(soL - Dış Haberler) Independent'tan Isabel Hunter, Özgür Suriye Ordusu'ndan (ÖSO) arta kalan çetelerin oluşturduğu ve Batı tarafından "ılımlı" olarak nitelendirilen Suriye Devrimcileri Cephesi (SDC) isimli örgütün lideri Cemal Maruf ile Antakya'da görüştü.
Antakya ve civarında cihadcıların barındığı "güvenli evler"den birinde bulunan Maruf, El Kaide ve kendi tutumları hakkında açıklamalar yaptı. El Kaide'nin "kendi sorunları olmadığını" söyleyen Maruf, SDC militanlarının El Kaide'nin Suriye'deki resmi kolu Nusra Cephesi ile birlikte operasyonlara katıldığını da kabul etti. Ancak Maruf, geçtiğimiz yılın sonunda Irak-Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) yönelik saldırının mimarlarından olarak biliniyor.
Maruf, "Şurası açık ki, ben El Kaide'ye karşı savaşmıyorum. Bu, Suriye sınırlarının dışındaki bir sorun, yani bizim sorunumuz değil. Suriye'nin içinde rejime karşı savaşan herhangi birisiyle sorunum yok" dedi.
SDC lideri, kendi silahlarının paylaşmak için çok az olduğunu söylese de, özellikle Yabrud savaşında silahlarını Nusra Cephesi ile paylaştıklarını vurguladı. Maruf'un sözlerindeki dikkat çekici nokta ise şu: "Bize destek veren kişiler, bizden silahlarımızı başka bir gruba göndermemizi isterse, göndeririz. Bir ay önce, bizde silahlarımızı Yabrud'a göndermemizi istediler, biz de çok sayıda silah gönderdik. Bizden istedikleri zaman, yaparız." Maruf'un, SDC'ye destek veren kişilerle kimi kastettiği ise bilinmiyor. Ancak SDC'ye destek verenler arasında Batı ülkeleri ve şu anda kaldığı Türkiye de yer alıyor.
Haberde, Maruf'un Antakya'daki geçici üssüne, Lazkiye'ye yapılan son saldırıya katılan SDC çete liderlerinin de geldiği belirtiliyor.
ABD'den çok sayıda yardım aldığı iddialarını yalanlayan Cemal Maruf, yalnızca bir keresinde, Ürdün'deki birleşik operasyon merkezinden yönetilen güney cephesi için 250 bin dolar aldıklarını savundu.
Maruf'un 27 yaşındaki Suudi danışmanı Ala el-Şeyh de, ABD'den değil Suudi Arabistan'dan yardım aldıklarını söylerken, Nusra Cephesi militanlarını "kardeş" olarak gördüklerini kaydetti.