"Seçim yaklaşıyor Erdoğan'ı parlatalım"

Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı, dün piyasaya çıkan ve medyada büyük övgülerle tanıtılan kitabında Erdoğan'ın ne kadar başarılı, önemli ve büyük bir lider olduğunu anlatıyor.

AKP'nin teorisyenleri arasında gösterilen ve Başbakanlık Başmüşaviliği görevini sürdüren Yalçın Akdoğan'ın "Tarihe Düşülen Notlar - 17 Aralık AB Zirvesinin Perde Arkası" isimli kitabı dün piyasaya çıktı. Akdoğan'ın kitabı, seçimlerin yaklaştığı ve AKP'nin oy kaybettiğini gösteren anketlerin basına yansıdığı şu günlerde Erdoğan'ı parlatmak için yazılmış gibi görünüyor. 3 Ekim 2004 - 31 Aralık 2010 tarihleri arasında Erdoğan'ın yaptığı gezi, konuşma ve görüşmeleri kapyasan kitap, büyük oranda Erdoğan'ın konuşmalarından yapılan alıntılara dayanıyor.

Önsöz Erdoğan'dan
Akdoğan'ın kitabının "Önsöz" yazısını Başbakan Erdoğan kaleme almış. AB'ye "yük olmaya değil yük almaya gelmekteyiz" diyen Erdoğan, Türkiye'nin Ortadoğu'daki konumunun AB açısından çok önemli bir avantaj olduğunu yazmış. AB'ye dönük çalışmaların aksamadan sürdüğünü yazan Erdoğan, "AK Parti hükümeti, ülkemizin ve milletimizin hak ettiği demokratik dönüşümü AB hedefine paralel olarak azim ve kararlılıkla devam ettirmekte, reform sürecini hız kesmeden sürdürmektedir" (Sf: xiii) demiş.

"AB süreci devam ediyor"
Kitabın en önemli vurgusu, AKP'nin kendi politikası ve siyasi geleceği ile AB sürecini bir bütün olarak değerlendirdiği yönünde. Bu açıdan 17 Aralık tarihini öne çıkartan Akdoğan, AKP'nin ve Erdoğan'ın AB için nasıl canla başla çalıştığını anlatmak için emek sarf ediyor. TEKEL işçileri, açılımlar ve Anayasa konusunda sık sık eleştirilen AKP'ye özellikle liberal köşe yazarları, son birkaç aydır "AB sürecini öne çıkartın" şeklinde telkinlerde bulunuyordu. Akdoğan'ın kitabı bu açıdan da çok önemli bir yere oturuyor. AKP'nin ve Erdoğan'ın prestij kaybını AB sürecindeki "17 Aralık zaferi" ile düzeltmeye çalışan Akdoğan, kitabında yer verilen bilgilerin, ileride bu günler için çalışma yapacaklara "veri tabanı" (Sf: 9) sunacağını söylüyor.

Tarih yazımı!
Özellikle 22 Temmuz seçimleri ile ikinci kez iktidara geldikten sonra bir yeniden tarih yazımına yönelen AKP'nin, ileriye dönük olarak da benzer bir hazırlık içerisinde olduğu görünüyor. Örneğin Erdoğan kitaba yazmış olduğu "Önsöz"de, "17 Aralık Zirvesinin arka planına ışık tutan bu çalışmanın diplomatik hafızamıza yapacağı olumlu katkılara" dikkat çekiyor. Akdoğan ise "geçmişe dönük yapılan yorumlarda, olayların yaşandığı anki şartların doğru algılanamaması ya da konuların bağlamından koparılarak yorumlanması, çoğu zaman yanlış analızlere neden olabilir" (Sf: xviii) diyor ve "Bu çalışmanın siyasi tarihimizle ilgili araştırma yapanlar ve bir dönemi analiz etmek isteyenler için katkıda bulunmasını" temenni ediyor. Oysa hem 17 Aralık Zirvesi'nde yaşananların hem de öncesindeki 2,5 aylık dönemdeki siyasi ortamın Akdoğan'ın değerlendirmesi ile farklılaştığı ve AKP iktidarı ile Erdoğan'ı meşrulaştırdığı görülüyor. Bu haliyle sunulan "veri tabanı" da tarih yazımı açısından çok verimli olacağa benzemiyor.

