'El Kaide davası' Van'da başladı

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 kişi hakkında El Kaide üyesi oldukları suçlamasıyla hazırladığı iddianameyi tamamladı. İddianamede örgütün Suriye'yi kendisi için bir üs olarak görüp, bu ülkede başarılı olduktan sonra Türkiye'de saldırı planları yaptığı anlatıldı.

Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından El Kaide'ye üye oldukları iddiasıyla tutuklanan 6 şüpheli hakkında iddianame tamamlanıp Van 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamede sanıklara "Silahlı terör örgütüne üye olmak","Resmi belgede sahtecilik" ve "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçlarından 15 ile 22.5 yıl arasında değişen hapis cezaları isteniyor.

CNNTürk'ün haberine göre Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile 14 Ocak'ta Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri harekete geçti. Van Adana, Gaziantep, İstanbul, Kilis ve Kayseri'de yapılan operasyonlarda aralarında El Kaide'nin önemli isimlerinden ve Guantanamo Hapishanesi'nde kalan İ.Ş., K.G., ve A.Ş.'in de bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. 25 şüpheliden 13'ü tutuklu, 12'si ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı. Şüphelilerden bazılarının sağlık kontrolleri için getirildikleri hastanede "Bu operasyon IMF'ye borcunu ödeyen Türkiye'ye yapılmıştır. Pensilvanya merkezlidir" diye de bağırmıştı.

Tutuklu sanıklar İ.Ş., A.K., O.Y., Ü.İ., E.M., Ş.Ç. hakkında 207 sayfalık iddianamede, El Kaide terör örgütünün tarihçesi, kuruluşu, amacı, lideri, stratejisi, eğitimi detaylı bir şekilde yer aldı.

Hıristiyan din adamlarını öldürenlerle bağlantılı
Şüphelilerden Ü.İ.,'nin elde edilen delillere göre, Suriye'de 23 Haziran 2013 tarihinde başları kesilen 3 Hıristiyan din adamını öldürenlerle bağlantılı oldukları ileri sürüldü. Cinayetle ilgili El Kaide terör örgütü mensubu Magomed Abdurakhano'nun 4 Temmuz 2013'te İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan aramalarda Bağcılar'daki Mevlüt K.'nın adreslerinde, Magomed Abdurakhanov, Fatim Madan ve Ahmad Ramzanov'un mühimmat ile yakalandıkları da belirtildi. İddianamede, tutuklu bulunan şüpheli Ü.İ.,'nin de delillere göre, El Kaide yapılanmasının amaçları doğrultusunda örgütsel toplantılar yapan, sempatizanlara ideolojik eğitimler veren ve sohbetler düzenleyen Van'dan pek çok genci Suriye'ye cihat adı altında gönderdiği ve Mevlüt K.'ya da din ve ideolojik eğitimler verdiğinin tespit edildiği belirtildi.

"İntihar et zevceler seni bekliyor"
İddianamede örgüt mensuplarının cihat sırasında intihar etseler bile cennette gireceklerini, orada kendilerini hurilerin beklediğine inanıldığı, ayrıca ortam dinlemelerinde konuşan bir kişinin ise "Şükür var. İntihar et. Her şey diğer tarafta seni bekliyor. Zevceler 72 tane, mühürlü rütbeliler" sözleri de iddianamede yer aldı.

Suriye, askeri üs olarak görülüyor
İddianameye göre örgütün Suriye'yi kendisi için bir üs olarak görüp, bu ülkede başarılı olduktan sonra Türkiye'de saldırı planları da anlatıldı. İddianamede, şu ifadeler yer aldı:

