soL (HABER MERKEZİ) AB istatistik kurumu Eurostat, AB'de ortak para kullanan 15 ülkenin dahil olduğu avro bölgesinin ekonomisinin ikinci çeyrekte yüzde 0,2 daraldığını açıkladı. Almanya son 4 yılın Fransa ve İtalya da son 5 yılın en düşük büyüme oranı verilerine ulaştı. AB'nin başlıca büyük ekonomilerinin yılın ikinci çeyreğinde küçülme içinde olması durgunluk endişelerini artırıyor. Commerzbank uzmanları Avrupa'da durgunluğun eşiğindeyiz saptamasında bulundular.
Özellikle de ekonomik güven endeksi verileri ile birlikte ele alındığında gelecek günlerde durgunluk analizlerin yapılabileceği üzerinde duruluyor. Yılın üçüncü çeyreğinde büyüme oranı verilerindeki daralmanın devam etmesi durumunda "ekonomik durgunluk" saptamasını yapmak mümkün olabilecek.
Avro bölgesinin ekonomisi 1995 yılından bu yana ilk kez nisan-haziran döneminde daralma gösterdi. Avro bölgesinin ekonomisinin daralmasında Almanya'nın ikinci çeyrekte yüzde 0,5, Fransa ve İtalya'nın yüzde 0,3 daralması önemli rol oynadı. Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'daki daralma ile avro bölgesinin ikinci büyük ekonomisi Fransa'daki daralmanın son yılların en yüksek düşüğü olduğu bildiriliyor.
Yüksek enflasyon ve talepte daralmanın bunda etkili olduğu belirtildi. Avro bölgesindeki daralmanın bir diğer nedeni, avronun değer kazanmasının AB ihracatını olumsuz etkilemesi şeklinde ifade edildi.Tüm bu ülkelerin yaşadıkları ekonomik sorunların, ihracatın ve tüketim harcamalarının azalmasından kaynaklandığı belirtiliyor.
İlk çeyrekte avro bölgesi yüzde 0,7 oranında büyümüştü. AB'deki daralmanın ise yüzde 0,8 olarak gerçekleştiği bildirildi. Aynı çeyrekte İspanya yüzde 0,1, Yunanistan yüzde 0,6, Avusturya ve Portekiz yüzde 0,4 ve Belçika yüzde 0,3 büyüdü.
Almanya'daki küçülme Türkiye'yi de etkiler
Almanya'daki daralmanın beklenenin altında gerçekleştiğini ifade eden uzmanlar, Alman ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 1,5 oranında büyüdüğüne vurgu yapıyorlar. Almanya ikinci çeyrekteki daralma ile 4 yıldan sonra ilk düşüşünü gerçekleştirmiş oldu.
İkinci çeyrekteki ekonomik gelişmelerin hanehalkı tüketiminde ve fabrika yatırımlarında düşmeye işaret ettiği belirtilerek, özellikle inşaat yatırımlarının 1. çeyreğe göre daha düşük olduğu ifade edildi. Almanya ihraç ürünlerine olan talebin de azaldığı belirtiliyor. Alman ekonomisinin itici gücü olan metal ürünleri ile motorlu araçlar gibi mallara yönelik gerek iç gerekse dış siparişler yüzde 5 oranında azalmış durumda. ABD'den farklı olarak kredi arz eden ülkelerden biri olan Almanya, emlak krizinin olumsuz etkileri ile yüzleşmeye yeni yeni başlıyor. Temmuz ayı itibariyle işsizlik rakamında 20 binlik bir düşüş olsa da, toplam işsiz sayısının 3,2 milyon kişiye ulaşması da ekonomideki küçülmenin bir diğer göstergesi.
Alman yetkililerin, yılın üçüncü çeyreğinde de ekonominin küçülebileceğini söylerken bu Almanya'da resesyon olduğu yorumlarına yol açmış durumda. Almanya Ekonomi Bakan Yardımcısı Walther Otremba, "Halen resesyonda olduğumuz ihtimalini yadsıyamayız" dedi.
Ancak Otremba, yılın ikinci yarısında gözlenen daralmaya karşın, ülkenin gayri safi milli hasılasının bu yıl yüzde 1,7 büyüyeceği yönündeki tahminlerini değiştirmiyor.
Alman ekonomisindeki daralmanın özellikle ihracat ve ithalatının yarısından fazlasını bu ülke ile gerçekleştiren Türkiye ekonomisini de olumsuz etkilemesi bekleniyor.
