Kadın liderler dünyayı daha güvenli ve daha eşit bir yer haline getiriyor mu?

"Savaşa Hayır Koalisyonu" kurucularından sosyalist yazar Lindsey German, Counterfire'da yayınlanan yazısında, İngiltere'de İşçi Partisi'nin başkanlık seçimleri arifesinde, kadın liderlerin dünyayı daha güvenli ve eşit bir yer haline getirme ihtimalini tartışıyor. German'ın değerlendirmelerini, soL okurları için yayınlıyoruz.

Uzun süredir feminizm ve işçi liderliği sorunu üzerine yazmak konusunda tereddüt ettim ama sadece kadınların duruşundaki ihtilaf, yeniden düşünmeme sebep oldu. Bu konu üzerine tartışma, aynı gazetede Jeremy Corbyn'e (1) arka çıkan başka bir özür yazısında olduğu gibi (2), Guardian'da Anne Perkins tarafından da açıkça yapıldı.

Şunu açık hale getirmeme izin verin; Trenlerde sadece kadınların taşındığı vagonlar konusunda ikna olmuş değilim. Kadınlar için güvenli alanlar, kadına karşı şiddet ve diğer ilgili konularla baş etmek için tren nöbetçileri ve istasyon elemanları gibi birçok mesleği yeniden canlandırmaktan daha iyi yollar olabileceğini düşünüyorum.

Bunun sadece tartışma için bir öneri olduğunu düşünüyorum. Benim için uygun görünüyor, peki öyleyse neden Jeremy aynı zamanda kadınların İşçi Partisi'ni yönetmesi şansını reddeden 70’lerin eski kafalı bir sosyalisti olarak rezil edildi ve damgalandı? 

İŞÇİ PARTİSİ'NİN KADIN LİDERİ OLMASI NE FARK YARATACAK?

Eğer kadın adayların bu yarışta başarılı olması olasılık dışıysa, yine de, bunu patriyarka yerine politikaya bağlamak daha doğru olur. Çünkü bu mücadeledeki iki kadının (Yvette Cooper ve Liz Kendall), 30 yıldır işçiler tarafından takip edilen gündemin sınırları, 1987'den beri ve son iki seçimde kaybedilen milyonlarca oy  için söyleyebilecekleri çok az şey var.

Elbette, Andy Burnham’ın son gafına rağmen (3), İşçi Partisi kadın bir lidere, muhafazakarlardan 40 sene sonra hazır olabilmeli. Ama İşçi Partisi'nin bir kadın lideri olması kadınlar için ne fark yaratacak? Evet, kadın adaylar bizim böyle düşünmemizi isteyebilir. Yine de kadınları etkileyecek veya daha önemlisi kadınların hayatlarını geliştirecek politik programlara sahip değiller.

Yvette Cooper’ın (4) cinsiyet eşitliğini sağlamak için beş önerisi, öyle sıradan ki çoğu eski kafalı anti-feministler haricinde çok az kişi onlarla anlaşmazlığa düşebilir. Yeni Eşitlik Yasası, 2-5 yaş arası genel çocuk bakımı, kişisel geçim sağlayacak maaş, okullarda zorunlu cinsel eğitim ve kürtaj klinikleri etrafında protestodan bağımsız alanlar öneriyor. Cooper’ın parçası olduğu İşçi Partisi hükümetinin neden bu taleplerin bazılarının veya hepsinin ilk önce  yerine getirilmediğini merak ediyoruz.  

Aynı zamanda listede neyin gözden kaçırıldığı, ilgili kadınların bugünkü pozisyonu hakkında Cooper’ın kendi politikaları ile çatışacak neleri söylemediğini de merak ediyorsunuz.

Eşit ücret almak. Cooper 21. yüzyıl için eşit ücret yasalarına ihtiyacımız olduğunu söylüyor. Ücret farklılığı İngiltere'de hala kayda değer bir seviyede, tam gün işte  %17 civarında, yarı zamanlı işte daha da fazla. Bununla ilgili bazı sebepleri görmezden gelmeyi ihmal ediyor; sadece mevzuatın yetersizliği değil, kadınların çalışmasını kötü etkileyen daha derin yapısal eşitsizlikleri.   