"Örgütün Suriye'deki mücadelesindeki başarısını son derece stratejik bir önem taşıdığı, buradaki silahlı mücadele ile Suriye üzerinden Türkiye'ye yönelik silahlı faaliyetlerin düşünüldüğü, bu bakımdan da Suriye'nin aslında bir askeri örgütsel üst olarak görüldüğü nitekim sorumlu düzeydeki şüpheli Ü.İ.,nin 'Suriye bizim devletimizdir. Oraya çalışmak lazım. Ora da bizim için önemli üsttür. Oradan iyi yöneliriz buraya' ifadeleri de bu tespiti açıkça doğruluyor. Şüpheli İ.Ş., ile S.K. arasındaki telefon görüşmesinde, Suriye'de İ.Ş.'nin kurmuş olduğu El Kaide terör kampı ile ilgili görüşmelerin olduğu burada bahsi geçen terör kampına şüpheliler E.M., ve Ü.İ.,'nin da giderek eğitim aldıkları çalışmalar katıldıkları değerlendirilmektedir."

IŞİD bağlantısı iddiası
Şüpheli E.M.'nin ses çözümlerinde ise "Şimdiye kadar PYD'de 350 kişi öldü. Bir gün ekmek aldık nöbetteyiz. Bomba atıyorlar. Köpek var. Bir o yana kaçıyor bir bu yana" ifadesi geçiyor. İddianamede, şüpheli E.M.'nin de Suriye'de silahlı mücadeleye katılarak nöbet tuttuğu böylece kanıtlandığı belirtildi. Diğer bir ses çözümünde ise İ.Ş.,'nin "Düşünsene bizim silah verip gönderemediğimiz kardeşlerimiz var burada. Adamlara kamyon kamyon silah geliyor" sözleri de yer alıyor. İ.Ş., duruşmada kendisine bu sözler hatırlatıldığında, Türkmenleri kastetmiş olabileceğini söyledi.

İddianamede, şüphelilerin IŞİD ile bağlantılarını olduğu da belirtiliyor. İddianamede bununla ilgili delillerin olduğu belirtilirken, şu ifadelere yer verildi:"İ.Ş., ve O.Y.'nin IŞİD adlı radikal terör örgütünün elinde olan Muhammed Genç ile ilgili konuştukları (Not: Muhammet Genç'in IŞİD tarafından kaçırıldığına dair İ.Ş.'nin ifadesi bulunmaktadır) İ.Ş.'nin bir konuşmasında 'He vallahi abi ondan sonra geldiler baya bi sıkıntı çıktı. Ben yani, benim kim olduğumu öğrenince bıraktılar gittiler' dediği, şüpheli O.Y.,'nin de 'Sen demedin mi ben sizin büyüğünüzü tanıyorum diyeydin' dediği bunun üzerine şüpheli İ.Ş.,'nin de 'Zaten ondan sonra bıraktılar. Üsse gidince, üs 'siz ne yapıyorsunuz' demiş. Biz onu çok iyi tanıyoruz demiş' dediği kayıtlara geçti."

"Parayı koparmadan gazetecileri bırakmam"
Farklı tarihlerde kaçırılan gazetecilerle ilgili konuşmalar da iddianamede yer aldı. Halil kod adlı Ü.Ş. ve şüpheli O.Y.'nin konuşmalarını değerlendiren savcı, "16 Aralık 2013 tarihinde Ü.Ş. ile yaptığı görüşme sırasında Ü.Ş.'nin Suriye'de terör grupları tarafından kaçırılan bir Türk gazetecinin bırakılması konusunda şüpheliye, 'Bak bırakmasınlar. O gazetecilerle bunu bırakmasınlar. Benden habersiz bırakmasınlar. Aman ha aman. Ben onlardan parayı koparmadan bırakmam' şeklindeki ifadelerinden şüphelinin Suriye'de illegal faaliyet gösteren silahlı unsurlarca, kaçırılan kişilerin fidye karşılığı kurtulabilmesine aracılık ettiği şüphelinin ortaya çıktığı aynı görüşmede, şüpheli O.Y.'nin 'Yüzde yüz ben onu abi koparırım, abi sen kafanı sıkma başka yerde yakalattırırım ben onu' şeklindeki ifadesinden adı geçen gazeteciyi kaçıran El Kaide terör örgütü grupları ile irtibat halinde olduğu, onlar üzerinde söz sahibi olduğu sonucu çıkarılmaktadır" yorumuna yer verdi.