmada, Türkiye'nin likidite sıkışıklığı çektiği zaman IMF'den acil kredi çekebileceğini belirtiyorlar.