Bunlar kadınları en düşük ücret parantezinin içine alan kadın ağırlıklı mesleklerin olduğu, ücret kesintilerinde, sıfır saat sözleşmelerinde dibe doğru bir yarışın sürdüğü, kayıt dışı (ve yasadışı) işlerin annelerin iş kaybına veya annelik izni nedeniyle kötü ücretle çalışmaya zorlandığı durumlar.

Diğer aday Liz Kendall (5) ise bu konular hakkında şüphesiz küçük işletmelere amansız desteğiyle karşılaştırıldığında daha az endişeli. 

KADIN POLİTİKACILAR KADINLARIN ÇIKARLARINI MI KORUYOR?

Hem İşçi Partisi hem de muhafazakar hükümetlerin çok sevilen esnek ekonomisinin düşük ücretleri, geçmiş yıllarda özellikle kadınları çok sert vurdu.

Sendikal haklar üzerinde tekrarlanan ve kadınların iş yaşamının korunmasını zayıflaştıran kısıtlamaların pek çoğu muhafazakar hükümetler zamanında birer tehdit haline getirildi.

Çok pahalı olan çocuk bakımı kadınların ücretlerinin büyük bir kısmını alıyor, ancak kadınlar yaşamak için çalışmak zorunda. Refah kapitalizmi ise sadece durumu daha da kötüleştirmeye yarayabilir. Dolayısıyla Jeremy’nin anti-kemer sıkma politikalarıyla karşılaştırıldığında, bu alternatif işçi sınıfı kadınları için daha iyi filan değil.

Ek olarak, hakikatte kadın politikacıların kadınların çıkarlarını kollamadığı deneyimlerimizle de mevcut. Thatcher yalnızca en çok bilinen örnek. Seçilen ilk kadın başbakan olarak, kadın ve erkek milyonlarca yaşamı ayakları altına aldı.

Demokrat Parti’nin ABD başkanı adayı olmaya çalışan Hillary Clinton, ABD’nin emperyalist çıkarları için elinden geldiğince itekleyen, terörle mücadele diye savaşı destekleyen şahin bir sekreter oldu.

Condoleezza Rice, Bush yönetiminin siyahi dışişleri bakanı, neredeyse tamamen savaş ve militarizme adanmıştı.

Her iki kadın da kendi politikalarını kadın hakları açısından savunuyordu.

Cherie Blair, 2003’te İşçi Partisi’ne Irak savaşını kadın haklar adına pazarlayan kişiydi, tıpkı Laura Bush gibi.

Kadınlar halen savaş ve onun neden olduğu yerinden edilmelerin en büyük mağduru. Bugün pek çok Suriyeli, Iraklı, Afgan ve Libyalı, ülkelerine savaşı taşıyan odakların sınırlarına girmeye çalıştıklarında damgalanmayla, kısıtlamalarla yüzleşiyorlar.

Yunan halkını kemer sıkma sefaletine zorlayan IMF başkanı Christine Lagarde, Almanya başbakanı Angela Merkel, NATO’yu sapına kadar destekledi.

Bu yüzden kadın olmak hiçbir şeyi garantilemiyor. Bir sosyalist olmak ve eşitlik için ayağa kalkmak, erkek dahi olsanız, politikalarınızın kadınların yaşamını iyileştirmek için çok daha fazla şey yapacağı anlamına geliyor. Neden çok sayıda kadının Jeremy Corbyn’i desteklediğine bu nedenle şüphe yok.

Ne yazık ki parlamento ve medya, feminizme sözde bağlılık gösteren çok sayıda kadın barındırıyor, ama unuttukları şey -ya da hiç öğrenmedikleri- bunun yolunun yüksek yerlerdeki daha fazla kadın değil,  sosyal adalet ve herkes için eşitlik olduğu.

(1) İngiltere'de İşçi Partisi’nin genel başkanlığına aday siyasetçi
(2) Corbyn seçilirse, sıfır saat geçici sözleşmelerini yasaklama ve kadınlar için ayrı tren vagonlarında seyahat önerisiyle tacizi engelleme planı olduğunu duyurmuştu.
(3) İşçi Partisi’nin genel başkanlığına aday siyasetçi, "Doğru zaman geldiğinde kadınlar İşçi Partisi'ne genel başkan olabilir" demişti.
(4) İşçi Partisi’nin genel başkanlığının kadın adayı
(5) İşçi Partisi’nin genel başkanlığının kadın adayı