Starbucks'tan soya sütlü, ekstra kremalı çalışma saatleri

Dünyanın dört bir yanında şubeleri bulunan kahve dükkanı zinciri Starbucks, “esnek” çalışma saatleri adı altında “ortaklar”ının hayatlarına ipotek koyuyor.

(soL - Dış Haberler) Entelektüel kahve kültürünü orta sınıfa yönelik bir pazarlama stratejisiyle harmanlayan Starbucks, fast food sektörünün kaymak tabakasını oluşturan bir tezatlar markası. Şirketin asortikliğin sınırında bir “barista* sınıfı” olarak lanse edilen çalışanları da bin yıllık bir durağanlık ve zaman zaman yükselen bir hareketlilik arasında gidip geliyor. Ancak, Starbucks uluslararası kafe kültürünü endüstriyelleştiredursun, şirket çalışanları ya da şirketin kullanmayı tercih ettiği tabirle “ortaklar”, “marka değeri”nin hemen altından yüzeye doğru yükselen bir iş kriziyle yüz yüze.

Starbucks'taki “ortaklar”ın çalışma saatleri, ultra efektif bir bilgisayar programı tarafından ayarlanıyor ancak bu efektif lojistik otomasyon programı, çalışanların evde ve çocuğuyla geçireceği vakitten çalıyor ya da üniversiteye gitme planlarını suya düşürüyor. Şirket yönetimi, “esneklik” olarak tanımladığı bu düzensiz çalışma saatlerinin “önce çalışanlar” felsefelerine uygun olduğunu iddia ediyor. Starbucks'ın CEO'su Howard Schultz, esnek çalışma saatlerinin “önce çalışanlar” felsefesinin en özgürleştirici halkalarından biri olduğu ve çalışanların mutluluğuna -ve tabii ki performanslarına- katkıda bulunduğu görüşünde.

'Esnek çalışma' kurnazlığı
Müşterilerine lattelerini istedikleri aromayla içme şansı sunan Starbucks, sabit çalışma saatleri belirlemeyerek çalışanlarına da daha girişken ve kaygısız bir hayat sürme şansı sunduğunu iddia ediyor. Starbucks baristaları, bu “esnekliğin” yanı sıra, benzer saat ücretinin verildiği işlerde olmayan sağlık sigortası ve kısmi eğitim danışmanlığı gibi olanaklardan da yararlanabiliyor.

Starbucks Çalışanları Sendikası (SWU) tarafından yayınlanan yeni bir rapor ise, Türkiye'de de sık sık gündeme getirilen “esnek çalışma saatleri” safsatasının nasıl da boşa düştüğünü gösteriyor. Şirketin açıkladığı verileri değerlendiren sendika, “ortaklar”ın diğer fast food şirketlerinde çalışanlara yakın çalışma saatleriyle ve acınası ücretlerle çalıştıklarını ortaya koydu. Şirket verilerinin değerlendirilmesi sonrasında ortaya çıkan bir başka sonuç da “ortaklar”ın iş yükünün yoğunlaşmasına rağmen ödemelerin düzensiz olması.

Ortalama bir baristanın saatte 10 dolardan kazandığı Starbucks, 2010'dan 2013'e kadar, kar payı dağıtımı ve yeniden hisse senedi alımları üzerinden, şirket ortaklarına toplamda 3,7 milyar dolar dağıttı. Sendika buradaki “kar payı”nın yansıttığı gelişkin performansın 200 bine yakın Starbucks çalışanının her gün müşterilere sunduğu “üstün hizmet”ten kaynaklandığına dikkat çekiyor.

Sendika olmaz, 'işçi-işveren ilişkisi' verelim!
Sendikanın açıkladığı rapor üzerine Starbucks tarafından yapılan açıklama ise yönetimin “ortaklar”ını nasıl da düşündüğünü ve de bir kapitalist karakteristik olarak sendika düşmanlığını nasıl da benimsediğini gösteriyor. “Gelişen iş ortamımızla gurur duyuyoruz” diyen şirket sözcüsü Zack Hutson yaptığı açıklamada, sendikanın bütün “ortaklar”ın çıkarları doğrultusunda konuşmadığını belirterek, “Ortaklarımız özgür iradelerine ne kadar saygı duysak da harika bir çalışma ortamı sağlamanın en iyi yolunun, bizim de uyguladığımız gibi doğrudan işçi-işveren ilişkisi kurmak olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Şirket sözcüsü Hutson'ın mevcut politikaları sahiplenen açıklamalarına rağmen Starbucks, sendikanın yayınladığı rapordan sonra bazı değişikliklere gidileceğini de açıkladı. Çalışanların çalışma programlarını bir hafta öncesinden açıklayacağını söyleyen şirket, aynı zamanda “ortaklar”ın oturdukları yere en fazla 1 saat mesafedeki bir Starbucks şubesinde çalışmalarının da garanti altına alınacağını belirtti. Sendika yetkilileri ise çalışma programının bir hafta önce açıklanmasının çalışanların hayatlarını düzenlemelerine yardımcı olmayacağını, şirketin bu durumu mevcut politikalarını sağlamlaştırmak için kullandığını söylüyor.

Türkiye'deki plaza çalışanları için “çok iş bitirmiş de kendini ödüllendirmiş başarılı iş insanı” illüzyonu yaratmayı oldukça iyi başaran Starbucks, ABD'deki kendi çalışanları için de “esneklik” sosuna bulanmış güvencesizlik sunuyor. 3,7 milyar dolar kar payı dağıtmasına rağmen çalışanlarıının bir saatlik “esnek emeği” karşısında 10 dolardan az ödeme yapan Starbucks'ın “ortaklar”ına sorduğu soruyu ise şöyle özetlemek mümkün: Sömürünüzü vanilya aromalı ister misiniz?


* barista: İtalyanca "bartender"den türetilen sözcük, kahvede hizmet veren emekçi anlamına geliyor.