Katar'ın finanse ettiği silah tüccarı Libya'yı nasıl karıştırdı?

Libya'da emperyalist bir saldırı sonucunda gerçekleşen rejim değişikliği ve sonrasında bölünmesi hakkında çok sayıda hikaye anlatıldı. Bunların arasında, Katar tarafından finanse edilen bir silah tüccarı da eklendi.

Dış Haberler

Libya'da Muammer Kaddafi'nin NATO destekli İslamcı militanlar tarafından linç edilerek öldürülmesinin üzerinden 4 sene geçti.

Ülkeye sokulan yabancı militanlar ve silah sevkiyatında ABD ile Türkiye'nin rolüne ilişkin çok sayıda bilgi ortaya çıktı.

Yeni bir hikaye ise, hala Trablus'taki Müslüman Kardeşler önderliğindeki hükümeti Türkiye ile birlikte destekleyen Katar ile alakalı.

Foreign Policy'den Elizabeth Dickinson, Katar tarafından finanse edilen Usame Kubbar isimli bir silah tüccarının anlattıklarını kayda geçti.

Bingazi'den Zaviye'ye deniz yoluyla silah taşıyan Kubbar, sürgündeki bir Kaddafi karşıtı olarak "Arap baharı" başlayınca işlerini bırakıp Libya'da "devrime" katılmış.

İki Boeing C-17 tipi kargo uçağı ve başka yollarla, yasadışı bir şekilde Libya'daki "muhaliflere" yardım ve silah yollayan Katar, burada şeyhlerden, eski cihatçılardan, işadamlarından ve başka aracılardan oluşan bir şebeke kurdu. İşte Kubbar da bu "aracılardan" birisiydi.

Kubbar, "Zaviye'nin silah kaçakçısı" unvanıyla, Libya'da 2 sene kadar süren bir politik kariyer ve küçük de olsa bir mülk de elde etti. 

Müslüman Kardeşler şebekesi ile Kanada'da mühendislik okurken tanışan Kubbar, buradaki faaliyetleri nedeniyle Kaddafi yönetiminin "kara listesi"ne alınınca ülkesine bir daha dönmemiş ve 2009 yılında Katar'ın başkenti Doha'ya yerleşmiş.

Kubbar, Doha'da Mahmud Şammam isimli bir gazetecinin ülkedeki Libyalı muhalifleri topladığını ve "yardım bulabileceğini" söylediğini aktarıyor. Şammam, Katar Emiri'nin yakın dostuydu ve Emir'i Libya'ya desteğe "ikna etmişti." Bu yardımlar arasında Libyalı "muhaliflerin" sesi olacak El Ahrar TV'nin açılması da vardı.

Birleşmiş Milletler'in silah ambargosuna rağmen, Katar yasadışı silah sevkiyatına başladı. Doha, sevkiyatın "NATO ve onun şemsiyesiyle tamamen koordinasyon içinde" gerçekleştirildiğini açıklamıştı. Katar'ın 2012 yılında yaptığı bu açıklamayı bir NATO sözcüsüne soran FP muhabiri, karşılığında "böyle bir koordinasyon olmadı" cevabını aldı.

Katar'ın Libya'ya silah sevkiyatını 2 kardeş yönetti: Ali ve İsmail Sallabi. İkisi de İslamcı olan kardeşlerden Ali olanı zaten uzun yıllardır Katar'da yaşıyordu. İlk silah transferi de, Bingazi'nin hemen dışındaki Benina Havaalanı'na yapılmıştı.

Kubbar'ın Libya'da silah sevkiyatına başlaması da Ali Sallabi vesilesiyle oldu. Ülkenin batısına silah göndermekte zorlanan Katar ve İslamcılara Kubbar yardımcı olacaktı. Zaviye'ye ilk silahlar Nisan ayında gitmeye başladı.

Zaviye'ye silah akışı başlayınca çatışmalar başladı. Katar, Fransa ve İngiltere tarafından Nafusa Dağları yakınında gizlice eğitilen İslamcılar, 11 Haziran'da Zaviye'yi ele geçirdiler; ancak Kaddafi'ya bağlı güçler 24 saat içinde kenti geri almayı bildi.

Zaviye 20 Ağustos'ta düştü, birkaç gün sonra ise Trablus. NATO destekli İslamcılar, Kaddafi linç edilip öldürülene kadar Libya'nın "özgürleştiğini" açıklamadılar. 

23 Ekim 2011 tarihinde Libya NATO ve İslamcılar tarafından "özgürleştirildiğinde", Katar'ın ülkeye yolladığı silah sayısı toplam 20 bin tonu bulmuştu.

Katar'ın şu anda hala desteklediği İslamcıların, Libya'da "Türkiye tipi", dindar ılımlıların yönettiği tipte bir demokrasi istediği, haberde iddia edilenlerden birisi.

FP haberinde kullanılan Kubbar fotoğrafının altındaki yazıda ise, "Usame Kubbar İstanbul, Türkiye'de. Nisan 2015" yazıyor...