'G7 artık bir sıfırdan ibaret'

İngiliz ekonomist Jim O'Neill, G7'nin meşruiyetinin azaldığını, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin kapsanmadığı bir forumun anlamı olmadığını belirtiyor. 2014'te forumun dışına düşen Rusya da, G7'yi 'modası geçmiş' buluyor.

Kanada'nın Quebec kentinde yapılan G7 zirvesinin ardından, tartışmalar sürüyor.

Ekonomileri hızla gelişen ülkeler olan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’e dikkat çektiği ve bu ülkelerin İngilizce isimlerinin baş harflerinden oluşan “BRIC” grubu ifadesini, 2001 yılında küresel finans dünyasına kazandıran ekonomist olarak bilinen Jim O’Neill, zirve hakkında kaleme aldığı değerlendirmesinde önemli iddialarda bulundu.

İtalya gibi "çöp" ekonomilerin dahil edilirken, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ekonomilerinin dışlandığı bir ekonomik forumun meşru olmadığını öne süren O'Neill, ABD Başkanı Donald Trump'ın G7'deki şüpheci tutumunun "sempatik" olduğunu düşündüğünü söyledi.

Tüm BRIC grubunun olmasa dahi Çin'in mutlaka kapsanması gerektiğini söyleyen ekonomist, Fransa, Almanya ve İtalya'nın aynı para birimi ve para politikası nedeniyle bireysel olarak temsil edilmesinin anlamsız olduğunu belirtti. O'Neill, Kanada ile İngiltere'nin hala dünyanın en önemli ekonomileri arasında yer alması gerekip gerekmediğini de sorguladı.

Aradan geçen 17 yılın ardından G7'nin üye devletlerin memurlarını meşgul etmekten başka bir şeye yaramadığını söyleyen O'Neill, hala en büyük ekonomilere sahip yedi Batılı demokrasiden oluşsa da, Kanada’nın ekonomisinin Avustralya’dan çok daha büyük olmadığını, İtalya’nın ise İspanya’dan yalnızca biraz daha büyük olduğunu hatırlatıyor.

G7'nin geçmişe ait olduğunu savunan ekonomist, 1970'lerde, G5'in Kanada ve İtalya'yı kapsayacak şekilde genişletilmesinin anlamlı olduğunu ancak sonrasında Çin'in ABD'yi yakalamasının kimsenin aklına gelmediğini belirtti.

Çin'in bu yıl içindeki büyümesiyle tüm euro bölgesini aşması beklenirken, şu andaki büyüme hızıyla devam etmesi durumunda 2 yıldan kısa bir süre içinde İtalya büyüklüğünde yeni bir ekonomi yaratacağı iddia ediliyor. Yine Hindistan’ın GSYİH'si, şimdiden İtalya’dan daha büyük ve kriz sonrası Brezilya’nın çok da gerisinde değil.

Başka bir deyişle, G7'nin iddia edebileceği tek küresel meşruiyetin, onun birkaç büyük demokrasiyi temsil etmesi olduğu söyleniyor.

GSH'YE KİMİN KATKISI BÜYÜKSE...

2010'dan bu yana dünya gayri safi hasılasındaki (ABD doları cinsinden) artışın yüzde 85'i ABD ve Çin'den kaynaklanıyor; bu toplamın yüzde 50'si ise Çin menşeili. Yüzde 6 katkı Hindistan'dan gelirken, Japon ve Avrupa Birliği ekonomilerinin katkısı azalıyor.

O'Neill, bu gerçeklerin ışığında, Kanada, Fransa, Almanya ve İtalya'nın yerini Çin, Hindistan ve avro bölgesini temsil eden tek bir delegasyonun alması halinde G7'nin daha uygun olacağını öne sürüyor. Öte yandan bunu ikame eden G20 ise zaten mevcut.

1999'dan bu yanan toplanan G20, söz konusu ülkeleri kapsıyor. 

RUSYA DA G7'NİN MODASININ GEÇTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR

Geçtiğimiz hafta yapılan G7 zirvesinin ilk gününe, Donald Trump'ın Rusya'nın geri dönmesi ve zirvenin yeniden "G8" formatında yapılması talebiyle başlanmıştı. Trump tepki görse de, İtalya da aynı fikri paylaşıyordu. Ancak bu karışıklık, O'Neil'in deyimiyle küresel para piyasalarını pek de ilgilendirmedi ve bunun nedeni G7'nin önemini yitirmesiydi.

O'Neill, G20'nin G7'ye nazaran çok daha kapsayıcı bir etkisi olduğunu vurgularken,  G20'nin bugün ve gelecekte küresel sorunları çözmek için vazgeçilmez olacak ülkeleri içerdiğinin altını çizdi.

Öte yandan Rusya da konuya benzer bir tutumla yaklaşıyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, G8 formatının Rusya açısından güncelliğinin giderek azaldığını, aynı zamanda Rusya’nın aktif rol aldığı G20’nin önemininse hızla büyüdüğünü belirtmişti.