Pazar günü İsrail Başbakanı Netanyahu Amerikalı seçmenlere seslenmiş ve "İran ile arasına 'kırmızı çizgi' çeken lideri seçin" demişti. ABD seçimlerinin de yaklaşmasıyla beraber İran'a müdahale haberleri basında yer alırken, en son İran, İsrail'in "kırmızı çizgi" söylemine karşılık olarak "bir saldırı durumunda İsrail'den geriye hiçbir şey kalmaz" demişti.

İran'ın "nükleer enerji programına ilişkin" İsrail-İran arasındaki gerginlik hızla tırmanırken, dün Viyana'da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun toplantısı gerçekleştirildi ve İran adına konuşan Feridun Abbasi Davud, Kurum'u sabotajlardan sorumlu tuttu.

Viyana'da 17 Eylül Pazartesi günü 56.sı gerçekleştirilen Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) toplantısında İran Nükleer Enerji temsilcisi Feridun Abbasi Davud konuşmasında "teröristlerin ve sabotajcıların" Uluslararası Atom Enerji Kurumu'na gizlice girerek ülkelerinin nükleer programını durdurmaya çalıştıklarını iddia etti.

Abbasi Davud ayrıca 17 Ağustos'ta patlayıcılarla Kum eyaletinden Fordo yeraltı uranyum zenginleştirme tesislerine giden elektrik hatlarının kesildiğini belirtti. Abbasi Davud, 17 Ağustos'ta meydana gelen patlamanın hemen ardından UAEK'nin Fordo tesislerine bildirimsiz denetime geldiğini sözlerine ekleyerek, ziyaretin patlama ile ilgisinin olup olmadığını sordu. Santrifüj makinesinin çökmesinin yollarından bir tanesinin de elektrik hatlarını kesmek olduğunu söyleyen Abbasi Davud, makinelerin sivil ve askeri amaçlarla zenginleştirilmiş uranyum üretiminde kullanıldığını belirtti.

UAEK'nin saldırı ile bağı olduğunu iddia eden İran Nükleer Enerji temsilcisi Abbasi Davud, İsrail'i ve Tahran'ın Batılı düşmanlarını da İranlı nükleer araştırmacılara suikast yapmak ve değişik yollarla nükleer programı sabote etmeye çalışmakla itham etti.

(soL - Dış Haberler)