Suudi kadınlar vesayet rejimine karşı seslerini yükseltiyor

Suudi kadınlar vasilik kurallarının sonlandırılması talebiyle Twitter'da kampanya başlattı. Kadınlar, #SuudiKadınlarıKöleleştirmeyeSon, #BenKendiKendiminVasisiyim ve #ErkekVesayetiniSonlandırmakİçinHepBeraber etiketleri ile, sosyal medyada seslerini duyurmayı denedi.

Jasmine Bager - Çeviri: Neslihan Öztezcan

Suudi Arabistan'ın baş müftüsü, ülkenin erkeklere, yasal olarak bir kadının hayatının bir kısmının kontrol edebilme hakkı tanıyan vasilik sistemini asla feshetmeyeceği yönünde yakın zamanda resmi bir açıklama yaptı. Baş müftünün görüşlerine karşı çıkan Suudi kadınlar, Kral'a vasilik sisteminin kaldırılmasını talep eden ve kadınların yasal olarak reşit olmayan biri gibi değil yetişkin muamelesi görmesini isteyen açık bir mektup yazdılar. Bu tartışma Twitter'da virüs gibi yayıldı, kadınlar; #SuudiKadınlarıKöleleştirmeyeSon, #BenKendiKendiminVasisiyim ve #ErkekVesayetiniSonlandırmakİçinHepBeraber hashtagleri (etiket) ile, sosyal medyada seslerini duyurmayı denedi.

Bu ayın başlarında, İlmi Araştırmalar ve Daimi Fetva Komitesi'nin başı olan Suudi Arabistan'ın baş müftüsünün, mevcut durumda ülkenin erkeklere tanınan hakları yetişkin kadınlar için kısıtlayan Suudi vasilik sisteminden bir gün vazgeçeceği dedikodularını reddeden bir videosu ortaya çıktı. Şeyh Abdülaziz el-Şeyh, vasilik sistemini kaldırmanın İslam'ın öğretilerine karşı suç işlemek olacağını iddia etti ve vasilik sisteminin kaldırılması çağrısı yapan gözde etiketlerin bir faydası olmadığını düşündüğünü söyledi.

Son günlerde Twitter'da ifade edilen vasilik sistemine muhalefetle ilgili endişelenip endişelenmediği sorulduğunda şeyh, "tweet"lerin ve etiketlerin "İslam'a karşı işlenen bir suç" olduğunu ve Suudi toplumuna varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu söyledi, "Bu Şeriat'a ve Hazreti Muhammed'in emirlerine aykırı bir günah çağrısıdır" diyerek sert bir yanıt verdi.

ANNEYE VASİ OĞUL

Şu anda geçerli olduğu haliyle, vasilik sistemi kadınları aslında yasal açıdan reşit olmayan kişiler olarak görüyor. Bu kural, vasilerin kadınlarını korumaları ve bakımlarını üstlenmeleri gerektiğini ifade eden Kuran tefsirlerine dayandırılarak konmuş.

Suudi Arabistan'da ilk vasi, kocası kadının yeni vasisi oluncaya dek kızını korumakla sorumlu olan baba. Bu, tabii ki, bir kız kocası olmayan bir kadının kızı olarak doğduysa ya da yetişkin bir kadın olup da hiç evlenmezse bir karmaşaya yol açıyor. Bazı durumlarda bir erkek çocuk annesinin yasal vasisi olabiliyor ve böylece annesi üzerinde yetkisi oluyor, bazı vasiler güçlerini suiistimal edip kadınlara kendi evlerinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyor.

SUUDİ HÜKÜMETİ BM'Yİ OYALIYOR

Yetişkin Suudi kadınlar sıklıkla bir üniversiteye kayıt olmak, bir işi kabul etmek, tıbbi tedavi görmek, pasaport yenilemek ya da seyahat etmek gibi hayatlarının kilit noktalarında izin olmadan kolayca karar alamıyorlar. Sayısız başka sınırlamalar da var. Şu anda, kadınlar vasilerinin izni olmadan kendi başlarına ev kiralayamıyor ya da cezalarını doldurduklarında hapishaneden çıkarmıyor ya da bakım yurdundan ayrılamıyorlar. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ndeki Suudi delegasyonu iki kez hükümetin Suudi kadınlar için vasilik sistemini kaldıracağını açıklamış olsa da bu henüz gerçekleşmiş değil.

