Moldova'nın Trajedisi

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR - RUSYA ve ESKİ SOVYET CUMHURİYETLERİ yazıları

Moldova 1944'te kesin olarak SSCB'ye katılmadan önce sanayisi hiç olmayan, tarımı da kara saban düzeyinde olan geri kalmış bir ülkeydi. Aynı zamanda SSCB'yi oluşturan 15 birlik cumhuriyeti içinde en küçüğü idi. Sovyet iktidarı Moldova'da fabrikalar, altyapı, üniversiteler kurdu, Moldova sovhozları ve kolhozları kısa sürede bütün SSCB'de en varlıklı sovhoz ve kolhozlar arasına girdi. Sovyet hükümeti başkent Kişinev'in bayındırlığı için merkezi bütçeden pay ayırıyordu.

1991'deki bağımsızlıktan beri Moldova halkı büyük bir ekonomik çöküntü ve işsizlikle karşılaştı. Çalışabilir nüfusun neredeyse yarısı yurt dışına gitti. Sanayi çöktü, bir zamanlar zengin olan köyler hızla yoksullaştı. Nüfusun bir kısmı umudunu Romanya ile birleşmeye bir kısmı da Avrupa'ya bağladı. Bu arada Dinyester nehri ötesinde çoğunluğu oluşturan Slav azınlık bağımsızlığını ilan etti. 2001'den beri iktidarda komünist adını kullanan bir parti var ancak bu partinin komünistliği kendinden menkul. Ekonomide büyük ölçüde liberal, siyasette ise yine büyük ölçüde Batı yanlısı garip bir karışım. Dolayısıyla Moldova halkı liberaller ile bu sözde komünistler arasında kalmış durumda.

Seçimlerden sonraki olayları kimin çıkardığı konusunda farklı görüşler var ve henüz ortalık durulmuş değil. Esasen bu milliyetçileri Voronin'in kendisi de kullanmış olabilir. Şimdilik Romanya sınırı kapatılmış durumda ve Voronin duruma hakim görünüyor. Rus yorumcuların bir kısmı ise Romanya yanlısı milliyetçilerin moral kazandığını düşünüyor. Bazı kaynaklar ise mücadelenin Romanya, Ukrayna ve Rusya arasında geçtiğini ve bu üçünün Moldova'yı Romanya'ya, Dinyester cumhuriyetini Ukrayna'ya vermek ve Rusya'ya ise Ukrayna'nın NATO dışında kalması, Kırım'ın özerk statüsünü koruması ve Sivastopol'daki Rus filosunun 20 yıl daha yerinde kalması garantilerini vermek konusunda anlaştığını yazıyor. Ancak görünen o ki turuncu bir devrim olmadı.

Moldova'da çifte vatandaşlık tanınıyor ancak milletvekillerinin seçildikten sonra öteki vatandaşlıklarından vazgeçmeleri gerekiyor. Halihazırda yeni seçilen parlamentoda "komünist"lerin meclisteki sandalye sayısı hükümeti kurmak için yeterli ancak devlet başkanı seçmek için bir oya ihtiyaçları var. Fakat bu kez ittifak yapabilecekleri partiler % 6 barajını aşıp meclise giremedi. Siyasal durum henüz netleşmiş değil. Ancak Moldova halkının trajedisi önümüzdeki yıllarda da sürecek gibi görünüyor.

Çavuşesku'ya atılan iftiralar açığa çıktı
Romanya'da 25 Aralık 1989'da karısı Elena ile birlikte idam edilen eski devlet başkanı Nikolae Çavuşesku'nun yurt dışındaki hesaplarını araştıran parlamento komisyonu başkanı Sabin Kutaş, Romanya televizyonuna verdiği demeçte, Çavuşesku'nun yurt dışında gizli banka hesaplarının olmadığının ve yurt dışındaki devlet parasını kullanmadığının açığa çıktığını ifade etti. Oysa Çavuşesku'yu alelacele katleden liberal demokrat katiller sürüsünün ona karşı başlıca iddialarından biri bu idi. Bu liberal katiller güruhu Çavuşesku'nun yurt dışında 1 milyar dolarlık banka hesabı olduğu ve bu parayı kullanarak yurt dışına kaçmaya çalıştığı yalanını uydurmuşlardı.

Çavuşesku'yu yakından tanımış olan mimar Kamil Rogunski'ye göre Çavuşesku çok tutumlu hatta cimri biri idi. Devlet mülkiyeti ile karışmasın diye kendi özel eşyasının bile envanterini çıkartmıştı. Çavuşesku'nun damadı Mirça Opryan da Rogunski'nin sözlerini doğruluyor ve Çavuşesku'nun Bükreş'teki başkanlık konutundaki devlet mülkiyetinin kaybolmasın ve özel ellere geçmesin diye en ince ayrıntıya varana dek envantere geçirilmiş olduğunu söylüyor.

Nikolae Çavuşesku ve eşi Elena katledikten sonra devlet bankalarında ikisinin toplam 270 bin ley (o zamanki kurdan 22 bin 500 dolar) mevduatı olduğu ortaya çıkmıştı. Çavuşesku'nun İsviçre ve başka ülkelerdeki bankalarda olduğu iddia edilen hesaplarını araştırmak için karşı-devrimci iktidar Fransa ve Kanada'dan özel firmalar bile tutmuştu. Ancak o günden beri Çavuşesku çiftinin hiçbir yerde başka bir parası veya mülkiyeti ortaya çıkmadı. Evet gerçek şu ki koskoca devlet başkanı ve profesör eşinin bütün birikimi bugün Türkiye'deki ortalama bir emekli devlet memurunun birikiminden az idi. İşte böyle, halk düşmanı liberal hırsızların komünistlere attıkları bir iftira daha çürütüldü. Romanya halkı elbet bir gün Çavuşesku'ların katillerinden hesap soracak!