Suriye’nin batı destekli rejim karşıtları, ayın başlarında kuzeyde El Nusra Cephesi karşısında uğradıkları hezimetin ardından ve Suriye Ulusal Konseyi’nin başarısızlıkları her geçen gün daha da perçinlenirken güneyde daha programlı hareket etmeye gayret ediyor.
Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yakın çizgisiyle bilinen The National'ın haberine göre, Batının “ılımlı” olduğu iddiasıyla desteklediği Suriye Devrimciler Cephesi’nin (SDC) kuzeyde hakimiyeti Nusra Cephesi’ne kaptırırken, Güney Cephesi benzer bir durumun yaşanmaması için çaba gösteriyor. İttifak, bir plan doğrultusunda hareket edeceğini duyurdu.
İttifakın inisiyatif kazanması, batı destekli Suriye muhalefetinin resmi temsilcisi konumundaki çatı örgütü Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) de sonu anlamına geliyor. SUK, Suriye’deki sürecin Türkiye-Katar ikilisinin inisiyatifinde yürütülmeye çalışıldığı bir dönemi temsil ediyordu. Bir süredir, bu rolü Suudilerin üstlendiği ve SDC’nin de bu dönemin lokomotifi işlevi gördüğü biliniyor.
'RADİKALLERE DESTEĞİ AZALTMA PLANI'
Güney Cephesi’nin programına ilişkin ilk göze çarpan, El Nusra Cephesi ve IŞİD gibi örgütlerle mücadelede askeri taktikleri öne çıkarmaktansa, bu örgütlerin “popülerliğini” azaltmaya öncelik vermesi oldu. İttifak, bu örgütlerin Suriye’deki gücünü sivillere yakıt ve yiyecek sağlayarak kazandığı “halk desteğine” bağlıyor. Güney Cephesi, benzer bir işlev üstelenerek, sivillerin “kalplerini kazanarak” güneyde bu rolü “radikallere kaptırmama” iddiasını taşıyor. Bunun için, Batılı ülkeler ve Körfez Monarşilerinden askeri danışmanların yer aldığı Askeri Operasyon Komutanlığı’nın desteğine ihtiyaç duyduklarını dile getiren ittifakın, şimdiden bu talebe yanıt aldığı biliniyor. Suriye’nin güneyinde bulunan 6 muhalif grup, Komutanlığın gönderdiği yiyecek yardımını sivillere dağıtmaya başladı bile.
SUK’UN DIŞINDA ADIMLAR ATILACAK
İttifakın hedeflerinden bir diğeriyse, SUK’un bugüne dek üstlenemediği “sorumlulukları” yerine getirmek. Bunlar arasında, muhalefetin elindeki bölgelerde “adli konuların” çözülmesi ve muhalif gruplar arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi başı çekiyor. Ülkenin güneyinde kurulması planlanan “birleşik mahkemeler” hem buralarda “adaleti sağlayacak”, hem de muhalif gruplar arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesinde rol üstlenecek.
“Ilımlı muhalefeti birleştirme” konusu, SUK’un bir türlü altından kalkamadığı ve emperyalist müdahalecilerin uzun süredir arzuladıkları başlıklardan biriyken, Güney Cephesi’nin 40 grubu Birinci Alay çatısı altında birleştirmeyi başardığı bildiriliyor.
NUSRA İLE MÜCADELE STRATEJİSİ: NUSRA İLE İTTİFAK
"Ilımlıların" Nusra Cephesi'nin etkisini azaltmak için bulduğu yöntemse ilginç. Gruplar, Nusra Cephesi'nin kuvvetleriyle ittifak kuruyor.
Bu ittifaka, Nusra'cılarla birlikte mahkeme kurmak ve adalet dağıtmak da var.