Grup toplantılarının gündeminde AKP Kongresi vardı

AKP ve CHP yeni yasama yılının başlangıcında yaptıkları grup toplantılarında karşılıklı olarak birbirlerine yüklendi.

AKP ve CHP liderleri yeni yasama yılında yaptıkları ilk grup toplantılarında karşılıklı olarak birbirlerine yüklendiler. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’ye yüklenmesinin yanı sıra partisinin Pazar günkü kongresine de değinirken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AKP kongresinde yaşananları eleştirdiği görüldü.

AKP grup toplantısının satırbaşları şöyle:

Erdoğan’ın üç dönüm noktası
Erdoğan önlerinde 3 dönüm noktası olduğunu ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biri 27 Ekim 2013 olarak belirlediğimiz yerel seçim olacak. 2014'ün Ağustos sonunda cumhurbaşkanlığı seçimi gelecek. İlk defa cumhurbaşkanı halkın oylarıyla belirlenecek. Tarihi önemde bir seçim yaşayacağız. 2015'in Haziran ayında genel seçim yapılacak. 2015 seçimi 2023 hedefleri açısından kritik önem taşıyor. Bu önemli dönüm noktalarını aştığımızda Türkiye 2023 hedefleri konusunda epeyce mesafe kat etmiş olacak. Üç yılda üç seçim yaşanacak. Biz aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Onlar kongrelerinde nasıl bir parti diye tartışırken, biz nasıl bir Türkiye diye durumu ortaya koyduk.”

“Kongrede yavrularımıza yeni bir hedef ortaya koyduk”
Kongre’de koydukları 2071 hedefine de değinen Erdoğan, şunları söyledi:

“Kongrede milletimizin önüne yeni doğmuş ve bugün ilkokula başlayan yavrularımıza yeni bir hedef ortaya koyduk. Hedefi de 2071 yılı olarak belirledik. Siyasi tarihimizde ilk defa bir parti böylesine uzun bir hedef ortaya koymuş oldu. 11 yıl öncesinin Türkiye'sinde bir gün sonrasına ilişkin bir hedef koymak mümkün değildi. Biz önce Türkiye'de istikrar ve güveni tesis ettik.”

“Sıfır sorun yaklaşımını anlayamıyorsunuz”
AKP’nin dış politikasına yönelik eleştirileri “sıfır sorun yaklaşımı”nı anlamamakla suçlayan Erdoğan, CHP’nin Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında gensoru vermesini “TBMM’nin onuruyla oynamak” olarak nitelendirdi:

“Sıfır sorun yaklaşımını anlayamayan bazı çevreler bayatlamış eksen kayması safsatasına sarılıyorlar. Türkiye'nin ekseni de, rotası da bellidir. Kalkmış Ana Muhalefet partisi Dışişleri Bakanımla ilgili gensoru veriyor. Gensoruyu da sulandırdınız. Bu TBMM'nin onuruyla oynamaktır. Sadece el kaldırıp indirecekler, orada gruplarını dahi toplayamayacaklar. Varsa katkınız, katkınızı söyleyin. CHP'nin hiçbir zaman ulaşmadığı, ulaşamadığı bir noktadır, bizim dış politikada vardığımız nokta. Yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Gensoru oylamasında gerekli dersi alacaklar.”

“Bize geçen yıl diz çöktürmekten bize bahsettiler diz çöktü”
PKK’ye karşı mücadele konusuna da değinen Erdoğan şu sözlerle Kılıçdaroğlu’na yüklendi:

“Biz çağrımızda samimiyiz. İçinde en küçük bir riya, siyasi hesap yok. Ülkemizi bu büyük sıkıntıdan kurtarmak. CHP Genel Başkanı eline tutuşturulmuş notlarla hareket ediyor. Edebe, ahlaka uymayan kelimelerle bize saldırıyor. Onlar iktidara hakaret etme yarışına giriyorlar. 'Gelsin bakalım kapımız açık' diyor. Bu oyunbozanlık ifadesidir. Oturduk konuştuk, üç ay geçti. Böyle bir çalışma istiyorsanız 'hazırız' deyin. Gidilmesi gereken her yere gideriz. Başbakan yardımcım gitti arkadaşlarıyla talep etti, bazıları randevu vermedi bile. CHP Genel Başkanı'nın derdi başka. Bize geçen yıl diz çöktürmekten bize bahsettiler sonra kendileri diz çöktü. Dürüst olmazsan men dakka dukka. Terör meselesi bizim şahsi meselemiz değil. Terör bu ülkenin ortak meselesidir. CHP Genel Başkanı hâlâ bizi köşeye sıkıştırmanın derdinde.”

“Gazetecileri davet etmeye mecbur muyuz”
CHP’nin basına uygulanan sansür nedeniyle Kongre’ye katılmamasını eleştiren Erdoğan, şu sözlerle uyguladıkları sansürü savundu:

“CHP ve MHP'nin büyük kongremize katılmama konusunda ileri sürdükleri bahaneler dahi nasıl bir tahammülsüzlük içinde olduklarını gösteriyor. Birinin bahanesi şu bazı gazetelerin kongreye davet edilmemesi. Etmem, mecbur muyuz etmeye? Her gün her türlü hakareti yapacaksın, buna rağmen davet edeceğiz. Yok böyle 25 kuruşa simit. Basına engel konulmazmış, biz zaten koymuyoruz. O medya bize saygısızlık ettiği zaman ona haddini bildirmek de bizim cevabımızdır. O gün salonda olan bize saldıranlar yok mu, var. Ama biz üç beş tanesine böyle bir şeyi uyguladık.”