Baş müftünün dar ve geçmişe ait olarak gördükleri bakış açısına Twitter ortamında karşı duran çoğu Suudi kadın, temel haklarını talep eden yetişkin kadınlar. Seyahat etmek ya da hastaneye gitmek için oğullarından yasal izin istemek zorunda olmak istemiyorlar.

 

Öte yandan kadınların, her türlü bürokrasiyi ya da aracıyı atlayarak doğrudan İki Kutsal Koruyucusu Kral Selman bin Abdülaziz el-Suud'a hitaben yazdıkları resmi bir mektup Twitter'da dolaşmaya başladı. Mektupta birçok tavsiye ve hayatlarının uzun zamandır bir erkek vasinin iznini gerektiren bir kısmının kontrol hakkının kadınlara verilmesi talepleri yer aldı.

"Şu anda sistem, kadınlar üstüne fiziksel ve duygusal yükler bindiriyor" yazılan mektupta, kadınların krallığın sınırları içinde ve dışında özgürce hareket edebilme hakkı olması çağrısında bulunuldu. Beraberinde, kitle kaynaklı Wikipedia kültüründen ödünç bir tavırla, mektup takipçilerden gelen girdileri kapsama dahil etmek amacıyla birçok kez takipçiler tarafından düzenlenip yeniden yazıldı. Destekçilerden formda sadece isimlerini değil, cinsiyetlerini, uyruklarını, mesleklerini ve hangi şehirden katıldıklarını da belirtmeleri istendi.

Suudi Twitter'ının, politik meselelerde ve özellikle de konu kral olunca, genelde isimsiz muhaliferin kullandığı bir alan olarak görüldüğü düşünülürse, bu eylem çok cesurca görüldü.

Twitter'da mesajını paylaşan Suudi bir kadın Middle East Eye gazetesine şöyle dedi: "İsmimi yazmaya karar verdim. Tepkiler umurumda değildi. Talepler bana göre yeterince mantıklıydı."

Bir başka kadın Azize el-Yusuf ise attığı tweet'te şöyle dedi: "Vesayet konusunun kraliyet kararına ihtiyacı var, Danışma Meclisi'nin tekliflerine değil." Ülkedeki Danışma Meclisi, krallığın resmi danışma organı. Grubun Kral'a kanun teklifinde bulunma ehliyeti var ama herhangi bir kanunu uygulatma ya da geçirme yetkisi yok.

Kraliyetten nasıl bir geri dönüş beklendiği ya da yanıt gelip gelmeyeceği belirsiz. Şu anda göründüğü kadarıyla baş müftünün konu hakkında başka yorumu yok ama etiketlerde kesinlikle yeni yorumlar var.

 

ÜLKE DIŞINA KAÇMAK ÇÖZÜM OLMUYOR

Vasilerinden mutsuz birçok Suudi kadın bulundukları durumdan kurtulmak için bazı durumlarda ülkelerini toptan terk ediyor, sevdikleri herkesi ve her şeyi arkalarında bırakıyorlar. Vatanlarıyla tek bağları ara sıra kullandıkları sosyal medya. Ancak sorunları yabancı bir havaalanına indiklerinde de bitmiyor. Birçoğu vize kısıtlamaları dolayısıyla çalışamadığı ya da para kazanmadığı için bu kadınlar fazladan damgalanmakla yüz yüze kalıyorlar, çoğu mali ya da duygusal destek isteyebilecek kadar akıcı yabancı dil konuşamıyor. Çoğu durumda destek alabilecekleri tek sistem ya da mecra Twitter hesapları oluyor.

