Küba Sporu ve ABD Ambargosu: Olasılıklar

ABD ve Küba arasında bir süredir süregelen temasların, Devlet Başkanları tarafından kamuouyuyla paylaşılarak ve Küba Beşlisinin ABD hapishanelerinde 16. yıllarını dolduran son 3 üyesiyle, 2 ABD'linin karşılıklı olarak serbest bırakılmalarıyla somutlaştırılması, ilk bakışta Küba sporunu pek ilgilendirmiyor gibi gözükebilir. Ancak ABD'nin 1961'den bu yana uyguladığı ve 1990'lı yıllardaki Helms-Burton ve Torricelli yasalarıyla sıkılaşan ve Kübalıların haklı tabiriyle "Abluka"ya dönüşen yaptırımların kaldırılması ya da hafifletilmesi, Küba sporuna olumlu ve olumsuz etkilerde bulunabilecek bir gelişme.

Tartışmasız biçimde olumlu sayılması gereken etkilerden başlayalım. Kübalı sporcuların uluslararası yarışmalardaki performanslarını takip edenler, son yıllarda madalya sayılarında belirgin bir düşüş olduğunu gözlemleyebilirler. 1992 Barcelona'da, madalya sıralamasında 5.liği elde eden ve nüfus başına en çok madalya kazanan ülke olan Küba, 2000'li yıllardan itibaren Boks, Judo, voleybol (özellikle kadınlar) gibi belli branşlardaki tartışmasız üstünlüğünü yitirdi. Bu branşlarda hepten gözden düşmediler, iddialı olmaya ve zaman zaman başarılar kazanmaya devam ettiler ancak daha fazla sayıda ülkenin spora yatırım yapmaya başlamasının da bir sonucu olarak, katıldıkları her turnuvada şampiyonluğun favorisi olma özelliklerini yitirdiler. Madalya sayılarındaki düşüşün nedenlerinden birisini söylemiş olduk, rekabetin artması. Gözlemleyebildiğim kadarıyla bir diğer neden ise, Kübalı sporcuların gelişen bilişim teknolojileriyle desteklenen antrenman olanaklarından ve spor araç gereçlerinden yoksun kalması, bu durumun başlıca sorumlusu da ABD'nin uyguladığı ekonomik ambargo. Bir örnekle açıklamaya çalışalım. Kadınlar Sırıkla Atlamada bir Olimpiyat gümüşü ve bir Dünya üçüncülüğü olan Yarisley Silva, Küba Atletizminin günümüzdeki en önemli yıldızlarından. Branşı için "kısa" sayılabilecek 1.62 boyundaki bu sıradışı sporcunun antrenörü, Silva'nın bu başarılarını sürdürebilmesi ve altın madalyaya ulaşabilmesi için yeni bir sırığa ihtiyaç duyduklarını, ancak ABD'li bir firma tarafından satılan bu sırığı, ambargo kısıtlamaları nedeniyle alamadıklarını söylüyor. Bu tekil örnek dahi, ambargonun kalkması durumunda Kübalı sporcuların uluslararası rekabetteki konumunun güçleneceğine işaret ediyor.

Ambargonun kalkması halinde, daha fazla Kübalı sporcunun yurtdışındaki profesyonel takımlarla sözleşme imzalamaya başlaması da beklenebilir. Küba'da sporun büyük ölçüde amatör bir uğraş olduğu günümüzde, sporcular yurtdışındaki profesyonel takımlarla sözleşme imzaladıktan sonra, milli takımlarına çağrılmıyorlar. Buna rağmen, ABD beyzbol ligi MLB takımlarında 2014 itibariyle 19 Kübalı sporcu olduğu, ayrıca birçok Kübalı voleybolcunun yıllardır Avrupa takımlarında ter döktüğü biliniyor. Bu oyuncular, Küba'nın en gözde sporcuları; Avrupa Voleybolunun son yıllardaki en başarılı isimlerinden Osmany Juantorena (şu anda HalkBank'ta oynuyor ve efsane atlet Alberto Juantorena'nın yeğeni) bir örnek sadece.

