Kendi konağında türleşen parazit karıncalar

Güney Amerika karıncalarının bir türünde gözlenen yeni bir türleşme olgusu, bilim insanları arasında uzun yıllardır tartışmalı olan mekanizmayı destekliyor.

BilimsoL / Umut Can Yıldız

Biyolojik evrim yani canlıların türleşmesi genellikle iki aşamada incelenir: Mikroevrim ve Makroevrim. Mikroevrimde bir canlı türüne ait popülasyon doğal seçilim ve genetik sürüklenme yoluyla her nesilde küçük ölçekli değişimlere uğrar. Zamanla yeni özellikler kazanabilir ya da sahip olduğu özelliği kaybedebilir. Makroevrim ise bir türe ait iki popülasyonun üreme bakımından birbirinden yalıtıldığı bir süreçte gerçekleşir.

Yalıtılan popülasyonlarda gen alışverişi olmadan küçük ölçekli değişimler devam eder. Zamanla seçilimsel baskıların farklılığıyla ve(ya) genetik sürüklenme ile bu popülasyonlardan tamamiyle farklı türlere dönüşüm olur ve artık birlikte üreyemezler. Coğrafi yalıtım (dağlar, göller, denizler vb.) bugüne kadar en çok gözlenen ve desteklenen yalıtım türü olmuştur, ancak allopatrik (ayrı-yurtlu) türleşme olarak adlandırılan bu mekanizma dışındaki türleşme teorilerinden birisi de simpatrik (aynı-yurtlu) türleşmedir. Simpatrik türleşme ortaya atıldığı günden beri bilim camiasında tartışılmaktadır. Güney Amerika karıncalarının bir türünde gözlenen yeni bir türleşme olgusu ise, bilim insanları arasında uzun yıllardır tartışmalı olan bu mekanizmayı destekliyor.

Haberin devamını buradan okuyabilirsiniz: http://bilimsol.org/bilimsol/doga-bilimleri/kendi-konaginda-turlesen-par...