Boston patlamaları soru işaretleri yaratıyor

ABD'nin Boston kentinde dün meydana gelen ve üç kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırılar öncesinde yaşanan gelişmeler ve sonrasında ABD'li yetkililerden gelen açıklamalar, ABD'nin Suriye'ye dönük planlarında yeni bir dönemin açıldığına işaret edebilir.

ABD'nin Boston kentinde düzenlenen Uluslararası Boston Maratonu'nu hedef alan bombalı saldırılarda biri çocuk 3 kişi hayatını kaybederken, 100'ün üzerinde kişi de yaralandı. Ancak saldırının zamanlaması ve ABD'li yetkililerin “terörist saldırı” açıklamaları kafalarda soru işareti yarattı. FBI saldırıyı “terör eylemi” olarak nitelerken, Başkan Barack Obama ise “sorumlular hesap verecek” dedi.

Bilindiği üzere, ABD “ulusal güvenlik” adı altında Afganistan ve Irak'ı işgal etti ve “terörle mücadele” bahanesiyle de Yemen, Pakistan ve Somali'yi bombalıyor. Fransa öncülüğündeki Mali müdahalesine de yine aynı gerekçeyle destek veriyor.

Boston saldırısı ise, geçtiğimiz hafta Şam yönetimine karşı savaşan El Nusra Cephesi'nin El Kaide'ye bağlılığını açıklamasının ardından geldi. Yine zamanlama açısından bir başka önemli nokta da bu hafta sonu “Suriye'nin dostları” adlı grubun ABD öncülüğünde İstanbul'da Suriye'ye dönük insani yardım koridoru adı altında “tampon bölgeyi” görüşecek olması.

Yeni “11 Eylül” senaryosu mu?
Geçtiğimiz hafta Suriye yönetimine karşı savaşan El Nusra Cephesi, El Kaide'ye bağlılığını açıklamıştı. soL'da da yer verdiğimiz haberde, El Nusra'nın bu hamlesinin ABD'nin Suriye'ye doğrudan müdahalesi için büyük bir koz sağladığı belirtilmişti.

El Nusra'nın El Kaide'nin bir parçası olması, ABD yasalarına göre Suriye'ye müdahale konusunda “yasal bir bahane” sunuyor. ABD Kongresi, 11 Eylül'de Dünya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen saldırıdan üç gün sonra AUMF olarak kısaltılan "Askeri Güç Kullanım İzni"ni kabul etmişti. Yasa, ABD'nin “terörle mücadele” adı altında dünyanın dört bir yanına müdahale etmesinin önünü açarken, George Bush başkanlığındaki ABD'nin ilk kurbanları Afganistan ve Irak oldu.

Geçtiğimiz ay ABD Adalet Bakanlığı eski avukatı Jack Goldsmith de Nusra'nın AUMF kapsamına alınmasının her zamankinden daha yakın olduğuna dikkat çekmişti.

Kerry tampon bölge için İstanbul'da
Boston saldırısının hemen öncesine denk gelen bir diğer önemli gelişme ise bu hafta İstanbul'da “Suriye'nin dostları” toplantısının düzenlenecek olması. ABD Dışişeri John Kerry'nin de katılacağı toplantının ana gündem maddesi ise Suriye'de insani yardımı koridoru adı altında “tampon bölge” oluşturulması ve Suriye Devlet Başkanı Esad'ın gidişinin hızlandırılması olacak.

Yaklaşık üç hafta önce de Washington Post, ABD'nin “tampon bölge” hesapları yaptığını ortaya çıkarmıştı. Gazetenin gündeme getirdiği iddialara göre, ABD yönetiminin, Ürdün'de yetiştirdiği militanlarla özellikle güney kenti Dera'da bir tampon bölge kurmanın peşinde olduğu ifade edilmişti.

Yine bu dönemde, İsrailli general Yair Golan da, Esad'ın devrilmesi halinde “yerel unsurlarla” işgal altında tuttukları Golan Tepeleri'ne radikal İslamcı militanların sızma ihtimaline karşı bir tampon bölge kurulmasını önermişti.

Los Angeles Times ise, CIA'nın Suriye'deki El Kaide hedeflerine yönelik İHA saldırıları için istihbarat topladığını duyurmuştu.

(soL- Dış Haberler)