Küba spor yönetimi bir süredir, uluslararası turnuvalardaki performanslarıyla yurtdışındaki profesyonel kulüplerden transfer teklifleri alan sporcularına, sözleşme imzalama iznini veriyor. Beyzbolcular, Meksika ve Japonya'daki profesyonel takımlara, kış mevsiminde Küba Ligi'nde oynamaya devam etmek koşuluyla, transfer olabiliyorlar. Ancak ABD ile olan durum, tam olarak da ambargo nedeniyle farklı. ABD'li beyzbol kulüplerinin, Ada'da oyuncularla sözleşmeler yapmayı bırakın, onların maçlarını takip etmeleri, sportif tabirle "scout"luk yapmaları dahi yasak. Şu anda ABD'de oynayan Kübalı beyzbolcular, bir şekilde ülkelerini terk edip ABD'ye kendi çabalarıyla yerleşenlerden. İşte bu nedenlerle, Obama'nın geçtimiz hafta içerisinde yaptığı açıklamalar, MLB takımlarını heyecanlandırmış olacak ki, MLB yönetimi hali hazırda yasakların devam ettiğini hatırlatmak gereğini duydu. Bu heyecanın nedenini de bilmeyenler için açıklayalım; beyzbol Küba'da en popüler spor ve dünyanın 2. en geniş yetenek havuzu da burada. Ambargonun en azından spor alanında kaldırılması - ki ABD kamuoyunda ambargoya karşı olmayan kesimlerde de, beyzbolun bir istisna sayılması yönünde bir eğilim bulunuyor - Kübalı sporcuların zanaatini daha üst seviyelerde sergilemesine ve becerilerinin gelişmesine yol açacaktır. Bu durumda, yurtdışında becerilerini geliştiren sporculara, milli takımların kapılarının açılması tartışması da gündeme gelebilir. Açıkçası, eğer Kübalı sporcular bir şekilde yurtdışında profesyonel olarak mesleklerini icra edeceklerse, buralarda kazandıkları deneyimlerden önce Küba milli takımlarının ve daha genel anlamda Küba sporunun yararlanmasında bir beis görmüyorum. Öte yandan bu durumun, Küba sporunun amatör ruhunun dengesini bozması da ihtimaller arasında.

Bu yazıda ambargonun kalkması ihtimalinde Küba sporunun nasıl etkilenebileceğini tartışmaya çalıştım. Ancak ambargonun kısa süre içerisinde kalkması pek mümkün gözükmüyor. Senato ve Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu kaybederek "topal ördek" durumuna düşen Obama'nın, Küba antipatisi malum sağcıların çoğunluğu elde ettiği yasama organlarından bu izni alması, Obama'nın gerçek niyetinden bağımsız olarak, zor gözüküyor. Yine de bu prosedürü, her yıl Başkanlık kararnamesiyle yinelenen yaptırımları onaylamayarak, kısmen de olsa aşması mümkün. Şu anda konuşulan, Küba'nın belki de en çok ihtiyaç duyduğu kalemlerden, tarım ürünleri ve inşaat malzemelerinin alım-satımında ambargonun hafifletilmesi de, muhtemelen bu prosedür takip edilerek gerçekleştirilecek. Cumhuriyetçiler, Küba düşmanı sağcılar ve diğer her türlü engelin aşıldığını varsayalım bir anlığına, Obama'nın niyetini kestirmek de mümkün değil açıkçası. Raul Castro ile diyaloglarını kamuyoyuyla paylaştığı hafta, Venezuela ve Rusya için ekonomik yaptırımlar tartışılıyordu. Bir başka deyişle, ABD'nin uluslararası siyasetinde ekonomik gücünü, ekonomik yaptırımlar ve ambargolar aracılığıyla hissettirmeye devam ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Uluslararası ekonomi-politik parantezini kapatıp, tekrar Küba sporuna dönelim. ABD ile ilişkilerin seyrinden bağımsız olarak, Küba sporunun bir önceki paragrafta bahsettiğim ikileme bir yanıt üretmesi gerekiyor. Sert rekabetin ve ticarileşmenin sakıncalarından, amatör ruhu muhafaza ederek uzak kalmaya çalışırken, sporcularının uluslararası deneyimlerinden yararlanmak. Kübalılar için zor bir soru ancak, özgüvenleri ve ünlü yaratıcılıklarıyla aşamayacakları bir mesele değil.