Bingöl’de 15 Mayıs 2011’de bir polisin yaralanmasına ilişkin yürütülen soruşturmada, üniversiteye hazırlanan 21 yaşındaki Gülsüm Koç tutuklanmış, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında ‘devletin birliği ve ülkenin bütünlüğünü bozmak’, ‘örgüt faaliyeti çerçevesinde kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs’ suçundan müebbet hapis ve 26 yıl ceza verilmişti.
Yargutay Cumhuriyet Başsavcılığı ise, cezanın onaylanmasını istedi.
Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, gerekçeli kararda örgüt üyesi olduğu iddia edilen Ali Duman ve Çerkez Birgin, eylem için Nisan 2011’de Bingöl’e geldi. Bu kişiler Ömer Faruk Ersöz’e ait bir kafede kaldı. Gülsüm Koç da bu kafeye gidiyordu. Polise saldırıdan sonra kafede yapılan aramada, 14 Nisan 2011 tarihli Gündem gazetesinde Koç’un parmak izi bulundu. Mahkeme bu izden hareket ederek Koç’un örgüt üyeleriyle bağlantılı olduğu değerlendirmesini yaptı.
En büyük delil gizli tanık
Koç’un saldırıya katıldığına dair en büyük delil, ‘Avcı’ ve ‘Kanarya’ isimli iki gizli tanığın ifadesi oldu. Tanık Avcı ifadesinde, olay yerinde Doblo marka bir araç gördüğünü, aracın ilerisinde bir kadının caddeyi kontrol ettiğini anlatarak “İki erkek ve bir bayandan başka kimse olup olmadığını bilemiyorum. Genç olmam nedeniyle köşede caddeye doğru bakan kıza ayrıntılı bir şekilde bakmıştım. Bu nedenle özelliklerini gördüm. Bu bayan 20-22 yaşlarında, siyah renkli küt saçlı, 160-165 boylarında, üzerinde siyah renk kollu tişört ve mavi kot pantolon olan birisiydi. Kızın yanına gelip sonra aracın yanına dönen erkekti” dedi. Koç, gözaltına alındığında Tanık Avcı tarafından teşhis edildi.
Başka delil yok
Tanık ‘Kanarya’ ise kaldırımda gözcülük yaptığı öne sürülen kadını tarif ederken, Tanık Avcı ile çelişen bilgiler verdi. Kanarya “Bayanın üzerinde hatırladığım kadarıyla siyah bir mont, mavi kot pantolon vardı” diye konuştu. Tanık Kanarya, saldırının meydana geldiği yer bakımından da çelişkili bilgiler verdi. Cezanın bir diğer dayanağı, başka olay nedeniyle yakalanan Çerkez Birgin’in “Duyduğum, bu olayda bir silah kullanılmış, o da Ali Duman’ın silahıdır. Olayı Ali Duman ve Gülsüm isimli bir bayan planlamış ve yapmıştır” ifadesi oldu.
Mahkeme gizli tanık beyanlarını doğru kabul ederken, Gülsüm Koç’un arkadaşları ve akrabalarının ifadelerini çelişkili buldu. Gülsüm Koç’un arkadaşı Didem Polat, olay günü saat 21.00’e kadar ders çalıştıklarını, daha sonra genç kızın erkek arkadaşının evine gittiğini anlattı. Koç’un erkek arkadaşı da ifadeyi doğruladı. Mahkeme, olay günü Koç’un cep telefonunu yanına almamasını da ceza dayanakları arasında saydı.
Dosya Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin önüne giderken, Koç’un avukatı Rehşan Bataray Saman “Mahkeme sadece gizli tanık beyanlarına dayandı. Başka bir delil yok. Gizli tanık beyanları esas alınsa bile kimse Gülsüm’ün yaptığını söylemiyor. Sadece olay yerinde bir kadının olduğu ifade ediliyor. Davanın bozulması gerekirken, onanmasının istenmesi, bizi kaygılandırdı” diyor.