soL (HABER MERKEZİ) Salı günü Suudi Arabistan'a giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ziyaretini değerlendirdiği basın açıklamasında görüşmelerde en çok gündeme gelen konunun Filistin sorunu olduğunu ifade etti.
Kral Abdullah Bin Abdülaziz'in davetlisi olarak Suudi Arabistan'a giden Cumhurbaşkanı Gül, Riyad'da konakladığı Misafir Sarayı'nda bir basın toplantısı düzenleyerek, ziyaretinin geride kalan bölümünü değerlendirdi. Suudi Arabistan ve Türkiye'nin, bölgede iki önemli ülke olduğunu söyleyen Gül, ziyaretinin iki ülkenin ilişkilerine ivme kazandırdığını belirtti. Gül şöyle konuştu: "İki ülke arasındaki işbirliği, bölgeye barış ve istikrarı getirecek ve buna katkı sağlayacaktır. Özellikle altını çizdiğim kelime bölgenin istikrarı ve güvenidir. Bunların olmadığı yerde ne ekonomik gelişme sürekli olabilir ne de insanlar sürekli olarak mutlu olabilir. Bunun için önceliğimiz bu bölgedeki istikrarsızlıkları giderecek, bölgenin güvenliğine katkı yapacak çalışmaları hep beraber yapmaktır."
Gül yaptığı basın açıklamasında ziyareti boyunca en fazla ele aldıkları konunun Filistin sorunu olduğunu söylerken, "Filistin'de ayrılığın giderilmesi, ulusal birliğin kurulması birinci önceliktir" şeklinde konuştu. Gül, bu konuda beraber ve güçlü bir şekilde çalışma kararı aldıklarını ifade ederken, Suudi Arabistanlı gazetecilerin soruları da daha çok Türkiye ile İsrail ilişkileri üzerinde odaklandı.
"Abdullah'ın sunduğu Barış Planı'nı destekliyoruz"
Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin ''Türkiye'nin İsrail'e karşı sert tutumuyla Hamas'a yakın tavrı Avrupa Birliği üyelik sürecinde Türkiye'yi sıkıntıya sokabilir mi?'' şeklindeki sorusu üzerine, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin farklı bir konu olduğunu ve müzakere sürecinin devam ettiğini söylerek sözlerini şöye sürdürdü: "Gazze'deki yönetim Hamas olduğu için onlardan bahsediyoruz. Filistinliler arasında herhangi bir grubu özellikle destekleyip 'Filistinliler bölünsün, ayrılsın' diye bir politikamız yok. Filistin'de çeşitli gruplar var, o kendi bilecekleri iş.'' Gül, dünyadaki bir çok sorunun altında Filistin meselesinin yattığını söylerken, ''Filistin meselesinde çözüm sağlandığında, Filistinlilerin kendi devletlerini kurup İsrail'le yan yana yaşayacakları ortam sağlanırsa dünya barışına en büyük katkı sağlanır. Bütün gücümüzü bu doğrultuda sarf ediyoruz'' dedi.
Bir gazetecinin ''İsrail barışı reddeder ve Filistinli kardeşlerimizi vurmaya devam ederse ilişkilerinizi keser misiniz?'' sorusuna ise Gül, ''Türkiye, bölgede problemleri görmektedir. Bu sorunlar büyük çatışmaya dönüşmeden çözüm için çalışılmalı. Onun için bugünden gayret etmek doğru politikadır. Kral Abdullah'ın sunduğu Arap Barış Planı'nı destekliyoruz. İsrail de umarım değerlendirir ve kalıcı barış sağlanır" cevabını verdi.
Gül açıklamasında, Arap Barış Planı'nın canlandırılması ve herkesin harekete geçmesi gerektiğini söylerken, ''İsrail'le ilişkilerimizi barış sürecine katkı sağlama yönünde değerlendiriyoruz" dedi. Türkiye'nin İsrail'le diplomatik ilişkilerinin barış sürecine katkı için önemli olduğunu söyleyen Gül, "Gazze olayları olmasaydı Türkiye'nin arabuluculuğundaki Suriye-İsrail dolaylı görüşmelerinde önemli noktaya gelinmişti'' şeklinde konuştu.
"Her şeyi ABD'ye bırakmamak lazım"
Yapılan basın açıklamasında, bir gazetecinin, "Türkiye'nin Filistinliler arasında birlik sağlanması için inisiyatif alıp almayacağına" ilişkin sorusu üzerine ise Gül, "Filistinlilerin birliğinin diğer ülkelerin de ortak çabasıyla sağlanması gerektiğini" söyledi. Gül başka bir soruya verdiği yanıtta ise, "Ortadoğu'da barışa katkı sağlamak için yeni bir yönetim varken her şeyi ABD'ye bırakmamak lazım. Bölgenin kendi hazırlıklarını yapması lazımdır. Onların da işini kolaylaştıracak için hazırlıkları olgunlaştırmak lazım. Bunun da birinci yolu birlik ve beraberliktir" dedi.
Gül basın açıklamasında İran ile ilişkili bir soru üzerine ise, ise "İran bizim önemli ve değerli bir komşumuzdur" derken, İran'ın bölgenin en önemli ülkelerinden biri olduğunu, bu ülkeyle de bölge meselelerini konuştuklarını söyledi.