Yüksek binaların az bilinen etkisi

İngiltere’de farklı disiplinlerden bir araştırma ekibi, yüksek binalardaki titreşimin bu binalarda çalışan veya yaşayan insanların sağlığı üzerindeki etkisini araştırmaya hazırlanıyor.

Ruhan Alpaydın - bilimsoL

Yüksek binaların, rüzgarın kuvvetinin yükseklikle artması nedeniyle, hafif de olsa sallandığı ve bunun binadaki insanlar üzerinde yorgunluk ve huysuzluk, uykusuzluk ve depresyon yarattığı gözleniyor. Bu duruma “Hasta Bina Sendromu” deniyor. Bu yüksek binalar yakından geçen bir tren ya da yakındaki bir inşaattaki çalışma nedeniyle de sallanabiliyorlar. İnsan sağlığını tahammül sınırının ne olduğuna dair herhangi bir standart henüz geliştirilmiş değil. Ancak bu hareketi azaltmanın, daha doğrusu az hareket edecek şekilde inşa etmenin pahalı olduğu biliniyor.

1970’lerden itibaren zemin bloklar daha hafifletilip ve incelirken, kolon mesafeleri de arttı. Binalar daha az yoğun ve daha yüksekler. Ancak bu çok yüksek binalar titreşimlerin etkisini eskileri kadar iyi ememiyorlar.

Ülkemizde de göğe doğru yükselen rezidanslarda yaşamak oldukça çekici hale getirilmiş durumda. Üstelik bugün birçok yeni konut projesi ya da kentsel dönüşüm de daha yüksek binalarda yaşamaya doğru itiyor insanları.

İngiltere’de Exeter ve Bath Üniversitelerinden mühendis, tıp doktoru, psikolog ve fizyologlardan oluşan bir araştırma ekibi, yüksek binalardaki titreşimin, bu binalarda çalışan veya yaşayan insanların sağlığı üzerindeki etkisini araştıracaklar. Araştırma ekibinden Exeter Üniversitesi’nde profesör olan Alex Pavic, “Gittikçe daha fazla insan çok yüksek binalarda yaşıyor ya da çalışıyor, ancak binanın titreşimlerin üzerlerindeki gerçek etkisi çok az anlaşılmış ya da hiç anlaşılmamış durumda” dedi. Pavic’in ifade ettiğine göre, “[Bu araştırma ile] yapısal hareketin ve çevresel etkilerin ve insan bedeninin hareketinin psikoloji ve fizyoloji, tamamen kontrol altındaki sanal bir ortamda birbirine bağlantılandırılacak.”

Avustralya’daki Western Sydney Üniversitesi’nde profesör olan ve yüksek bina titreşimleri üzerinde dünya çapında bir bilim insanı olan Kenny Kwok, “Son çalışmalarımız, rüzgarın yol açtığı bina hareketleri Sopite Sendromu (harekete bağlı nörolojik bir hastalık) veya Kinetozis başlangıcına sebep verebiliyor. Güçlü rüzgar yüksek binaları 0.08-1 Hz arası frekanslarda titretebiliyor.

Bilim insanları, evrimsel olarak en küçük sallantıyı algılayabilecek şekilde donandığımızı belirtiyorlar. Örneğin, primat atalarımız için ağaçtaki hafif bir sallantı yaklaşan bir yırtıcı hayvanın sinyali olabilir. 7 milyon £ bütçesi olan bu araştırmada da, çok yüksek binalardaki hareketi ölçmek için simülasyon yapılacak.

Haberin kaynağı:

http://www.telegraph.co.uk/science/2017/03/19/wobbly-skyscrapers-may-tri...

Görsel kaynak: http://www.sustainablecitiescollective.com/bloomingrock/561536/7-reasons...

İlgili makaleler:

Lamb, Macefield, Walton and Kwok, “Occupant response to wind-excited buildings: a multidisciplinary perspective”, Proceedings of the Institution of Civil Engineers, 2016. http://dx.doi.org/10.1680/jstbu.15.00017

Darren Kenneth Walton ve Steve Lamb, “A review of two theories of motion sickness and their implications for tall building motion sway”, Wind and Structures An International Journal · November 2011 DOI: 10.12989/was.2011.14.6.499