Okullar açılacak diye ‘terör zirvesi’ yaptılar

Polisin üniversitelileri “düşman” olarak gördüğünün tescili, okulların açılacak olması nedeniyle Emniyet müdürlerinin yaptığı “zirve” oldu. Toplantıda, üniversitelerden öğrencilerine daha ağır cezalar verilmesi istendi, gençlere yönelik düşmanca tespitler yapıldı.

Burcu Gültekin - soL
Büyük şehirlerin Emniyet müdürlerinin katılımıyla yapılan ve üniversitelerde derslerin başlamasından önceye denk getirilen bir toplantı, polisin gençlere hangi gözle baktığını da ortaya koyuyor. Basına yansıdığı şekliyle “Üniversite Zirvesi”ne, 10 büyük kentte güvenlik şubelerinde görev yapan polis müdürlerinin yanı sıra, EGM İstihbarat Dairesi ile Terörle Mücadele Dairesi’nden yetkililer katıldı. Terörle mücadele ismine sahip bir Emniyet organının üniversitelerde derslerin başlama tarihiyle ilgili nasıl bir işlevi olabileceğini soranlar ise AKP döneminde polisin gençlere “potansiyel suçlu” gözüyle baktığını hesaba katmıyor. Polisin üniversite zirvesinde konuşulanlar, “Emniyet”in gençlere yönelik düşmanlığını anlamak için başka kanıt gerektirmiyor.

Polis tarafından yapılan çalıştayda, üniversitelerin yeni eğitim yılının başlamasından sadece birkaç gün önce ODTÜ öğrencileri ve 100. Yıl Mahallesi halkının ODTÜ’den geçirilecek yola karşı başlattığı eylemlerin de değerlendirildiği öğrenildi. ODTÜ’den geçirilecek yolla ilgili birkaç haftadır eylemler düzenleniyor ve polis neredeyse her eyleme sert saldırılarda bulunuyor.

Milliyet gazetesinin haberine göre, çalıştayda polisin eylemlere müdahalesi sırasındaki görüntülerin de tartışıldığı iddia ediliyor. Polisin bu müdahalelerin sertliğine yönelik bir özeleştiride bulunacağını düşünenler ise yanılıyor. Polis daha fazlasını isteyerek, öğrencilerin okul yönetimleri tarafından daha büyük cezalara çarptırılması gerektiğini ifade ediyor. Basına yansıdığı şekliyle, polis müdürleri, üniversite yönetimlerinin aynı suçlara karşı farklı cezalar uygulamasının “çiftbaşlılık” yarattığını söyleyerek, bundan rahatsızlıklarını dile getirdiler. Bazı üniversitelerde üniversite yönetimlerinin öğrencilere hoşgörüde bulunmasının olayların artışına neden olacağının iddia edildiği çalıştayda, polis yöneticilerinin üniversite yönetimleriyle yakın temasta bulunarak eylemlere zamanında müdahale edilmesinin sağlanması kararı aldığı öğrenildi. Bu demek oluyor ki, polisler, üniversitelilerin siyasi-kültürel faaliyetlerine müdahale ederken, okul yönetimlerini ve hocaları baskı altına almak için daha çok çaba sarfedecek.

Çalıştayda, İçişleri Bakan-lığı’nca kısa süre önce il valiliklerine gönderilen ve üniversitelerde alınacak güvenlik önlemlerini içeren genelge kapsamında, üniversite kampüslerindeki eylemlere karşı 24 saat müdahale edilecek biçimde hazır polis kuvvetleri tutulması gerektiği tartışıldı.

Ayrıca, protesto eylemleri çerçevesinde, öğrencilerin kampüslerden toplu olarak çıkmasına izin verilmemesini sağlamak amacıyla güvenlik önlemleri alınması benimsendi.

Polisin görüştüğü maddeler arasında en ilginç olanlardan birisinin son madde olduğu görülüyor. Öğrencilerin “toplu çıkış” dediği durumlar, solcu öğrencilere yönelik saldırılarda öğrencilerin kendilerini korumak amacıyla okuldan birlikte çıkması anlamına geliyor. Polisin bu durumlarda “toplu çıkış yapılmasına izin verilmemesini sağlamak” amacıyla çalışma yürütmesinin amacının ne olduğu merak ediliyor.

Polisin toplu çıkışları engellemeyi hedeflemesinin, sivil saldırganlarca organize edilen saldırılarda öğrencileri savunmasız duruma düşürmek amacıyla planlandığı düşünülebilir.

Üniversiteden polise ‘hava aracı’
Polis üniversiteleri “bitirmek” için elinden geleni yaparken, bazı üniversitelerin polise koşulsuz şartsız destek vermesi şaşkınlık yaratıyor. Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, THK Üniversitesi’nin Ar-Ge çalışması olarak polise İnsansız Hava Aracı hazırladıklarını, hayata geçirilen İHA’ların prototip üretiminin yaklaşık 6 ay süren çalışma sonucunda yapıldığını belirtti. Ban, test sürüşleri devam eden İHA’nın, istenilen adrese giderek oradaki ses ve görüntüleri merkeze aktarabildiği gibi, yüz tanıma sisteminin de bulunduğunu kaydetti. Ban, “Fiyatının düşük olması nedeniyle şehir ve sınır güvenlikleri daha rahat korunabilecek. Ayrıca 60 kilograma kadar faydalı ürün taşıma kapasitesine de sahip olacak olan bu araçlar, eylemlerde ve sınır güvenliklerinin sağlanmasında polisin işini çok kolaylaştıracak” diye konuştu. THK Üniversitesi’nin “bilimsel üretim”den, halka şiddet uygulayan polise hava aracı üretmeyi anlaması, üniversitelerin getirildiği noktayı gözler önüne seriyor.