Alternatif AKP kitabı

AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı'na "İleri Demokrasi Yolculuğu" isimli bir kitap hazırlattı. Biz de 10 yıllık AKP iktidarı boyunca kaydedilen 'demokratikleşme' örneklerini dikkatinize sunuyoruz.

AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı'nca hazırlanan "İleri Demokrasi Yolculuğu" isimli kitapta, 10 yıllık AKP iktidarında atılan 'demokratikleşme adımları' sıralanıyor. İşte o adımlardan bazıları..

Eğitimde gericileşme
Eğitim ve bilim alanının gericileşmesi olarak da yorumlanan, 4+4+4 sistem değişikliği imam hatiplerin orta öğretimlerinin açılmasına olanak sundu. Seçmeli derslerde Peygamber'in Hayatı, Kuranı Kerim öğrenme gibi dini içerikli dersler arttırıldı. Ders seçimlerinde birçok noktada öğrencilere zorunlu olarak bu "seçmeli dersler" verildi. Onlarca okul bir çırpıda imam hatip okullarına dönüştürülürken, ilköğretim okullarında sınıf mevcutları 80'e vardı. Üniversite sınavına girişte imam hatip lisesi mezunlarını uygulanan katsayı farkı kaldırıldı. İmam hatip lisesi mezunlarının öğretmen, doktor, avukat, yüksek memur olabilmesinin önü açıldı.

Sağlıkta piyasalaşma
'Sağlıkta Dönüşüm Programı' altında önemli yasa değişiklikleri ile sağlığın ticarileşmesi hız kazandı. Yeni sağlık sistemiyle birlikte vatandaşlar daha fazla para harcayarak, devlete borçlanarak sağlık 'hizmeti' alıyor. Kamu Özel Ortaklığı modeli ile kamu hastanelerinin özel şirketlere devredilmesi sağladı. Böylece devlet, hastane arazilerini özel şirketlere bedelsiz olarak devrederek, hastane arazisinin şirket gibi yönetilmesini izin verdi. Sağlık Serbest Bölgeleri uygulaması başlatıldı. Proje, 'sağlık turizmi' için sermayedarlara vergi indirimi sağlıyor.

Sistemin halkı ilgilendiren kısmında ise Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasasının 20 milyona yakın insanı sağlık sisteminden dışlaması var. Yeni yasayla sağlık sigortası prime bağlandı, primini ödeyemeyen özel ya da devletten sağlık hakkında yararlanması engellendi. Yeşil kart uygulamasının ölçeği daraltıldı, devlette 8 TL, özel hastanelerde 15 TL olmak üzere muayene ücreti sabitlendi, ilaç geri ödeme sisteminde daralma yaşandı, reçetelerin yüzde 20'sinin ödeneceği belirlendi. Hasta başına ortalama yüzde 1,5 olarak hesaplanan bireysel katılım payının arttırılması ise yeni planlar arasında.

Özelleştirmeler..
AKP iktidarını besleyen bir diğer önemli alan da özelleştirmeler... Son otuz yılın bilançosunda çoğu AKP iktidarında 199 kamu kuruluşu özelleştirildi. Şunlar sıralanabilinir: Haydarpaşa Garı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na devri, yasa değişiklikleriyle gündeme gelen bor madenlerinin özelleştirilmesi, doğal gaz piyasasında İGDAŞ VE BOTAŞ'ın özelleşme gündemi, Tekel Alkollü İçkiler Sanayi, savunma sanayiinin özelleşmesi, 2003'te Seka Balıkesir İşletmesi, Petkim Standart Kimya Şirketi, Seka Aksu İşletmesi, Kuşadası limanı, TCDD İzmir Limanı, 2004’de EBK Manisa Et ve Tavuk Kombinası, Kütahya Şeker Fabrikası, THY'deki kamu hisselerinin %23'ü, ETİ Gümüş, Sümerbank Diyarbakır İşletmesi, , 2005’te Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura, Seka İzmit İşletmeleri, Türk Telekom, Tüpraş, Eti Seydişehir Alüminyum , 2006’da Tüpraş, Erdemir, TCDD Derince Limanı, 2008’de Pektim, TCDD Bandırma ve Samsun Limanları, Ankara Doğalgaz Üretim'ne ait 9 santral, Tekel Sigara Sanayi İşletmeleri, 2009’da Başkent Elektrik Dağıtım, Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker fabrikaları satılan kurum ve kuruluşlardan bazıları.

HSYK, Anayasa Mahkemesi, Danıştay..
Hukuk alanındaki dönüşüm ise kritik kurumların yapısının değiştirilmesiyle başladı. Şimdilerde AKP'nin baroları dönüştüreceği konuşulurken dönüşüm, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin çoğunluğunu belirleme, yüksek yargının oluşmasında etkin bir role sahip olması nedeniyle HSYK ile başladı. HSYK Adalet Bakanlığı'na dolayısıyla iktidara tabi bir kuruma dönüştürüldü. Yargının bağımsızlığı, iktidarın denetleyici rolü yapısal anlamda ortadan kalktı. Ardından Yargıtay ve Danıştay’da gerçekleştirilen başkanlık seçimlerinde kazananlar AKP’li adaylar oldu. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Adli Tıp, TÜBİTAK gibi kurumların dönüşümü hızla gerçekleşti. Yargıçlar ve Savcılar Sendikası kapatıldı. Yasa dışı dinlemeler, dijital dosyalar delil olarak kabul edildi.

