Yaşlanmayla azalan bilişsel beceriler Delta9 THC ile geri kazandırıldı

Almanya Bonn Üniversitesi’nde, aralarında Türkiye’den de araştırmacı bulunan bir grubun yaptığı son araştırmaya göre yaşlanma ile ortaya çıkan bilişsel beceri gerilemesi tersine çevrilebildiği fare deneyleri ile gösterildi.

bilimsoL - Hayat Nesin

Yaklaşık 2 yıl gibi uzun bir süre hakem incelemesi geçiren ve dünyanın farklı deney merkezlerinde farklı bilim insanları tarafından tekrarlanan çalışmaların sonuçları geçtiğimiz günlerde etki değeri yüksek bilim dergilerinden biri olan Nature tıp (medicine)’ta yayımlandı (1).

Çalışmada beynimizin öğrenme, hatırlama, ağrı hissi, mizaç gibi pek çok süreci kontrol eden merkezi ve çevresel sinir sisteminde bulunan bir grup reseptörden oluşan endokannabinoid sistemi (ECS)’de yaşlanma ile ortaya çıkan gerilemenin önüne geçebilecek bir yaklaşım geliştirildi.

İnsanlar ile karşılaştırıldığında ortalama 30-45 yaş aralığına tekabül eden 12-18 aylık deney fareleri ile yapılan çalışmada karşılaştırma grubu olarak insan için öğrenme sürecinin yoğun olduğu 9-10 yaş aralığına tekabül 2 aylık fareler kullanılmış (2).  Grup seçiminden sonra 2 aylık farelerin bilişsel süreçleri gözlenmiş ve kayıt altına alınmış ardından 12-18 aylık farelerin bilişsel süreçleri incelenmiş ve kayıt altına alınmış. Ardından bu fareler rastgele gruplara ayrılmış ve Delta9 tetrahidrokannabinol (THC) molekülü düşük dozlarda düzenli olarak 28 gün boyunca verilmiş. Çalışmada THC kullanılmasının sebebi, memeli vücudunun bilişsel sürecinde önemli bir yeri olan ECS’nin reseptörleri tarafından algılanan ve vücudun normal şartlarda ürettiği kannabium molekülü ile aynı moleküler yapıya sahip olması. Delta9 tetrahidrocannabinol (THC) tedavisinin ardından uzun dönem hafıza testleri yapılmış ve tedavi edilen yaşlı farelerin, kendi yaşıtlarından oldukça hızlı, 2 aylık genç fareler ile hemen hemen yakın öğrenme becerilerine sahip oldukları ortaya koyulmuş. Böylece, yaşlanma ile ortaya çıkan bilişsel beceri gerilemesinin düşük doz THC ile düzeltilebileceği ortaya koyulmuş oldu.

Yazının başında konuya bir miktar yakın olanların da dikkatini çekeceğini umduğumuz hakem süreci uzunluğuna değinmekte fayda var. Bir makalenin sunulmasından kabul almasına kadar geçen süre normal şartlarda birkaç ay (özellikle çok fazla bilimsel üretimin olduğu Tıp alanında) ile sınırlıdır. Makaleyi inceleyen hakemin tekrarlanmasını ya da düzenlenmesini istediği bölüm var ise bu zaman bir miktar daha uzayabilir. Bu çalışmada görülebileceği gibi süre 2 yıl gibi normal sınırları aşmış bulunmaktadır. Çalışmanın yazarlarından Dr. Önder Albayram’ın yaptığı açıklamaya göre çalışma verilerinin sunulmasından sonra zorlu bir hakem süreci yaşanmış. Hakemler verilerin güvenirliği açısından çalışmanın farklı bir laboratuvarda tekrarlanmasını istemişler. Tekrarlanan sonuçların birebir aynı çıkmasından sonra yayın kabul edilmiş. Bu konunun biraz daha hassas olmasının sebebi kullanılan Delta9 tetrahidrocannabinol (THC) molekülünün uyuşturucu olarak kullanılan marijuana ya da kenevir bitkileri içerisinde bolca bulunmasından kaynaklanıyor. THC ile yapılan çalışma sonuçlarının halk arasında sansasyonel bir etki yaratması ve bu durumun çarpıtılması oldukça olası. Yaygın olarak kullanılan bu uyuşturucuların kullanımı pek çok ülkede yasak, bazılarında ise sadece medikal olarak kullanılabilmekte. 

 

(1) https://www.nature.com/nm/journal/vaop/ncurrent/full/nm.4311.html

(2) http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0024320515300527