Fransa şimdilik konuşmak istemiyor
Fransa'nın ulusal istatistik kurumu Insee, avro bölgesinin ikinci büyük ekonomisinin nisan-haziran döneminde yüzde 0.3 daraldığını açıkladı. Fransa'nın gayri safi yurt içi hasılası, 2002 yılının son çeyreğinden bu yana ilk kez küçülüyor.Açıklamada, Fransa'nın ihracatının ikinci çeyrekte yüzde 2, ithalatının ise 0.3 gerilediği belirtildi.
Maliye Bakanı Christine Lagarde, Fransız radyosuna yaptığı açıklamada, yavaşlamanın "Avrupa'da ve küresel çapta bir olgu" olduğunu söyledi.
Rakamların, Fransız ekonomisinin "Almanya'dan bir parça iyi ve İtalya ile aynı olduğunu gösterdiğini" belirten Lagarde, Fransız ekonomisinin temellerini sağlıklı olduğunu ifade etti. Bakan şimdilik durgunluktan bahsetmek istemediğini vurgularken, dünya genelinde 2008 yılında olumsuz verilerden söz edilmesinin tek kötü şey olduğunu söyledi.
İspanya'da Zapatero tatili yarıda kesti
İspanya Ulusal İstatistik Enstitüsü, avro bölgesinin dördüncü büyük ekonomisi İspanya'nın, ikinci çeyrekte yüzde 0.1 büyüdüğünü açıkladı. İspanya böylece 1993 yılından bu yana en düşük büyümesi gösterdi. İkinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 1,8 büyüyen İspanya, bu yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 2.7 büyüme göstermişti.
İspanya'da yüzde 5,3 olarak açıklanan 2008 Temmuz ayı enflasyon oranının, ülkede son 16 yılda kaydedilen en yüksek oran olduğu belirtildi. Ekonomik sorunlar Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun yaz tatilini yarıda kesmesine neden oldu. Hükümetteki ekonomi ile ilgili 9 bakanı ve ekonomik işler komisyonunu geçtiğimiz çarşamba akşamı bir araya getirerek ilk kez böyle bir toplantıya başkanlık eden Zapatero, dün yapılan Bakanlar Kurulu'nda da yeni önlem paketlerini onaylattı.
Konut, ulaşım, enerji, telekomünikasyon ve çevre sektörlerinde 24 reform programını içeren yeni önlem paketi dışında, küçük ve orta ölçekli işletmelere Resmi Kredi Enstitüsü (ICO) tarafından yeni bir kredi kolaylığı da sağlanacağı açıklandı. Ayrıca, hükümet, miras vergisinin kaldırılması, yatırımların devam etmesine rağmen cari harcamalarda kesintiye gidilmesi önlemlerini de almayı planlıyor. Zapatero hükümeti, 2010 yılından itibaren İspanya'nın ekonomik krizden çıkmasını ve yıllık yüzde 3'lük büyümeye geri dönülmesini öngörüyor.
Hollanda'da büyüme hızı sıfır
Hollanda ekonomisinin bu yılın ilk dört aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında büyüme hızının sıfır olarak gerçekleştiği ve ekonominin durma noktasına geldiği bildirildi. Merkez İstatistik Enstitüsü'nün (CBS) dün açıklanan verilerine göre, son üç yıl içinde ilk kez ekonomi bu yılın ilk dört ayında durma noktasına geldi. Geçen yılın aynı döneminde ise ülke ekonomisindeki büyüme 2,8 olarak gerçekleşmişti.
Enstitüye göre, halkın toplam tüketim harcamalarında ilk dört ayda yüzde 2,3'lük artışa rağmen, ekonomi büyümedi. Harcamalardaki yükseliş, gaz ve elektrik fiyatlarıyla, sağlık harcamalarına yapılan zamlardan dolayı gerçekleşti. Halk, yiyecek ve dayanıklı tüketim mallarında ise geçen yılın aynı dönemine göre daha az para harcadı.
İşsizlik oranının da uzun bir dönemden sonra tekrar yükselişe geçerek, yılsonuna kadar yüzde 4,5'i bulabileceği belirtildi. Merkez İstatistik Enstitüsü, daha önceki tahminlerinde çalışabilir durumdaki meslek sahibi kişiler arasında gelecek yıl için 320 bin olarak tahmin edildiğini açıkladığı işsiz sayısını 340 bine çıkardı.
Bazı AB ülkelerinin yılın ikinci çeyreğinde elde ettiği büyüme oranı:
Almanya: -0,5
Fransa: -0,3
İngiltere:+0,2
İtalya: -0,3
İspanya: +0,1
AB15: -0,2
AB27: -0,1
Yunanistan: 0,6
Avusturya :0,4
Portekiz : 0,4
Belçika:0,3