Radikal Gazetesi'nden İsmail Saymaz'ın haberine göre, dün avukatları tarafından yapılan suç duyurusunda Adıyaman'ın gözaltına alınırken "Hepiniz teröristsiniz" denilerek tekmelendiği, karakolda yumruklanıp ayaklarına ve ensesine vurulduğu, "Barış Süreci bitsin, sizi kurşuna dizeceğim" diye tehdit edildiği, üç gün boyunca sandalyede oturtulduğu ve doktor muayesine polislerin de girdiği savunuldu.

İfadesinin kendisine okunmadan imzalatıldığını, yüksek tansiyon hastası olduğu için fenalaştığını söyleyen Adıyaman "Fenalaştığımı gören polisler beni hastaneye götürmek için yola çıkardılar ancak yolun polisin zırhlı araçlarla kapatılmış olduğunu gördük. Beni bu sebeple hastaneye götürmeden geri karakola getirdiler" dedi.

Muayeneye polisler girdi
Dönüşte, 25 yaşlarındaki bir polis memuru tarafından üzerine bir sıvının sürüldüğünü öne süren Adıyaman, "Mavi bir bidonun içerisinden bir sıvıyı peçetenin üzerine döktü, göğsüme sürdü. Göğsüm ve vücudum yanmaya başladı. Sürdüğü şey kötü kokuyordu. Bu koku ve yanma hissi ile fenalaştım. Lavaboya götürdüler. Suyla göğüs ve yüzümü yıkamama rağmen bu koku üzerimden üç gün çıkmadı. Atletimi çıkarıp oranın çöp kutusuna attım. Zabıta gömleğimde sıvının da lekeleri vardı" dedi.

Doktor muayenesi sırasında polislerin de yanında durduğunu söyleyen Adıyaman, "Biri sivil olmak üzere doktorla yanımızda beş resmi üniformalı polis vardı. Doktor masasında oturuyordu. Beni soymadan ve muayene etmeden bir şeyler yazdı. Doktorun yazdığı her neyse hiç görmedim, okumadım" dedi. Emniyet'te sandalye üzerinde hiç uyutulmadan üç gün bekletildiğini anlatan Adıyaman, avukatıyla ve ailesiyle de görüştürülmediğini belirtti.

Avukat Mahmut Kaçan, bu ifade üzerine dün Çaldıran Başsavcılığı'na, polislerin 'işkence, kötü muamele, görevi kötüye kullanma, gerçeğe aykırı delil yaratma' iddiasıyla görevli doktorun da 'gerçeğe aykırı rapor düzenlemek, suçluya yardım ve delileri karatmak' iddiasıyla soruşturulmasını istedi.