Büyükerşen’in davasında bilirkişileri AKP atadı

Eskişehir Belediye Başkanı Büyükerşen’in de aralarında bulunduğu 16 sanık hakkında açılan davada bilirkişi atamaları yasaya aykırı yapıldı. Bilirkişilerden biri AKP’den milletvekili aday adayı olurken, bir diğerinin adı, YGS’deki “şifreli yanıt” skandalıyla gündeme gelmişti.

Elif Örnek-soL
CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in de aralarında bulunduğu 16 kişi hakkında “ihaleye fesat karıştırma”, “resmi belgede sahtecilik” iddiasıyla açılan davada bilirkişiler AKP’nin müdahalesiyle atandı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, yedi bilirkişiyi kentteki listeden seçmek yerine yasaları çiğneyerek Emniyet Genel Müdürlüğü aracılığıyla çeşitli bakanlıklardan ve kurumlardan talep etti. Ankara’dan gönderilen bilirkişilerin görev yerleri geçici süreyle Eskişehir olarak değiştirildi. Bilirkişilerin yemin etmesi sırasında da yasalar çiğnendi. Davanın iddianamesinde delil olarak tek dayanağını yasalara aykırı olarak atanan bilirkişiler oluşturuyor. Usullere uygun olarak alınan tek rapor, sanıkların lehine.

Usule aykırı
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma aşamasında usullere aykırı olarak yedi ayrı kurumdan atanan bilirkişilerin hazırladıkları raporlara iddianamede yer verdi. Büyükerşen’i görevden almakla yetkili İçişleri Bakanlığı’na bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü, savcılığın talebi üzerine bakanlık ve bazı kurumlara yazı yazdı. Bu talep doğrultusunda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, Maliye Bakanlığı Muhasebat Başkanlığı, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, Eskişehir Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Çevre Müdürlüğü tarafından bilirkişiler görevlendirildi.

Yani bilirkişiler iddianamede belirtildiği gibi savcılık tarafından değil, yasalara aykırı olarak bakanlıklar tarafından belirlendi. Oysa Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 64’üncü maddesine göre bilirkişilerin, il adli yargı adalet komisyonları tarafından her yıl düzenlenen listede yer alan gerçek ya da tüzel kişiler arasından seçilmesi gerekiyor. Her kentte oluşturulan bu listelerin yanı sıra, diğer kentlerdeki listelerden de bilirkişi ataması yapılabiliyor. Önceden oluşturulmuş hazır listelerden seçilememesi durumunda gerekçesi belirtilmek şartıyla başka kişiler bilirkişi olarak seçilebiliyor. CMK’nın 63’üncü maddesine göre bilirkişileri, mahkeme ya da soruşturma aşamasında savcılık seçebiliyor. Ancak Büyükerşen’in davasında atamalar savcılık ya da mahkeme tarafından değil, İçişleri’ne bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından talep edilerek bakanlıklarca yapıldı.

Duruşma Haziran'da
Bilirkişiler arasında daha önce AKP’den milletvekili aday adayı olan M. Zeki Mirvelioğlu bulunuyor. Bir diğer bilirkişi Cuma Orulluoğlu’nun adı ise 2011’deki YGS’de yanıt seçeneklerinin şifreli kurgulandığı iddialarıyla gündeme gelmişti. ÖSYM’de bu iddiaların merkezine oturan isimlerin yanında, danışman olarak görev yapan Orulluoğlu da seçeneklerde şifrelerin kasıtlı oluşmadığını savunanlar arasındaydı. Mahkeme, dava dosyasının bilirkişiye gönderilmesine karar verip duruşmayı 25 Haziran 2014’e bıraktı. Dosya yeniden incelenecek.

Yemin habersizce yapıldı
Bakanlıkların belirlediği isimler geçici olarak, davanın görüldüğü Eskişehir’de görevlendirildi. Üstelik bilirkişilerin yeminleri de yasalara aykırı olarak haber verilmeden alındı. Böylece sanık avukatlarının yemin sırasında soru yöneltme ya da bilirkişiyi reddetme hakları da ellerinden alındı.Sanık avukatlarından Turgut Kazan, iddianamenin bu haliyle suç olduğunu belirtti. Kazan, yasalara aykırı olarak, usullere aykırı şekilde hazırlanan raporların belge niteliği taşıyamayacağını ve hüküm kurmada dikkate alınamayacağını belirtti.