Sarayda hep içki içiliyor!

İdil Biret konserinde yaşanan saldırıya "içki içip konser dinlenmez" şeklinde tepki veren İlber Ortaylı'nın sorumluluğundaki Topkapı Sarayı'nda yıllardır şarap ikram ediliyor, sarayın içindeki restoranda da içki servisi yapılıyor.

soL (HABER MERKEZİ) İstanbul Alperen Ocaklarından bir grubun, Vakit gazetesinin provokasyonunu fırsat bilip piyanist İdil Biret'in Topkapı Sarayı bahçesinde verdiği konsere saldırı düzenlemesi ve ardından da Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü, tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın açıklamaları, saray etrafında dönen işlere ve ilişkilere dair soruları yeniden gündeme taşıdı.

Televizyon ekranlarında, gazete ve dergilerde bilim adamı ve büyük tarihçi sıfatıyla boy gösteren, 2005 yılından bu yana Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü'nü yürüten İlber Ortaylı, idarecisi olduğu kuruma ilişkin daha önce de pek çok tartışmalı açıklamaya imza attı. Ortaylı'nın, saraya randevu ile ziyaretçi alınmasından, giriş ücretlerinin herkesin girememesi hedefiyle yükseltilmesine, "kutsal emanetler"in sergilendiği bölümdeki görevlileri "açık saçık olanları sokmayın" şeklinde uyarmasına dek, Topkapı Sarayı Müzesi'ni halktan daha da uzaklaştırdığını söylemek mümkün.

İlber Ortaylı'nın, gelişen son olayla birlikte, gerek Ayasofya ve gerekse de Topkapı Sarayı etrafında dönen bu ve benzeri tartışmalara ilişkin, belirli kesimlerin lehine olacak şekilde provoke edici açıklamalar yapması ise ayrıca düşündürücü...

Ortaylı'ya soru: Saray binasında içkili lokanta çok mu "yerinde"?
İdil Biret konserini düzenleyen organizasyon şirketinin içki dağıtacağından haberi olmadığını, haberdar olması durumunda böyle bir şeye asla izin vermeyeceğini iddia eden İlber Ortaylı'nın, çeşitli müzik festivallerinin konser mekânlarından biri olan Topkapı Sarayı ve civarındaki etkinliklerin yıllardır içki ikramı eşliğinde yapılıyor olmasını, sponsorluk ilişkilerini bilmezden gelmesi dikkat çekti. Saray içindeki içkili bir mekândan yıllardır habersizmişçesine davranması gibi...

İlber Ortaylı'nın göreve geldiği 2005 yılından bugüne, ziyarete kapalı saray binalarından biri olan Mecidiye Köşkü'nün alt katındaki Konyalı Lokantası'na ilişkin bir açıklaması basında yer almadı. Açıldığı 1967 yılından beri ortalama ziyaretçinin kapısından içeri giremeyeceği fiyatlarla hizmet veren ve 2004 yılında da içki ruhsatı alan Konyalı'nın, saray içinde, üstelik Ortaylı'nın pek duyarlı davranır göründüğü tarihi binaların kullanımı konusunda yaşanan tüm sıkıntıların varlığını sürdürmesine rağmen, Ortaylı'yı rahatsız etmedi.

Dinci-gerici basının peşini bırakmadığı yerlerden biri olan Konyalı Topkapı Sarayı şubesinin, henüz geçtiğimiz Mayıs ayında, bir müşteri tarafından yine "mukaddes emanetlere yakın yerde içki verilmesi" gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne şikâyet edildiği biliniyor.

2006 yılı sonunda da ruhsat sorunu yaşayan Konyalı Lokantaları yetkilisinin o dönemki açıklaması, "bazı belgeleri hazırlamakta geciktik, sorunu çözeceğiz. Bu yaz cruise gemileriyle çok sayıda müşteri bekliyoruz. Bazı acentelerle anlaşma yaptık. Sorunu çözdükten sonra Topkapı Sarayı Konyalı'da şarap kavımız servise girecek" şeklinde oldu.

Bu sürede, lokantanın, sarayın tarihi ve mimari kimliği ile bağdaşmayan kaçak çelik konstrüksiyon ve kontrplak ilaveler ve yapılaşmalarına İl Koruma Kurulu tarafından 2008 yılında yıkım kararı verildiği de ortaya çıkmıştı.

Bugün içkili servis devam ettiği halde, işletmenin internet sitesindeki menüsünde içki bölümü yerine "Osmanlı şerbeti" yer alıyor.

Darphane-i Amire'de de "kokteyl" kavgası
Topkapı Sarayı Müzesi ve civarındaki tarihi yapıların "kutsal" olduğu gerekçesiyle burada düzenlenen etkinliklerin provokasyona açık kılınması ve Saray Müdürü İlber Ortaylı'nın "içki" açıklamaları ilk değil.

1995 yılında bir sivil toplum kuruluşu olan Toplumsal Tarih Vakfı'na 49 yıllığına kiralanan ve Topkapı Sarayı'nın birinci avlusunda bulunan Darphane-i Amire binası da daha önce kokteylli toplantılar yapıldığı gerekçesiyle "basıldı". 2005 yılının Mayıs ayında düzenlenen kokteylli bir forumu basan bazı sakallı ve cüppeli kişiler, mekânın "atalardan kalma ve kutsallığı olan" bir yer olduğunu ve içkili eğlence düzenlenmesine izin vermeyeceklerini, etkinlik düzenlenmeye devam edilirse tepkilerinin daha sert olacağını söyleyerek tehditler savurmuşlardı.

Darphane'nin Topkapı Sarayı Müzesi'ne dahil edilmesini isteyen İlber Ortaylı ve binaları "İstanbul Müzesi" yapmak gerekçesiyle kiralayan fakat on yılı aşkın süredir çeşitli davalarla uğraşmakla birlikte müze kurma gündemini de sürdüreceği görülen Tarih Vakfı yetkililerinin, birbirlerini müzecilik uygulamaları nedeniyle çekemezlikle suçladığı Darphane-i Amire binaları konusunda Ortaylı ,"bina televizyon şirketlerine, bazı kokteyl tipi toplantılara ve düğünler için kiraya veriliyor" demiş, sarayın arazisi ve binalarının, sarayın içindeki müzelere ait olduğunu söyleyerek, karşı tarafı binaları sadece rant amaçlı kullanarak tahrip etmekle, "işgalcilik"le suçlamıştı.

Ortaylı'nın mottosu: "Uydurmak için zeki olmak şart"
İlber Ortaylı, göreve geldiği ilk günlerden bu yana yaptığı kimi açıklamalarda, Topkapı Sarayı'yla ilgili haber yazan basın mensuplarının bilgisizliğinden yakındı. Geçtiğimiz sene, sarayda müzik klibi çekilmesine ve beş bin adet sanat eserinin hurdaya çıkarılarak satıldığına ilişkin haberlerden sonra, habercileri, müzelerden, Türk müze mevzuatından ve en önemlisi sanattan anlamamakla eleştiren Ortaylı, "vah vah vah! Böyle bir mevzuat ve uygulama mevcut değil, demek ki uydurmak için de zeki ve bilgili olmak şart. Eserler kadar bu tip sanat ve müze muhabirliğinin de eserlerden önce hurdaya çıkacağı aşikâr" demişti.