Antik DNA ve mağara resimleri Avrupa bizonunun geçmişini aydınlatıyor

Antik DNA verileri, Buzul çağı dönemindeki mağara resimlerinde ayrıntılı şekilde tasvir edilen türün bizon ve sığır melezi olduğunu ortaya çıkardı.

bilimsoL - Iraz Akış

Avrupa bizonu kıtada yaşayan en büyük memeli türü. Binlerce yıl süren avlanma ve ardından tarım alanlarının genişlemesi sonucunda genetik darboğazdan geçen bu türe ait bireylerin sayısı 1920’li yıllarda 12’ye kadar düşmüş. Günümüzde Polonya ve Belarus arasındaki ormanlarda korunma altında varlıklarını sürdüren Avrupa bizonlarının kökenleri uzun yıllardır ortaya konamamıştı.

Avustralya Antik DNA Merkezi tarafından yürütülen ve ABD, Avrupa ve Rusya’dan birçok araştırmacının dâhil olduğu bir çalışmanın sonuçlarına göre, Avrupa bizonu nesli tükenmiş olan iki farklı türün melezi: Amerika bizonunun atası olan step bizonu ile sığırın atası olan yaban öküzü (Aurochs). Step bizonunun neslinin yaklaşık 11 bin yıl önce tükendiği düşünülüyor. Son yaban öküzü ise 1627 yılında vurulmuş. Bu iki tür arasındaki melezleşmenin ise 120 bin yıl önce olduğu tahmin ediliyor.

Step bizonu daha önce Geç Buzul Çağı Avrupasındaki tek bizon türü olarak kabul ediliyordu ancak radyokarbon tarihlendirme sonuçları yeni melez türün farklı dönemlerde Avrupa’da varlığını sürdürmüş olduğunu gösteriyor. Pleistosen dönemindeki iklim değişiklikleri step bizonu ve Avrupa bizonunun atası arasında dönemsel rekabete yol açmış olabilir. Soğuk ve tundra benzeri iklimin görüldüğü dönemlerde melez tür coğrafyaya hakimken, daha ılık yaz dönemlerinin yaşandığı zaman aralıklarında step bizonlarının varlığı görülüyor.

Mağara resimlerindeki bulgular

Araştırmacılar bu sonuçları desteklemek için mağara resimlerine başvurmuş. Mağara resimlerinde iki farklı tipte bizon resmi bulunuyor. Bu çizimlerde bizonlar ya uzun boynuzlar ve geniş bir ön kısım (step bizonundan köken alan Amerika bizonuna benzer şekilde) ya da kısa boynuzlar ve küçük hörgüçlerle (modern Avrupa bizonuna benzer şekilde) tasvir ediliyor. Resimlerin tarihleri de antik DNA verileri ve radyokarbon tarihlendirme sonuçları ile örtüşüyor.

Modern Avrupa bizonu ile onun atası olan melez tür arasındaki genetik farklılık ise, Avrupa bizonunun yaşadığı genetik darboğaz ile açıklanıyor.

Antik DNA verileri, iklim değişiklikleri ve mağara resimlerinin birlikte değerlendirildiği bu çalışma disiplinler arası çalışmaların önemini ve gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.

 

İlgili makale:

Julien Soubrier, Graham Gower, Kefei Chen, Stephen M. Richards, Bastien Llamas, Kieren J. Mitchell, Simon Y. W. Ho, Pavel Kosintsev, Michael S. Y. Lee, Gennady Baryshnikov, Ruth Bollongino, Pere Bover, Joachim Burger, David Chivall, Evelyne Crégut-Bonnoure, Jared E. Decker, Vladimir B. Doronichev, Katerina Douka, Damien A. Fordham, Federica Fontana, Carole Fritz, Jan Glimmerveen, Liubov V. Golovanova, Colin Groves, Antonio Guerreschi, Wolfgang Haak, Tom Higham, Emilia Hofman-Kamińska, Alexander Immel, Marie-Anne Julien, Johannes Krause, Oleksandra Krotova, Frauke Langbein, Greger Larson, Adam Rohrlach, Amelie Scheu, Robert D. Schnabel, Jeremy F. Taylor, Małgorzata Tokarska, Gilles Tosello, Johannes van der Plicht, Ayla van Loenen, Jean-Denis Vigne, Oliver Wooley, Ludovic Orlando, Rafał Kowalczyk, Beth Shapiro, Alan Cooper. Early cave art and ancient DNA record the origin of European bison. Nature Communications, 2016; 7: 13158 DOI:10.1038/ncomms13158