Kitapta Erdoğan'ın ülke siyasetindeki çeşitli başlıklara dair değerlendirmeleri genişçe yer bulurken bu tartışmaların içeriğine tam yer verilmiyor. 17 Aralık'ta yaşananlara ilişkin anlatıların da hatalar içeridiği ise bugün çeşitli medya organlarında yazıldı.

"Mükemmel lider"
"Önsöz" ve "Sunuş"un ardından Akdoğan, yaklaşık 8 (sekiz) kitap sayfası boyunca Erdoğan'ın liderlik özelliklerini anlatıyor. "Erdoğan, nasıl bir liderdir?" başlıklı "Giriş" metninde Erdoğan'ın pozitif kişilik özellikleri sıralanmakta bu konuda örnekler verilmekte, başarısının ve yeteneklerinin herkes tarafından kabul edilmekte olduğu iddia edilmekte. Yer yer Erdoğan'ın siyasi çizgisine dair bir hatip havasında yapılan övgüler, Akdoğan'ın kendisinin de mimarı olduğu bu çizgiyi överken aslında kendisini de övdüğünü düşündürüyor. Özellikle "Muhafazakar Demokrasi" başlığıda Akdoğan, Erdoğan'ın ne kadar başarılı bir iş yaptığını vurgulayarak anlayor.

Tanıtım broşürü
Erdoğan'ın 3 Ekim 2004'te Almanya'da katıldığı bir kahvaltı ve Schröder ile yaptığı toplantı ile başlayan kitap temel olarak 17 Aralık'a nasıl hazırlanıldığı, hangi temaslarda bulunulduğu gibi konuları işliyor. Ancak en az bunun kadar önemli olarak, Erdoğan'ın bu süreçte Türkiye'de neler yaptığını, Türkiye'nin ne kadar hızlı kalkınmaya başladığını, Türkiye'deki olumlu değişimleri anlatmayı da hedefliyor. Bu süre içerisinde Erdoğan'ın yaptığı -ve muhtemelen Akdoğan'ın hazırladığı- konuşmalardan yapılan alıntılar da Erdoğan'ın laiklik, Atatürk, kadın, zina, demokrasi gibi başlıklarda ne kadar sağlıklı değerlendirmeler yaptığını göstermeyi hedefliyor. Akdoğan'ın kitabı bu açıdan da iyi bir tanıtım broşürü olmayı hak ediyor. Basında yer alan haberlerden de Akdoğa'ın bu çabasının karşılığını bulduğu anlaşılıyor. Kitap Erdoğan'ın daha da parlatmayı hedeflerken basında kitap ile ilgili çıkan haberler bu gerçeği gözardı etmeyi tercih etti.

Hollywood filmi gibi
Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türkiye ile ilgili İlerleme Raporu'nu açıkladığı tarih olan 6 Ekim 2004'ün hemen öncesinden başlayan kitap gezi notları, günlük, konuşmalardan yapılan alıntılardan luşan serbest bir anlatı halinde 17 Aralık'a doğlu ilerliyor. Kahramanımız (Erdoğan) bu süreç içerisinde bir çok sorunu (Kıbrıs, Ermenistan, Ekümenlik ) göğüslüyor ve 17 Aralık'a doğru emin adımlarla ilerliyor. 17 Aralık'ta bir kriz yaşanıyor ve tam kaybetme aşamasında kahramanımız rest çekiyor, bu resti ile kazanıyor, mutlu son!

Bu süre içerisinde diğer liderlerle kurduğu iyi ilişkiler, yoksullara yaklaşımı gibi bir dizi kısa yan hikaye de ana anlatıyı güçlendiriyor. Akdoğan'ın kitabı bu açıdan da iyi kurgulanmış bir Hollywood filmi gibi görünüyor.

Akdoğan kimdir?
AKP'nin teorisyenlerinden Doç. Dr. Yalçın Akdoğan, "Ak Parti ve Muhafazakar Demokrasi" isimli kitabı ile AKP içinde doktrin hocası olarak değerlendiriliyor. AKP'nin ideolojik hattının mimarlarından olan Akdoğan, Erdoğan'ın başdanışmanlığını sürdürüyor ve aynı zamanda Yenişafak'ta Yasin Doğan mahlası ile de köşesi bulunuyor. Akdoğan bunun dışında Zaman'ın "Yorum" ve Star'ın da "Açık Görüş" sayfalarına yazılar yazıyor.
(soL - Osman Güven)