Güvenliğinden korkan bir Suudi kadın şöyle anlatıyor: "Yasal vasim burada yalnız olduğumu bilmiyor. Şu anda Amerika'dayım ama bu ay buradaki son ayım olabilir çünkü artık kiramı ödeyemiyorum. Depresyondayım. Burada ailemden kimsem yok ve bu benim için bir sorun değil, tek başıma yaşayabilirim. Suudi Arabistan Krallığı'nda bir hapiste yaşıyorum, ben ve annemle kız kardeşlerim yıllardır böyle yaşıyoruz; çok nadir durumlar dışında dışarı çıkmıyoruz. Araba kullanamıyoruz ve paramız yok. Durum gerçekten çok karmaşık ve genelde bu babayla ve ailemle orada nasıl yaşadığımızı anlatmak çok zaman alır." 

Bu nedenlerden ötürü ülkelerini terk eden çoğu Suudi kadın, masraflarını karşılayabilmek için kitlesel fon sayfalarını kullanmaya karar vermiş. Örneğin Fatma G. ismini kullanan bir kişi "Beni Suudi Arabistan'dan Kurtar" çağrısıyla, ABD'li bir avukattan yardım alabilene dek eğitim ve yaşam masrafları ödeyebilmek için mali destek istiyor.

VESAYET SİSTEMİNE DESTEK OLANLAR DA VAR

Twitter ortamındaki tüm sesler vesayet sistemine karşı değil. Hatta birçok insan, var olan sisteme tam destek veriyor, bu sistemin kadınlara saygı duyduğunu ve Suudi kadınların Batı ideallerinden etkilenmemeleri gerektiğini iddia ediyor. Bu destekçiler  #VesayetKadınİçindirKadınaKarşıDeğil etiketini kullanıyorlar.

Bir tweet'te şöyle yazıyor: "Kadınlar şeriatın öğretilerine isyan etmeden ya da Batılı kadınları taklit etmeden önce Batılı kadınların ucuz birer meta haline geldiği gerçeğini göz önünde bulundurmalıdır."

Bir başka tweet'te de şöyle deniyor: "Allah'ın kanunu ve vesayet sistemini yürütmenin kaideleri açıktır, ancak aramızda zayıf olanlar kişisel çıkarları doğrultusunda bunlara meydan okumaktadırlar ama hepimiz buna maruz bırakılmamalıyız."

Bir diğer tweet ise şöyle: "Vesayet sistemi kadınları korumak ve onurlandırmak içindir, kurban etmek ya da kısıtlamak için değil."

Vesayet sistemini destekleyen bir Suudi kadın kendisini şöyle ifade ediyor: "Vesayet sisteminin başarısız olduğu bazı durumların yaşandığı bir gerçek ve biz bu durumları incelemeliyiz ama biz Suudi kadınlar onur ve imtiyaz içinde yaşıyoruz, Allah bizi koruyan vasilerimizi daima korusun."

ARAP DÜNYASINDAKİ TÜM TWEETLERİN YÜZDE 40'I SUUDİ ARABİSTAN'DAN

Arap Sosyal Medya Raporu'na göre Suudi Arabistan Arap dünyasındaki tüm tweet'lerin yüzde 40'ını üretiyor. Yani kişinin vesayet tartışmasının hangi tarafında olduğu fark etmeksizin, Suudi Twitter'ı iki tarafın da aktif bir şekilde tartışmalarını yürüttüğü bir alan. Öte yandan Salı akşamı itibariyle ülkede,  vesayet karşıtı hareket destekçisi birçok Twitter hesabı askıya alınmış durumda.

Krallıktaki vesayet sisteminin görmezden gelinen aşikar bir gerçek olduğu sır değil. Ve en azından internet ortamında, bir tartışma yürümeye başladı.

Twitter sistem karşıtı ya da destekçisi Suudi kadınların bir araya gelip seslerini yükseltebilecekleri sanal buluşma yeri haline geldi. Bir diğer deyişle sürüş hızı artıyor ve aracı Suudi kadınlar kullanıyor, sadece sanal ortamda olsa bile.