CHP'nin yeni PM üyesi: Kılıçdaroğlu hem sol hem liberal

Abdüllatif Şener'in kurduğu Türkiye Partisi'ndeki genel başkanlık görevini bırakarak, CHP Parti Meclisi üyesi olan Bülent Kuşoğlu, başarının AKP gibi olmaktan geçtiği görüşünde.

Geçtiğimiz Cumartesi günü yapılan CHP Olağanüstü Kurultayı'nda Kılıçdaroğlu'nun blok listesinde yer alarak Parti Meclisi üyeliğine seçilen eski Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, 'transfer' sürecini ve yeni CHP'yi anlattı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun SGK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemden arkadaşı olduğunu belirten Kuşoğlu, PM üyeliği teklifinin kurultaydan bir gün önce Kılıçdaroğlu tarafından iletildiğini ifade etti. Kuşoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu, 1980'den itibaren önce Maliye Bakanlığı'nda, sonra da 4.5 yıl boyunca SSK'da üstadımdı... Daha sonra irtibatımız hiç kesilmedi. Ailece de görüştük. Aradan zaman geçti ve bana bu kez CHP'de tekrar birlikte çalışmak istediğini söyledi. Onu kıramazdım" dedi.

"Kılıçdaroğlu hem sol hem de liberal söylem kullandı"

Türkiye Partisi gibi merkez sağ bir partiden gelmesine karşı kurultayda çok olumlu tepkiler aldığını belirten Kuşoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultayda yaptığı konuşmaya ilişkin de değerlendirmede bulundu.

Kuşoğlu, "Genel Başkan'ın kurultayda sol içerikli konuştuğu doğrudur. Ama aynı zamanda daha liberal, daha yurtsever ve daha halka yakın bir söylemde bulundu dikkat edilirse. Sadece bir kesime, bir siyasi düşünceye yönelik değildi, mesajlar çok yönlüydü. Tüm toplumu kavramaya çalıştı" dedi.

"İki partili bir sürece doğru gidiyoruz"

AKP Türkiye siyasetinde elde ettiği dönüşümü beğendiği ve kabul ettiği belli olan Kuşoğlu, "Türk siyasetine bakarsak, iki partili bir sürece doğru gidildiğini görebiliriz. Cumhurbaşkanını bundan sonra halk seçecek. Bu da bize yüzde 51 alan kişinin seçileceğini gösteriyor. Bir kişinin yüzde 51 alabilmesi için, kişinin aday gösterildiği siyasi partinin yanı sıra diğer partilerden de desteklenmesi gerekiyor. Bu da küçük siyasi oluşumların daha büyük partilerin adaylarını desteklemesini beraberinde getirecektir. Ve bir süre sonra adeta iki partili sisteme geçilecektir" dedi.

"CHP de AKP gibi yapmalı"
CHP'nin başarı yolunun AKP gibi olmaktan geçtiğini açık açık belirten Kuşoğlu, "Ben AKP'nin hem merkez sağ hem de muhafazakar milliyetçi kadrolar ve Kürt temsilcileriyle geniş bir koalisyon oluşturmaya çalıştığını görüyorum. Benzer şeyi CHP de yapmalı. CHP'nin AKP karşısında çok iddialı kadrolarla tüm Türkiye'yi kucaklayan, siyasi algısı farklı olan kesimleri bir araya getirmesi gerekiyor. Sayın Kılıçdaroğlu da bunu yapıyor. Bunun CHP seçmenleri tarafından da fark edilmesi lazım" dedi.

"Tek sorun Erdoğan"
CHP'nin misyonunu sadece Erdoğan'ı durdurmak olarak ifade eden Kuşoğlu, "CHP, AKP'nin önümüzdeki yıllarla ilgili stratejisinin önündeki en önemli barajdır. Bu dönemde CHP'nin önemli bir misyonu var. Eğer Tayyip Bey bu seçimlerde de başarılı olur, ardından cumhurbaşkanı seçilirse, Türkiye farklı bir yöne gider. Bana göre totaliter demokrasinin olduğu yerlerden (Rusya, Azerbaycan, Suriye gibi) farkı kalmaz). Şimdiki özgürlükleri ve demokrasiyi bile arar hale gelebiliriz. Bunun önünde durabilecek tek oluşum CHP'dir" dedi.

"Halk toplum mühendisliğine karşı"

Sağın toplum mühendisliği konusundaki klasik tavrını ifade eden Kuşoğlu, "Çeşitli siyasi mimarlıklar, toplum mühendislikleri yapılıyor. Bunlar halkın desteklediği hareketler değil ama üst yapılarla ilgili bazı düzenlemeler yapılıyor. Ben bu aşamada halkın, özellikle cumhuriyet değerlerinin farkında olan herkesin, CHP'ye ve Sayın Kılıçdaroğlu'na destek vereceğini düşünüyorum. Yeter ki, kendi temsilcilerini kendi kadrolarını tabanda görebilsinler" dedi.

"AKP iletişimde çok başarılı"

Yolsuzluk başlığında konuşan Kuşoğlu, AKP'nin ileşim başarısı sayesinde kirlerini örttüğünü belirtti: "Bu dönem ne yazık ki cumhuriyet tarihinin en fazla yolsuzluğunun yapıldığı dönem... Ben AKP'yi iletişim konusunda çok başarılı buluyorum. Birçok kötü tarafını saklayabilen bir icraatı var. Yolsuzluklarını çok iyi sakladılar. Hatta Kayseri olayında yolsuzluklar var bunu yapanlar da ortada ama bu AKP'ye mal edileceğine, oradaki birileri suçlanacağına neredeyse CHP'ye mal edilecek duruma geldi. Ters algı oluşturdular. Öyle bir iletişim başarıları var.

Benzer durum CHP için olsaydı daha farklı bir durum söz konusu olurdu. CHP kadrolarının en tepesine kadar sıçratılırdı. CHP yolsuzluklar içinde bir parti gibi gösterilirdi."

"Artık imaj çok önemli"
CHP'nin çıkış yolunun 'imaj' olduğunu belirten Kuşoğlu, "CHP'nin bu iletişim meselesinin üzerine gitmesi gerekiyor. Artık imaj çok önemli. Toplumda yaratılacak algı çok önemli. CHP ile ilgili algının düzeltilmesi lazım. Bu durumda, AKP çok zayıflar ve karşılarında biraz güç olsa tepetaklak giderler" dedi.

"En Kürtçü parti AKP"

"PKK'nın en yakın olduğu parti AKP'dir" iddiasında bulunan Kuşoğlu, "Önce şunu söylemek gerekiyor: Türkiye'de şu anda en Kürtçü parti AKP'dir aslında. PKK'lıları işe alan parti de AKP'dir. Birinci sırada, BDP'den daha ileride... 'Türkiye'de PKK'nın en yakın olduğu parti BDP midir, AKP midir' diye sorarsanız cevap gerçekte AKP'dir. Ama iletişimde o kadar başarılılar ki, farklı imajlar veriyorlar.

- Sayın Kılıçdaroğlu ile ilgili 'toplu iğne' kadar bir yanlış bulunsa, onu şimdiye kadar rezil ederler, bitirirlerdi. PKK'lıları işe aldığı iddiası da kesinlikle öyledir. Bu konuların hepsi yargıya intikal etmiş ve hepsinde aklanmıştır. Ama öyle bir hava yaymak istiyorlar" dedi.

(soL - Haber Merkezi)