soL (DIŞ HABERLER) Berlin'de bulunan Avrupa'nın en büyük üniversite hastanelerinden Charité'nin Patoloji Enstitüsü deposunda bulunan başı, elleri ve ayakları olmayan cesedin üzerinde yapılan incelemeler sonucu elde edilen bulguların, yaş, ölüm sebebi ve anatomik özellikler bakımından Rosa Luxemburg ile tamamen örtüştüğü ortaya çıktı.
Charité Adli Tıp bölümü başkanı Prof. Dr. Michael Tsokos, yapılan DNA testi sonuçlarının Luxemburg'un yeğeni ile karşılaştırılmasının ardından sonucun kesinleşeceğini söyledi. Tsokos, balmumu ile mumyalanmış, yüksek nem oranı ve soğuk sayesinde iyi korunmuş cesedin üzerinde yapılan tetkiklerde, 40-50 yaşları civarında olan kadavranın, eklemlerinde Osteoartit rahatsızlığı izleri ve bir bacağının diğerinden daha kısa olması gibi "etkileyici" benzerlikler bulduklarını belirtti.
Diğer yandan Berlin uzmanı tarihçi Jörn Schütrumpf Neues Deutscland gazetesine verdiği röportajda, 1919 Haziranında yapılmış bir otopsi raporunun varlığından söz etti. Schütrumpf, Freiburg Askeri Tarih Enstitüsü'nde bulunan belgenin "ilginç" bir şekilde şimdiye kadar Rosa Luxemburg üzerine araştırma yapan kimsenin dikkatini çekmediğini söyledi.
Almanya'da Sol Parti'nin önemli isimlerinden Gregor Gysi yaptığı açıklamada, kalıntıların cinayete kurban giden Luxemburg'a ait olduğunun kanıtlanması durumunda, Sosyalistler Anıtı'nda bir cenaze töreni düzenleme sorumluluğunun Cumhurbaşkanı, Hükümet ve Sol Parti'ye düştüğünü, her ne kadar bürokratik işlemler zaman alacak olsa da, bu yıl sonuna kadar defin işlemlerinin yapılması gerektiğini kaydetti.
Almanya Komünist Partisi (KPD)'nin iki kurucusundan biri olan Rosa Luxemburg'un Berlin'in doğusundaki Zentralfriedhof Friedrichsfelde semtinde bulunan Sosyalistler Anıtı'nda, diğer kurucu Karl Liebknecht ile yan yana yattığı düşünülüyordu.
Rosa Luxemburg kimdir?
1871 yılında Polonya'da doğan Rosa Luxemburg genç yaşlarından itibaren sosyalist mücadelenin içinde yer aldı. Politik görüşleri nedeniyle ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Luxemburg, gittiği İsviçre'de üniversite öğrenimi gördü ve doktora derecesi aldı. 1898 yılında Gustav Lübeck ile evlenmesinin ardından Berlin'e taşındı. Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) aktif bir üyesi oldu. Bu sırada Luxemburg'un görüşleri Avrupa'nın tüm sosyalist çevrelerinde bilinir hale gelmişti. 1904 ile 1906 arasında siyasi faaliyetleri nedeniyle üç kez hapse girdi. Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması sosyal demokrat partilerde milliyetçi eğilimlerin öne çıkmasına neden olurken içinde SPD'nin de olduğu birçok sosyal demokrat parti kendi burjuva sınıflarını desteklemeyle sonuçlanacak bir yönelime girdiler. Bunun üzerine Luxemburg SPD ile ilişkisini kesti ve 5 Ağustos 1914'te Karl Liebknecht ile birlikte daha sonra Spartakistler olarak anılacak hareketi kurdu. 1916 ile 1918 arasında hapiste kalan Luxemburg, yine Liebknecht ile birlikte Alman Komünist Partisi'ni kurdu. Luxemburg, Liebknecht ve Wilhelm Pieck sosyal demokratların da ortağı olduğu koalisyon hükümeti tarafından tutuklandı. Luxemburg ve Liebknecht aldıkları darbelerle bilinçlerini yitirdiler. Luxemburg ölene kadar dövülerek nehre atıldı, Liebknecht ise başından yediği kurşunlarla öldürüldü.