Başbakan Erdoğan’ın ofisinde bulunduğu iddia edilen dinleme cihazlarının ardından Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı çalışmalara başladı. Bir başkomiser ve 6 uzman polisten oluşan ekip Başbakan’ın gezilerinde böcek arayacak.
Tolga Şardan'ın Milliyet'teki haberine göre, Başbakan Erdoğan'ın evinde ve Resmi Konut'ta dinleme cihazları bulunması, Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı'nı yeni bir yapılanma için harekete geçirdi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne başvuran Daire, kendi bünyesinde küçük bir büro olarak görev yapan birimin yerine "Güvenlik Sistemleri Şubesi"nin kurulmasını talep etti. Gerekli izinler alındı, Maliye Bakanlığı'ndan kadro geldi.
Bu ekip, Erdoğan'ın yurtiçi ve yurtdışında gittiği her yerde frekans çözücü cihazlar kullanarak böcek arayacak.
Bu girişimlerin dışında, Erdoğan'ın makam odasına, Keçiören'deki evine ve İstanbul'daki çalışma ofisine yasa dışı dinlemeyi önleyici sabit sistemler kuruldu.
Başbakan dinleniyor deniliyor ama
AKP iktidarında başlatılan birçok siyasi davada yasadışı dinlemeler ortaya çıkmış, bu yasadışı dinleme kayıtları sonrasında birçok insan cezaevine gönderilmişti. Yurttaşların birçoğunun dinlendiğini düşünmesine neden olan yasadışı dinlemelere ilişkin yapılan bir araştırmada, 2 bin 314 kişi ile yapılan görüşmelerde, vatandaşların yüzde 71.6’sının cep telefonu ile yaptıkları görüşmelerde dinlendiğini düşündüğü ortaya çıkmıştı.
Arınç bile itiraf etti
Dinleme kayıtlarına ilişkin konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Dinleme kararı yoksa, mahkeme kararı ile süreye bağlanmamışsa, gelişi güzel ya da süre aşımı kendisine haber verilmeden yapılmışsa, bunu delil kabul etmemiş. O zaman bizim telefon dinlemeleri konusunda ciddi tedbirler almamızda fayda var" dedi.
Yasadışı merkez var iddiası
Yasadışı dinlemelere ilişkin 2010 yılında bir basın açıklaması yapan CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, önemli iddialarda bulunmuştu. Ankara’nın merkezinde yasadışı bir dinleme merkezi bulunduğunu ileri süren Seyhan, Türkiye'de bir dinleme teröre yaşandığını dile getirmişti.
Seyhan'ın iddiaları şu şekildeydi:
Bu örgütlenmeler müsteşarlık adı altında ayrışan ekipler tarafından da yapılıyor. Müsteşarlığa ayrılan ekip içerisinde bazılarının da dinleme yetkisi var. Bunlar tarafından da dinleme yapılıyor. Emniyet istihbaratı içerisinde de bir birim Ankara’da merkez oluşturarak farklı bir dinleme ve izleme yapısı içerisinde de bu işi götürüyor. Bu dinlemeler yasadışı dinlemeler.
Emniyet Müdür Yardımcısından dinleme itirafları
Eski Emniyet Müdür Yardımcısı Emin Arslan “uyuşturucu suçunun işlenmesini kolaylaştırmak ve örgüte yardım etmek” suçlamasıyla yargılandığı davada telefon dinlemelerine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu.
Ben başka bir operasyon için illegal olarak veya adalet yanıltılarak, yargıçlar yanıltılarak telefonumun IMEI numarası üzerinden izleniyordum. IMEI numarasını hiç kimsenin ismi yazılmadan sadece telefonun teknik ismi yazılarak dinleniyor. Maalesef bu yolla da dinleme kararları alınıyor. İlerde bu da ortaya çıkacaktır. İzlemeler, çok örneklerini gördük, izlenir, savcılığa gönderilir amaca ulaşılamamıştır, numaradan bir şey bulunamamıştır der. Halbuki dinlenen gazeteciyse, yargıçsa, siyasetçiyse, alının bilgi alınmıştır fakat imha edilmiştir denir, ondan sonra internet sitelerine bir süre sonra düştüğünü görürüz. Ondan sonra malum televizyon ve gazetede yayınlanır.”
Kaç kişi dinleniyor bilinmiyor
Telefon dinleme ile ilgili istatistikler bundan önce hem Adalet Bakanlığı hem de TİB yetkilileri tarafından defalarca açıklanmıştı. Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 2009 yılında dinlenilen kişi sayısını 70 bin olarak açıklarken TİB Başkanı Fethi Şimşek de 71 bin sayısını vermişti. Buna karşın son dönemde bu konuda verilen soru önergeleri, Adalet Bakanlığı tarafından "herhangi bir istatistik bulunmamaktadır" şeklinde yanıtlanıyor.
(soL - Haber Merkezi)