“Anayasa çalışmalarında yola devam edeceğiz”
Erdoğan, Anayasa çalışmalarına da değinerek şunları kaydetti:

“Anayasa çalışmalarında herkes oyu oranında temsil alır. Komisyonda her partiden üç temsilci var. Vekil oranımız kadar üyelik talep etmedik. TBMM'de bu çalışmayı masadan kalkmadan yürütmekte kararlıyız. Bu yıl sonuna kadar bu iş oldu, oldu. Artık daha fazla meşgul etmesin deyip yola devam edeceğiz.”

CHP grup toplantısının satırbaşları ise şöyle:

“Bir partinin kurultayını genel başkanı kendi özel alanı göremez”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Erdoğan’ın basına sansür konusundaki söylediklerine şu sözlerle cevap verdi:

“AKP kongresi yapıldı. Topluma bir şov gösterisi sundular. Biz katılmadık. Katılmama gerekçemiz vardı. 10 yayın kuruluşuna ambargo koydular. Biz katılmadık bundan da alınmışlar ama salondan anons yağmışlar "CHP burada" diye. Gazetecinin haber alma özgürlüğü vardır. Sayın Başbakan'ın söylediğini duyunca söyleyecek bir şey kalmadı. ‘Bize her türlü saygısızlığı gösterenleri özel günümüze davet etmek zorunda değilim’ dedi. Bu Recep Tayyip Erdoğan'ın şovudur. Bir partinin kurultayını genel başkanı kendi özel alanı göremez. Demokrasiyi askıya almışsınız demektir. AKP Erdoğan'ın çiftliği olabilir. O kongrede Türkiye'nin onuru ayaklar altına alınmıştır.”

“Ülke temsilcilerinin önünde CHP’ye hakaret edildi”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın AKP Kongresi’nde CHP hakkında söylediği sözler üzerine şunları söyledi:

“CHP, cumhuriyetin kurucusudur. Atatürk bütün mazlumlarının kahramanıdır. Pazar günü yapılan kongrede Ortadoğu'nun bazı ülke temsilcilerinin önünde hakaret edilmiştir. Barzani'nin önünde hakaret etme terbiyesizliği gösterilmiştir. 'Türkiye seninle gurur duyuyor' diyerek Barzani alkışlanıyor CHP yuhalanıyor. Şimdi soruyorum Barzani'den gurur duyma sebebiniz nedir? Terör örgütünü himaye ettiği için mi gurur duyuyorsunuz.”
Başbakan 1940'dan bu yana gelemiyor, orada takılıp kalmıştır ve o çukurda kaybolup gidecektir.”

“Pazar günü kalleşce zam yaptılar”
1 Ekim’den itibaren doğalgaza ve elektriğe yapılan zamlara da değinen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

“Pazar günü kalleşce zam yaptılar. Cesaretleri yok. Sorsak "hangi şerefsiz zam yaptı" diye inkar edecek. Bu zalimlerin zulmüne rıza göstermek zulme ortak olmaktır.”

“Bu kadar kul hakkı yiyen bir zatın helallik istemesi ironik”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Kongre’de helallik istemesini ironik bularak şunları söyledi:

“Bu kadar kul hakkı yiyen bir zatın helallik istemesi ironik olsa gerek. Kursaklarına elini attığın bütün yetimlerin iki eli senin yakanda olacaktır. Alın terini, emeklerini, ÖSYM ile gasp ettiğin bütün gençlerin eli yakanda olacak. İsrail'in şehit ettiği vatandaşların iki eli yakanda olacak. Uludere’de bombalattığın 34 vatandaşın iki eli senin yakanda. Akdeniz’de şehit düşen savaş uçağındaki iki pilotun eli senin yakanda olacaktır.”

“Barışı isteyen bir siyasal partiyiz”
Barıştan yana olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Barışı isteyen bir siyasal partiyiz biz. Ama birileri anlamıyor. Terör var sorumlusu CHP. 10 yıldır Türkiye'yi idare ediyorsun. Oslo'da görüşmeyi ben mi yaptım? ‘Seçime kadar eylemsizlik kararı alın seçimden sonra ne istersen yap’ dedin. Bunun adı milleti satmaktır. Biz CHP olarak ne söylediğimizi biliyoruz. Yol haritasını yazılı verdik, çarpıtmasın diye ama onu bile okumamış.”

“Suriye batağındasın, debelendikçe batmaya da mahkumsun”
Konuşmasında Suriye meselesine de değinen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı ülkeyi Ortadoğu bataklığına sürüklemekle suçladı:

“Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürükleyen sen değil misin? Bunu herkes biliyor. İsrail’de biliyor, Suriye’de biliyor. Bir tek bilmeyen sensin, Suriye batağındasın, debelendikçe batmaya da mahkumsun.”

(soL - Haber Merkezi)