Muhalefet yapmak suç
Ergenekon, Balyoz, Devrimci Karargah, Odatv, KCK gibi davalarla tüm muhaliflere karşı operasyonlar gerçekleştirildi. Bu davalar arasında suç ve suç delilleri arasında eylem yapmak, mitinge katılmak, panel düzenlemek, şiir ve konser gösterilerine katılmak, puşi takmak, röportaj yapmak, film çekmek, kitap yazmak , fotoğraf çekmek ve pek çok anayasal hak, gazetecilik faaliyeti, gündelik edim terör örgütü yararına propaganda yapmak, terör örgütü üyeliği için delil sayıldı. Son gelişme olarak Anayasa Mahkemesi eylemde yürümeyi, silahla eyleme katılmaktan daha büyük suç olarak kabul etti.

İşçi ölümleri hızla arttı
AKP iktidarında başta inşaat, mevsimlik tarım, enerji olmak üzere işçi ölümleri arttı. İşçilerin güvencesiz, sigortasız, düşük ücretlerle çalıştığı taşeronlar, AKP hükümetince desteklendi. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın sadece göstermelik bir yasadan ibaret olduğu ise işçi ölümleriyle kanıtlanmaya devam ediyor. Son 10 yılda 10 bin 723 işçi hayatını kaybederken, her yıl ortalama bin 72 işçi hayatını kaybediyor. Yeni sendika yasası ile 29 sendikanın toplu sözleşme hakkını kaybetmesi, torba yasayla sözleşmeli personele grevin yasaklanması ise daha kapsamlı saldırıları ifade ediyor.

Medya yandaşlaştı
Sermayenin el değiştirmesiyle, TRT'nin dönüşümüyle, AKP'ye muhalif isimlerin istifaları, deyim yerindeyse "nazikçe kovulmalarıyla" AKP'ye yakın isimlerin gazete ve tv'lere transferleriyle medya yandaşlaştı. ATV ve Sabah'ın Çalık Grubuna satılması, Star Medya Grubunun başında Zaman'da yetişen Yenişafak'ın kuruluşunda yer alan Mustafa Karalioğlu'nun yer alması ilk akla gelen örnekler. Gazete manşetleriyle AKP iktidarını destekleyen gazetelerin aralarında Zaman, Yeni Şafak, Vakit , Taraf, Sabah, Star en önde geliyor.

Üniversitelerde AKP'li dönüşümler
Üniversite rektörlerinin atanmasında türban imzacıları ve AKP'de siyasete atılmış isimler düşük oy almalarına rağmen bir bir Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından rektörlüğe atandı. Üniversitelerin 'güvenlikli' olması adına yüzlerce sol görüşlü öğrenciye eylem yaptıkları için soruşturma ve disiplin cezaları verildi. "Parasız eğitim" talebini açtıkları pankartla dile getiren öğrenciler 120 yıl hapis cezası istemiyle yargılandı, 8 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Son olarak 'demokratikleşme' olarak gösterilen hamle Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'ndeki değişiklik oldu. 'Daha özgürlükçü ve katılımcı' olarak sunulan yönetmelikte üniversitelerde siyaset yapmaya yönelik engellemeler kaldırılmazken, hafifletici düzenlemeler getirildi. 'İzinsiz afiş ve pankart asmanın' bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası kapsamından, kınama cezası kapsamına alınması gibi.

Kürtaj, tecavüz..
Kadın düşmanı politikaların sahibi AKP hükümeti, Erdoğan'ın 'üç çoçuk isterim' garabetinden başka bu alandaki en gerici saldırısını kürtajı yasaklama girişimi içerisinde gösterdi. Başta kadınlar olmak üzere kamuoyu tarafından büyük tepki toplayan konuda hükümet geri adım atmak durumunda kaldı. Tecavüz vakalarında sayısız skandal karara imza atıldı. Tecavüzcüler iyi hal indirimi aldı, beraat etti. Utanç davası olarak anılan N.Ç davasında Yargıtay 13 yaşında, 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç.'nin bu işi 'rızasıyla yaptığı' yolundaki karara itiraz etmedi. 2005- 2011 yılları arasındaki veriler Türkiye'de her 100 kadından 16’sının cinsel şiddete maruz kaldığını gösteriyor.

Savaş, savaş, savaş
AKP iktidarının savaş çığırtkanlığı Suriye gündemiyle iyice ortaya çıktı. Akçakale'de 5 yurttaşımızı kaybettiğimiz olayın ardından hızlıca bir seneliğine Suriye'ye yönelik hazırlanan savaş tezkeresinin çıkarılması, ardından Irak'a sınır ötesi operasyon için tezkerenin 1 seneliğine uzatılması, Suriyeli Muhalifler adı altında vahşi katliamlar düzenleyen silahlı çetelere askeri, eğitsel, barınma her türlü desteğin sağlanması, yapılan 'itidal çağrılarına' rağmen Suriye'ye müdahale için her fırsatın kullanılmaya devam edilmesi AKP'nin savaş destekçiliğini iyi anlatıyor.

(soL- Haber Merkezi)