Dünya yeni bir nükleer tehlikeyi ucuz atlattı

9 Mayıs’ta ABD'nin Hanford bögesinde gerçekleşen tünel yıkımı akıllara tekrardan nükleer tehlikeyi getirdi.

Yiğit Kocagöz - bilimsoL

Geçtiğimiz günlerde ABD'nin Washington eyaleti büyük bir çevresel felaketi yaşamaktan son anda kurtuldu. Basında detayları çok yer almayan olay Hanford bölgesinde gerçekleşti.  Ülkenin en eski nükleer madde işleme tesisini barındıran Hanford bölgesindeki tünellerden biri 9 Mayıs 2017 tarihinde çöktü. Nükleer atık depolama bölgelerine ve plütonyum-uranyum çıkarma tesislerine bağlantısı olan tünelin çöküşünün ardından tüm ikinci dereceden personel bölgeden tahliye edildi, tünelin girişi ise 53 kamyon taze toprak ile kapatıldı.

Hanford bölgesinde gerçekleşen olayda büyük bir facianın görünürde bir kayıp yaşanmadan önlendiği söylenebilir, ancak tünel çöküşü akıllara benzeri nükleer sanayii alanlarının barındırdıkları potansiyel tehlikeleri getirdi. Geçtiğimiz senelerde gerçekleşen Fukuşima hala zihinlerde, ancak tehlike sadece aktif nükleer santrallerle sınırlı değil. Pek çok atık alanının akibetiyle ilgili fazla bilgiye sahip değiliz.

Nature’da geçtiğimiz günlerde yayınlanan haber bu noktada bize önemli bilgiler sunuyor. Haberde belirtildiğine göre 1500 kilometrekarelik alana yayılan Hanford tünelleri 2015’te yayınlanan bir denetim raporunda bölgenin yüksek derecede risk içeren kısımlarından sayılmış. En eskisinin yapım tarihi 1956 olan tünellerin bir deprem durumunda yıkılması ve radyoaktif sızıntıya sebep olması hayli olası.

Tünel çöküşü, ABD'nin nükleer üretim tarihinin en kritik bölgesi olan Hanford’un çevresine tehdit oluşturduğu ilk olay değil. 1944-1971 yılları arasında bölgedeki reaktörleri soğutmak için Kolombiya Nehri’nden alınan sular özel tanklarda bekletildikten sonra yeniden nehre geri bırakılıyordu. Arıtma sistemlerinden kaçmayı başaran uzun ömürlü radyoaktif parçacıkların bu süreçte 200 millik (320 km) bir alana saçıldıkları fark edilmiş ancak bu bilgi federal hükümet tarafından uzun bir süre gizli tutulmuştu.

Bölgedeki zararlı gazlardan etkilenen çalışanların sağlık sıkıntıları ise ayrı bir konu olarak kendini gösteriyor.

Amerika Birleşik Devletleri 1989’dan beri nükleer atık tesislerinin temizlenmesi için 164 milyar dolar harcamış durumda.

Dünyanın ilk plütonyum reaktörüne ev sahipliği yapan Hanford’ta çalışır durumda nükleer reaktör bulunmamakta. Elektrik ve nükleer silah üretimi için kullanılan bölgedeki son reaktör N-reaktörünün kapatılma süreci 1987-1998 yılları arasında gerçekleşmiş. Reaktör bölgesinin radyasyon açısından güvenli seviyeye ulaşması için ise halen zamana ihtiyaç var.

 

Kaynak haber:

http://www.nature.com/news/why-us-nuclear-sites-are-a-ticking-time-bomb-...