soL (HABER MERKEZİ) Ergenekon soruşturması kapsamında önceki gün gerçekleştirilen gözaltı ve aramalardan sonra bir kez daha hukuk tartışması gündeme geldi. Periyodik hale gelen gözaltılardan, iddianamelere kadar hukuk açısından da tartışılan sürece dair farklı cenahlardan farklı yorumlar yapıldı.

Basında yer alan çoğu yorumun usul sorunu üzerine yoğunlaştığı gözlendi. Ergenekon operasyonunun usule aykırı uygulamalar yüzünden "gölgelendiği" üzerinde duran yorumcular bunları yine de yol kazaları olarak görmek yaklaşımını öne çıkarmayı tercih etti. "Soruşturma hukuka uygun olmalı, ölçü kaçmamalı" uyarıları kadar, "bunlar olur, operasyonun ruhunu unutturmamalıdır" ısrarları da dikkat çekti.

Hukukçular ise operasyonun ağır ve ciddi hukuk ihlalleri ile malul olduğu görüşünü yineledi. İstanbul Barosu'ndan dün yapılan açıklamada "soruşturmada hükümlere aykırı uygulamalara yer verilmekte ve tüm bunlar alışkanlık haline getirilmektedir" dendi.

"Yargının bağımsızlığından söz edilmesi olanağının bulunmadığı ülkemizde makul şüphe olmadan, kuvvetli suç şüphesi varmış gibi davranılmakta, yasalardaki açık hükme rağmen sanıktan delile gidilmektedir." İfadelerine yer verilen açıklamada gözaltı, arama ve tutuklamalarda hak ihlallerinin yaşandığını ve bu durumun yargının siyasallaştığı düşüncesine ağırlık kazandırdığının altı çizildi. Baro, toplumun hukuka olan inancının sarsılmaması için adil yargılanma ilkelerine uygun davranılması gerektiğini belirtti.

Ergenekon operasyonunun temel çıktılarından birinin de süregelen ve olağanlaşma noktasına gelen hukuk ihlallerinin, toplumdaki adalet duygusununun erozyona uğratılması olduğu yorumları yapılıyordu.