Gazetecileri casus damgası yapıştırıp saldılar

Gürcistan'da üç fotomuhabirin Rus ajanlığı suçlamasıyla başlayan tutuklulukları, suçlarını itirafları sonucu yine aniden bitti. İtiraflar ve sonuç kimseyi tatmin etmezken, yaşananlar hükümetin asılsız suçlamalar ve itiraflar yoluyla basın üzerinde baskı kurma mekanizmasını gösterdi.

Rusya’ya ajanlık iddiaları ile yargı karşısına çıkarılmaya hazırlanan gazetecilerin suçlarını itiraf etmeleri karşılığında denetimli serbestliğine verilmesi, uzun süredir ülkenin gündemindeki bu olayı daha da alevlendirmiş durumda. Gazetecilerin avukatları “pazarlık” metodunun bir sonucu olarak yorumlarken, salt itirafların da maddi gerçeğe ulaşmaya yetmeyeceğini savunuyorlar. İktidar ise vatana ihanet anlamına gelen bu suçun böylesi bir yaptırıma tabi tutulabilmesine karşı çıkıyor.

2008’deki savaştan sonra ülkedeki siyasi kutuplaşmanın her geçen gün belirginleştiği Gürcistan’da bu gelişmelerin kamuoyundaki yansımaları, halk arasındaki zıtlaşmanın da önemli bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Halkı ikiye bölen tutuklamalar
7 Temmuz günü sabah saatlerinde Associated Press fotomuhabiri Giorgi Abdaladze, European Pressphoto Agency fotomuhabiri Zurab Kurtsikidze ve Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'nin kişisel fotoğrafçısı Irakli Gedenidze gözaltına alınmıştı. Kısa süre sonra 3 gazetecinin itirafları yayınlanmış, ancak bu itirafların doğruluğu üzerinden büyük bir tartışma başlamıştı.

Başta basın ve muhalefet bu itirafların baskı altında alındığını iddia ederek ülkede basın özgürlüğü için kapsamlı eylemlilikler başlatmış, Gürcistan’da gazeteler ilk sayfalarındaki fotoğrafları "sansürleyerek" tepkilerini ortaya koymuşlardı. Dünyanın çeşitli yerlerinden de benzer eylemler ile destek alan protestocular yaşananları, 26 Mayıs’ta polisin kanlı bir şekilde bastırdığı muhalif gösterilerin fotoğraflanmasının bir intikamı ve demokrasi söylemini öne çıkaran Saakaşvili hükümetinin maskesinin düşürülmesinden duyduğu rahatsızlığın bir göstergesi olarak yorumlamışlardı.

İktidar ve yandaşları ise yaşananları Rusya’nın ülkenin her yanına sızma konusundaki becerisinin kanıtı olarak yorumlamış, savaş sonrası ülke üzerindeki tehditlerin hala bitmediğinin bir göstergesi olan bu olayın kararlılıkla üzerine gidilmesi gerektiğini iddia etmişlerdi.

“İtiraf pazarlığı” sorunları çözmeye yetmedi
Associated Press fotomuhabiri Giorgi Abdaladze’nin geçtiğimiz günlerde iddia makamları ile yaptığı görüşmeler sonucunda suçunu itiraf etmesi ve ardından herhangi bir hapis ya da para cezası almadan salıverilmesi beraberinde birçok tartışmayı da getirmiş oldu.

Gürcistan’da sık kullanılan bir yöntem olan “itiraf pazarlıkları”, sanık ve müdafiyi müşkül durumda bırakması, maddi gerçeğe ulaşmak gibi bir ceza hukuku ilkesini hiçe sayması ve halkın adalet duygusunu zedelemesi yönünden eleştiriliyor.

Abdaladze’nin avukatları gazetecinin bu itirafına bir anlam veremediklerini açıklarken, Abdaladze’nin korkmuş olabileceğini dile getirmişlerdi. Abdaladze ise yaptığı açıklamada sadece ülkesini çok sevdiğini ve bunu daha önce de birçok kere kanıtladığını, yaşananlar ve yargı süreci ile ilgili hiçbir açıklama yapmak istemediğini belirtti. “Hayal dahi edemeyeceğim birçok şey gördüm. Böylesi şeyleri savaş zamanı da görmüştüm ve bu beni öfkelendirmişti. Şimdi ise kızgınlık bile hissedemiyorum” diye konuşan Abdaladze, bunun dışında her şeyi duruşmada söylediğini beyan etmişti. Abdaladze’nin hemen ardından itiraf açıklamaları gelen Saakaşvili’nin kişisel fotoğrafçısı Gedenidze ve eşi hakkındaki suçlamalar ise avukatları tarafından hala reddedilmekte. Soruşturma sürecinde sanıkların bilgisayarlarında ele geçirilen fotoğrafların Rusya’ya gönderilenlerin %1’inden azı olduğunu iddia eden İçişleri Bakanlığı'nın açıklamalarına karşın, gösterilen fotoğrafların Gedenidze ve eşinin bilgisayarından elde edildiğini doğrulayan bağımsız bir kanıtın olmadığını iddia eden insan hakları merkezi avukatları, halk desteği olmadan en az 3-5 yıl ile cezalandırılacak olan tutukluların bu destek sayesinde pazarlık payının arttığını, onların ise bunu sonuna kadar kullandıklarını düşündüklerini ifade ettiler.

“En yakınındaki insanlar”dan birinin işin içinde olmasından dolayı derin üzüntü ve kaygı duyduğunu belirten Saakaşvili ise, yine de duygularını bu işe karıştırmadığını, zira duyguların ikinci sırada geldiğini söyledi.

Ortaya çıkan sonuç ise bölünmüş halkın iki tarafını da tatmin etmiyor. Ortaya çıkan itiraflar toplumdaki korku ve gerginliği arttırırken, basına ve özgürlüklere müdahale edildiğini düşünen halkın diğer kesimi içinse yaşananlar haklılıklarının bir kanıtı olmuş durumda.