İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Perşembe günü yaptığı açıklamasında Gazze'ye "Özgürlük Filosu II" ile insani yardım taşıyacaklarını duyurmuştu.

İHH'nin gerekli evraklar ve prosedürler için çalıştığını belirten, Mavi Marmara'nın da organizatörlerinden Yıldırım hükümete de bir başvuru yaptıklarını ve filonun korunması için TSK'nın desteğini alacaklarını duyurdu.

2010 Mayıs ayında 560 yolcusu ile yola çıkan İHH'nin Gazze için "Özgürlük Filosu", Mavi Marmara gemisi, İsrail komandolarının saldırısına uğramış 8 Türk ve 1 Türk asıllı Amerikan vatandaşı öldürülmüştü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, komandoların “kahramanca”, “etik” ve “itidalli” davrandıklarını iddia etmişti.

AKP sorumluluk alacak mı
Öte yandan Gazze'ye gitmesi planlanan ikinci filonun TSK tarafından korunmasının, bu konuda hükümete yapılan başvurunun ne işe yarayacağı belirsizliğini koruyor.

2010'da, Mavi Marmara isimli İBB'den alınan geminin, Türk bandırasının Gazze'ye seyahatten hemen önce Komor Adaları bandırasına getirildiği, bu hamlenin hükümetin sorumluluk almamak adına yaptığı bir uygulama olduğu iddia edilmişti.

AKP saldırının ardından sesini yükseltmiş, ancak Türkiye'de açılan göstermelik bir dava ile İsrail basınının dahi dalga geçtiği bir şekilde İsrailli sorumlular gıyaben yargılanmıştı.

2013'te gelen İsrail özrünün ise, Türkiye'nin İsrail'in NATO toplantılarına katılmasına ilişkin vetosunu kaldırması, patriot ihaleleri gibi AKP ile yapılan bir dizi pazarlığın sonucu olduğu yorumları yapılmıştı.