"Mars500" deneyi sona erdi

Mars’a yapılacak bir yolculuğun insan üzerindeki etkilerini araştırmayı hedefleyen Mars500 deneyler serisinin ilki sona erdi. Moskova’da Rusya Bilimler Akademisi’ne bağlı Biyomedikal Sorunlar Enstitüsü’nde kurulan bir uzay kapsülü içerisinde, üç aydan fazla kilitli kalan altı gönüllü deneyin sona ermesiyle birlikte simülatörü terk ettiler. Böylelikle Mars yolculuğu için yapılması öngörülen…

soL (DIŞ HABERLER) İnsanlar Mars’a yapılacak uzun bir uzay yolculuğun fiziksel ve ruhsal zorluklarıyla nasıl başa çıkabilirler? Bu denli zor bir yolculuk esnasında çalışmalarına nasıl devam edebilirler? Bu ve benzeri sorulara cevaplar bulabilme amacıyla gerçekleştirilen “Mars500”soyutlama deneylerin ortak ilk aşaması sona erdi. Deney süresince özel olarak inşa edilen kapsülde yapılan, Mars’a yolculuk süreci için öngörülen kısıtlı koşullar ve uzun süreli yalnızlık durumlarıyla insanların nasıl başa çıkabileceği araştırıldı.

Dört Rus, bir Alman ve bir Fransız’dan oluşan grubunun üyelerinden hiçbiri deney ertesinde olumsuz belirtiler göstermedi. Gönüllülerin haftalar boyunca beraber yaşayıp, çalışabilecekleri böylelikle gözlemlenmiş oldu. Kapsül içerisindeki mikrobakterileri ölçen sensör sistemi ise 105 gün boyunca herhangi bir sorun tespit etmedi. Ayrıca bütün katılanların bu süre zarfında metabolizma ve tansiyon değerleri kaydedilerek önemli fizyolojik veriler de elde edildi.

Pencereleri olmayan kapsül 105 gün boyunca bulunduğu yerden hiç hareket etmedi. 180 metrekarelik çalışma ve yaşama alanlarından oluşan tüp şeklindeki kapsülün tasarım amacı içerisindekilere Mars’a yapılacak gerçek bir yolculukta olacağı gibi yalnızlık hissi yaratmaktı. Mars’a yolculuk için öngörülen durumlar arasında kısıtlı ve sıkışık yaşam alanları ve telsiz görüşmelerinde 20 dakikaya varan gecikmeler sayılabilir.

Salı günü deneyin tamamlanmasının hemen öncesinde, grubun Alman üyesi zaman mevhumunu tamamen yitirdiğini belirtmişti.

Bütün bunların yanı sıra 105 günlük süre Mars’a gidip, dönmek için yeteri kadar uzun değil. 2010 Mart’ında başlanması planlanan ikinci aşama deneyler için başka bir grup gönüllü aynı kapsülün içine yerleşip daha zorlayıcı bir 520 gün geçirmeyi deneyecekler. İkinci aşamayı ilkinden ayıran bir diğer önemli özellik ise bu deney için yapay bir Mars yüzeyi inşa edilip 3 kozmonotun burada 20 gün geçirmesinin sağlanması olacak.

Mars’a yolculuğun tarihi
Mars araştırmaları her zaman Sovyetler Birliği (daha sonra Rusya), ABD , Avrupa ve Japonya’daki uzay çalışmalarının önemli bir bölümünü oluşturdu. 1960’lı yıllardan bu yana düzinelerce insansız uzay aracı Mars’a gönderildi. Bu çalışmaların amaçları gezegende varolan koşullar hakkında veri toplamak ve gezegenin tarihini gün ışığına çıkartmaktı.

İnsanlığın eski çağlardan bu yana ilgisini çeken Mars’a yolculuk için ilk girişim Sovyetler Birliği tarafından Marsnik Programı ile yapıldı. 1960 yılının Ekim ayında gezegenin yakınından geçmesi planlanan Marsnik 1 ve Marsnik 2 araçları 120km yükseliğe çıktıktan sonra teknik sorunlar yüzünden yere çakıldılar. Daha sonra bir kaç başarısız denemenin ardından, 1 Kasım 1962’de fırlatılan ve gezegenin 11000 km yakınından geçmesi planlanan Mars 1 aracı ilk olarak iki gün aralıklarla daha sonrada beş gün aralıklarla 61 adet radyo sinyali gönderdi. Araç Mars’a ulaşamadan irtibat kesildi, ancak bu uçuş önemli gezegenler arası veriler sağlaması bakımından ayrı bir öneme sahipti. Daha sonraları NASA tarafından benzer yapıya sahip Mariner 3 ve Mariner 4 araçları Mars’a yakın geçişler yapma amacıyla fırlatıldılar ve böylelikle ABD de uzay yarışına Mars çalışmalarında dahil olmuş oldu. 28 Kasım 1964’te fırlatılan ve 14 Temmuz 1965’te Mars’ın yakınından geçen Mariner 4, yakın geçiş anlamında ilk başarılı girişim oldu. 60’lı yıllarda Mariner 6 ve Mariner 7 isimli iki ABD girişimi daha bu başarıyı sağladı.

70’li yıllara gelindiğinde ise NASA tarafından fırlatılan Mariner 9 aracı 13 Kasım 1971’de gezegen yörüngesine girmeyi başararak bir ilki gerçekleştirdi. Sovyetler Birliği ise 1971 yılında Mars 2 ve Mars 3 araçları ile iki başarılı yörüngeye girme denemesi yaptı. Mars 3 aracı yörüngeye girişin ardından Mars yüzeyine ilk inişi gerçekleştirip 110 saniye kadar sinyal gönderdi fakat daha sonra bu araç ile bağlantı kesildi. 70’li yılların ortalarında Sovyetler Birliği’nin yarı başarılı girişimlerinin ardından ABD 1976 yılında Viking 1 ve Viking 2 araçları ile önce yörüngeye girmeyi daha sonrada gezegene inmeyi başardı. Gezegen yüzeyinde sabit bir konumda kalan bu araçlardan Viking 1 yaklaşık altı yıl, Viking 2 ise üç buçuk yıl kadar çalıştı.

80'li yıllarda 1988'de Sovyetler Birliği tarafından yapılan ve pek başarı sağlanamayan Phobos 1 ve Phobos 2 denemeleri dışında Mars yolculuğu konusunda pek kayda değer bir gelişme yaşanmadı.

90’lı yılların ikinci yarısından sonra tekrar hız kazanın Mars çalışmaları bu sefer de gezgin araçların geliştirilip gezegenin çeşitli bölgelerinden bilgi göndermesi ile farklı bir boyuta yükseldi. Bu bağlamda geliştirilen ilk araç olan Pathfinder 4 Temmuz 1997 günü Mars yüzeyine indi ve yaklaşık 3 ay kadar faaliyet gösterdi. NASA tarafından gönderilen Opportunity ve Spirit araçları halen Mars yüzeyinde çalışır halde ve veri göndermeye devam ediyorlar. Bu süreçte İngiltere, Japonya ve Avrupa Uzay Ajansı tarafından da Mars’a araç gönderme çalışmaları yürütüldü.

Ekim 2009’da Rusya ve Çin tarafından ortaklaşa bir fırlatma yapılması planlanıyor. Rusya’nın göndermeyi planladığı Phobos-Grunt isimli aracın bundan öncekilerden en önemli farkı gezegen yüzeyinden toplayacağı numuneler ile geri dönüş yapmayı amaçlaması olarak açıklanıyor.