Dot’un geçen sezondan bu yana sergilenen oyunu Dövüş Gecesi nedense aklımda Seçim Gecesi olarak yer etti.

Yenilikçi tiyatro örneklerinden sayabileceğimiz oyun; izleyiciyi de içine alarak sahneleniyor ve seçimlere yaklaştığımız şu günlerde cuk oturmuş.

Seyircinin interaktif katılımı ile şekillenen oyundan isteseniz de kopamıyorsunuz (ki çok sık başıma gelir.)

Alexander Devriendt’in yazdığı oyunu Melisa Kesmez çevirmiş, Murat Daltaban yönetiyor.

Biz seyirciler ise koltuklarımızda otururken boynumuza astığımız kumandalardaki 5 buton ile oyunun gidişatını ‘belirledik.’

Bir anlamda bu küçücük kumandalar sayesinde  kendimizi her türlü sonucun sahibi gibi gördük.

Bizim yerimizde daha anarşik bir seyirci topluluğu olsa oyunun gidişatı ve sonucu ne kadar değişebilirdi ki?

Seçimlerimizden biz sorumluyuz. Nokta! Bunda herkes hemfikir ancak sistemin kendini aklamak için kullandığı; “Bütün yaşadıklarınızdan siz ve seçimleriniz sorumlu” cümlesini söyleyenler hiç bir zaman bize dayatılanlardan söz etmek istemez ki.

Medeni dünyadaki seçime girenlerin hep sağ gösterip sol vurmasını artık kanıksadık. Çünkü Dünya siyasi tarihi hep bu sol kroşelerle dolu.

İşte oyun bittiğinde bunu arandım. Nihai çözüm nerede?

Elbette seçimlere ‘dakikalar’ kalmışken görünüşe aldanmayın, aklınıza danışın uyarısı değerli ancak mevcut sistemde aklımızın gücü en fazla  bize dayatılan kötünün iyisini seçecek kadar muktedir gerçeğine vurgu yapmak da gerekmiyor mu? Dövüş Gecesi bana göre bize medeni dünyanın içindeki orman kanununun işleyiş biçimini gösteriyor ama ondan çıkışı göstermiyor.

Günümüzdeki demokratik seçimlerin iç yapısını ve sonuçlarını anlatmak üzere kurulmuş bir oyunda daha derine inen bir bakış açısını aramak bizim hakkımız. Çoğunluğun azınlığa olan tahakkümünü görmek ve irdelemek gibi. Seçmeni temsil etmek yerine sömürmek anlayışı üzerine kurulu bir sistemi insan olarak reddetme hakkına sahip olmamız gibi.

Kısacası elimdeki küçük oyuncaklarda şöyle bir buton olmasını isterdim: “Seçim sisteminizi reddediyorum.”

Son olarak iri diyaloglar yerine sade bir anlatım benimsenen Dövüş Gecesi’nde Ezgi Bakışkan, Gizem Güçlü, Mehmetcan Mincinozlu, Mert Öner, Saim Karakale ve Uğur Baran’dan oluşan oyuncuların performansının oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim.

Sağlıcakla kalınız.