Müslüman Kardeşler: Suudi Arabistan saldırısının yanındayız

Müslüman Kardeşler bağlantılı Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhiddin El Karadağı, Yemen'e müdahaleyi desteklediklerini, Suudi Arabistan'ın da kendileri için özel bir önemi olduğunu söyledi.

Dış Haberler

Al Monitor isimli haber sitesi Müslüman Kardeşler'e bağlı Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhiddin El Karadağı ile görüştü. Suudi Arabistan'ın Yemen'e müdahalesini desteklediğini açıklayan Karadağı, bunun siyasi görüş ve mezhepten bağımsız olarak müslüman çıkarları ile ilgili olduğunu savundu.

Müslüman Kardeşlere karşı infazların "adaletsiz" olduğunu söyleyen genel sekreter, bunların "dini ve yasal normları çiğnediğini" de belirtti. Arap devletlerini, müslüman ülkeleri ve insan hakları örgütlerini örgüte karşı infazları durdurmaya çağırdıklarını belirterek, kendilerinin Hamas'ın yanında olduğunu da sözlerine ekledi.

Tüm müslümanları temsil etmek istediklerini söyleyen Karadağı, Mısır'da "baskı ve tiranlığa" karşı olduklarını, Suriye'de "özgürlükten yana" olduklarını ve Filistinlilerin meşru haklarını desteklediklerini söyledi. Bunların hepsinin aynı müslüman bakış açısını taşıdığını belirterek, Husilere de başından beri karşı olduklarını, Husilerin azınlık olduğunu, burada bir çifte standart olmadığını iddia etti.

Hadi yönetimindeki hükümetin Yemen halkının desteğiyle göreve geldiğini iddia eden genel sekreter, Husilerin isyanını da "kanlı askeri darbe" olarak tanımladı. Körfez ülkelerine karşı olumsuz bir tavırları olmadığını söyleyerek, özellikle Suudi Arabistan Krallığı'nın kendileri için önemli bir yeri olduğunu söyleyen Karadağı, Mısır konusunda kendileriyle farklı fikirleri olduğunu, ancak Suudi Arabistan'ın kendileri için tarihsel olarak önemli bir yeri olduğunu vurguladı.

Suudi Arabistan'ın Afganistan'daki gruplara, Filistin'de el Fetih ve Hamas'a aracılık yaptığını belirten Karadağı, şimdi de Sünniler arasında arabuluculuk yapılmasını beklediklerini söyledi. Birleşik Arap Emirlikleri'nin kendilerini terörist örgüt olarak tanımlaması hakkında da konuşan genel sekreter, 95 bin din adamı barındırdıklarını, 67 din örgütü ve kurumunun birliği olduklarını söyleyerek, BAE'nin kendilerini terör listesinden çıkartacağı konusunda umutlu olduklarını açıkladı. Birlik üyelerinin tekil görüşlerinin de kendi görüşlerini yansıtmadığını iddia etti.

Husiler harekete geçmeseydi, konferans yaparak grupları uzlaştıracaklarını söyleyen Karadağı, Mısır'da da aracılık yapmayı başaramadıklarını söyledi ve Arap Dünyası'nda başarılı bir arabuluculuk yapamadıklarını itiraf etti. Al-Monitor tarafından Arap Dünyası dışında başarılı arabuluculuk yapıp yapamadıklarıyla ilgili soru üzerine, Kırgızistan'da bunu başardıklarını söyleyen genel sekreter, burada Kırgızlarla Özbekleri kendilerinin barıştırdığını iddia etti. 

Tüm müslüman din adamlarını içerdiklerini de belirterek, bunlar arasında Hamas ile bağları olanlar, İbadiler, Selefiler, Zeydiler, Sufiler de olduğunu, Hamas'a yaklaşımlarının Filistin meselesi üzerinden olduğunu söyledi. Suriyeli muhalif gruplarla bağları olup olmadığının sorulması üzerineyse resmi temaslarının Suriyeli din adamları ile sınırlı olduğunu, ancak başka siyasi gruplarla "doğal ancak resmi olmayan" temasları bulunduğunu açıkladı.