'Avcı Yayınlar' meselesi

Times Higher Education internet sitesinde yayınlanan bir haber, “avcı yayınlar” meselesini bir kez daha gündeme getirdi: 7 yaşında bir çocuğun “yarasaların neden havalı hayvanlar olduğu”nu anlattığı “makalesi” bir “bilimsel” dergide yayınlandı.

Mehmet Ali Olpak - bilimsoL

Yine fazlaca tırnak işaretiyle çeşitli kavramlar sıralamak zorunda kaldığımız bir haber okuduk. Ancak uluslarası akademik sistemin durumu, başka türlüsüne izin vermiyor.

“Avcı yayınlar”, makale yayınlamak ve adını duyurmak için olmadık yollara başvuran dergilere verilen bir isim. Buralarda bir makalenizin yayınlanmasını istiyorsanız, genellikle para ödemeniz gerekiyor. Makalelerin bilimsel değerini gerektiği gibi tartmadan, yalnızca gerekli ücreti ödeyerek biçimsel olarak “bilimsel makale” görüntüsüne sahip bir metni bu dergilerde yayınlatabiliyorsunuz. 7 yaşında bir çocuğun yazdığı bir metnin bilimsel makale olarak yayınlanması, para verip makale yayınlatma saçmalığının ağır sonuçlarının son örneği oldu.

Kentucky Üniversitesi Mühendislik Koleji’nde akademisyen olan Alexandre Martin’in oğlu Tristan, yarasaların yaşam alışkanlıklarıyla ilgili bir metin yazdı. Yarasaların hemen herkesçe bilinen kimi davranışlarıyla başlayan metin, bu hayvanların “gerçekten muhteşem” olduğunu ifade ederek son buldu. Dr. Martin de oğlunun yazdığı metne gerekli biçimi vererek bir deney yaptı: Metni International Journal of Comprehensive Research in Biological Sciences (yayın ücreti 60 $) isimli dergiye gönderdi ve “makale” yayına kabul edildi. Dergi, Colorado Üniversitesi’ndeki uzmanlarca olası avcı yayınlardan bir tanesi olarak kabul ediliyor.

Ancak bundan daha ilginç bir olay daha yaşandı. Makaleyi kabul eden dergi, “bazı düzeltmeler yapılması”nı istedi ve “önerileri”ni içeren bir versiyonu Dr. Martin’e gönderdi. Martin, metnin tamamen değiştirildiğini gördü ve kısa bir araştırmayla iki farklı makaleden intihal yapılarak yeni bir metin oluşturulduğunu fark etti. Sonuçta da makaleyi geri çekti.

Dr. Martin’in bu deneyini içeren “A not-so-harmless experiment in predatory open-access publishing” (Açık erişim avcı yayıncılıkta pek de zararsız olmayan bir deney) başlığıyla Learned Publishing isimli dergide yayınlandı.

Dünyada pek çok bilim insanı, akademik sistemin bu gibi sorunlarıyla mücadele ediyorlar. En çok ön plana çıkan konu intihal olsa da, akademik dergilerin yayın politikaları, akademik yayınların bilimsel çalışmaları değerlendirmede nasıl kullanılması gerektiği gibi önemli konular geniş bir çevrede tartışılıyor. Bilim insanları, Dr. Martin’in deneyindeki kadar bariz olmayan ancak mevcut akademik sistemin ürettiği pek çok sorun ve saçmalığı, genellikle bilim etiği veya yayınların bilimsel içeriği bağlamında tartışarak göz önüne sermeye ve (mümkünse) önlemeye çalışıyorlar. Ancak sorunların esasen akademik sistemin mantığından kaynaklanıyor ve mevcut durumda çoğunun önlenmesi mümkün görünmüyor.

Dr. Martin’in deneyinden yola çıkılarak verilebilecek en açık örnek, para ödeyerek makale yayınlatmanın mümkün olması ve belirli koşullar çerçevesinde yapıldığı sürece bilim etiğine uygun kabul edilmesi. Mevcut sistemde akademik yayınlar, emek sürecinin çıktılarının, ilgili araştırmacılar adına tasdik edilmesi ve bilim camiasına duyurulması amacıyla yayıncı kuruluşlara satılmasının aracı. Bu ilişkide bilim insanı üretici, yayıncı kuruluş ise aracı veya tüccar oluyor. Bir makaleyi okumak istediğinizde, yayınlandığı dergiye para ödüyor ve makalenin bir kopyasına sahip oluyorsunuz. Ancak, kapitalist bir bakış açısıyla dahi saçma olan bir uygulama, dergilerin ücret karşılığında makale yayınlaması, mevcut akademik sistemin “daha fazla yayın” dayatması nedeniyle bir gereksinime dönüşüyor ve bilim etiği çerçevesinde kurala bağlanıyor. Sonuçta, bir yanda intihale başvuran araştırmacılarla, bir yanda da “ne olsa basarız hocam” şiarıyla hareket eden yayıncılarla karşılaşıyoruz.  

Kaynak haber: https://www.timeshighereducation.com/news/boys-paper-really-cool-bats-ac...